Tokat halkı sesinin duyulmasını istiyor 2023-05-13 09:37:00     Melike Aydın    TOKAT - Tokat’ta Yeşil Sol Parti birinci sıra adayı Meltem Işık, 3’üncü Yol’un ve partisinin seçilebilir sıralardan ve yerlerden kadın aday göstermesinin ilgiyle karşılandığını söyledi. Meltem, “Halk sesinin duyulmasını istiyor” diyerek Tokat’taki gözlemlerini paylaştı.    Kadının temsilinde yüzde 44 ile en yüksek oranla seçimlere girecek olan Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti), Tokat’ta da birinci sıradan kadın aday olarak Meltem Işık’ı gösterdi. 1970’li yıllarda Devrimci Yol (Dev-Yol) geleneğinin örgütlü olduğu bir kent olan Tokat’ta daha önce Halkların Demokratik Partisi (HDP) binası bulunmamasına rağmen 7 bin civarında oy almıştı.    Tokat’ta seçim çalışmalarına yurttaşlara 3’üncü Yol’u, partisinin kadın politikasını anlattığında oldukça olumlu tepkiler aldıklarını söyleyen Meltem, seçim çalışmalarına ilişkin ajansımıza konuştu.    ‘HDP binası yok ama Yeşil Sol binası var’   HDP fikriyatının Tokat’ta da hayat bulduğunu  söyleyen Meltem, önceki seçimlerde aldığı 7 bin civarındaki oyu da hatırlattı. Kentte ırkçı ve muhafazakar bir kesimin de olmasından dolayı HDP binasının bulunmadığını söyleyen Meltem, “Bu ülkeyi nasıl iktidar partileri yönettiyse Tokatı da yıllarca o partiler yönetti. Ama demokrasiden, özgürlükten, insan haklarından yana olan bir kitle hep vardı. Biz ÖDP sürecinde de Tokat’ta yoğun çalışmıştık. Yeşil Sol Parti’nin merkezde ve ilçelerde binası örgütlenmeleri var ama yeterli değil. Halkla yaptığımız temaslarda bilmeme gerekçesi aslında medyanın iktidarın elinde olması. Zaten bütçesi olmayan bir parti, kendi çabalarımızla örgütleniyoruz” dedi.     ‘Yeşil Sol Parti’ye talep var’   Yeşil Sol Parti’nin kadın katliamlarına dönük politikasını anlattığında olumlu tepkiler aldığını kaydeden Meltem, “Kararsız çok kesim var. AKP, CHP ve MHP ağırlıklı bir il. Halk her iki taraftan da rahatsız ancak nereye oy vereceğini bilemiyorlar. Onlara üçüncü bir yol gibi geldik, demokratik cumhuriyeti oluşturacağız, sizin sözünü geçecek dediğimizde ‘hiçbir parti bize böyle yaklaşmamıştı’ dediler. Detaylı anlatımlarda bulunmuyorlar dediler. Hatta sürekli sizi görmek istiyoruz diye de talepleri var” sözlerini kullandı.     ‘Irkçı saldırılar nedeniyle farklı kimlikler bastırılmış’   Kentte Aleviler, Kürtler, Çerkezler ve Romanlar gibi farklı kimlikte yurttaşların bir arada yaşadığını, ancak muhafazakar yönetimler ve ırkçı saldırılar nedeniyle sözlerini söyleyemediğini dile getiren Meltem şöyle devam etti: “Alevi kesimlerle konuştuğumuzda ‘yüz yıllık cumhuriyetin kurucu partisine oy veriyoruz ama taleplerimiz yerine gelmedi. Mesela cem evlerimiz ibadethane olmadı, cem ibadet olarak görülmüyor, zorunlu din dersleri kaldırılmadı, sanki bizi oy deposu gibi görüyorlar’ dediler. Sürekli aynı aday buradan vekil oluyor ve gelip bizi dinlemiyor dediler.  Halkta bir sıkılmışlık arayış bunalım gözlemledik. Sendikal mücadele de engelleniyor. Devlet güdümlü sendikalar yaygınlaştırılmış.”    ‘Ekolojik talan, yanlış tarım politikaları nedeniyle işsizlik çoğaldı’   Meltem, kentin ekonomik yapısına ilişkin ise, güvencesiz çalışmanın yaygın olduğunu, sigara fabrikasının kapatılması, şeker fabrikasının özelleştirilmesi ve kota konmasının işsizliği arttırdığını vurguladı. Meltem, “Tarıma ciddi darbeler vurulmuş. GDO’lu hibrit tohumlar yaygınlaştırılmış, tohum ücretleri artmış. Ürünler çok ucuza alındığı için meyveler dalında kalmış. Tokat tarımla meyveyle geçinen bir yer. HES’lerle dereler kurumuş, eski verim kalmamış. Bunlar yanlış tarım politikası ve ekolojik kırımla alakalı. Çok taş ocağı var, maden araştırma şirketleri çok fazla Erbaa’da Baraj göllerinden balıkçılık yapılıyor. İçme suları içilemiyor. Ekolojik denge bozulmuş Yeşilırmak’ın suyu azalmış, üzüm bağlarıyla meşhur olan kentte bağlar katledilip yüksek binalar dikilmiş. Halk kentsel dönüşüm istiyor, ama böyle değil. Yeşil Sol Parti olarak oradaki halka ve coğrafyasına göre dikey değil yatay şekilde yapılması gerektiğini, atalık tohumu yaygınlaştıracağımızı kooperatif kurarak üretici çiftçiye teşvik sunacağımızı beyannamemizdeki tarımsal yöndeki projemizi söyleyince çok şaşırdılar. Gerçekten böyle bir şey yapılacaksa oyumuz Yeşil Sol’a dediler” diye konuştu.    ‘Halk sesinin duyulmasını istiyor’   İşsizlik nedeniyle genç nüfusun göç ettiğini kaydeden Meltem, “Tarımın canlanmasını istiyorlar. Her gittiğimiz köyde yaşlılar kalmış. Üreticiler, ürün ellerinde kaldığı için kolay ürüne dönmüşler. Hayvan yemi olarak mısır yetiştiriyorlar yani endüstriyel tarım. Bu da, toprağın minerallerini öldürüyorlar ve 5 yıl tarım yapılamıyor. Bunların bir an önce önüne geçilmesi lazım. Halk bunların farkında ve böyle yönetilmek istemiyorlar. Bizi görünce seslerini duyuracak birilerini gördükleri için mutlu oldular” sözlerini kullandı.    ‘Halktan bizi oy deposu olarak görüyor tepkisi’   Tokat’ta seçim atmosferinde bile bir durağanlık gözlemlediğini ifade eden Meltem bu durumu şu sözlerle özetledi: “Aşırı derecede görüntü kirliliği var. Esnaf ziyareti yapmamışlar. Sadece araçla tur atmışlar. Halk bizi oy deposu olarak görüyorlar diyor. Belde ve köyler CHP’ye vermişler HDP’ye de veren var. CHP’ye oy verenler kendilerinin sahiplenilmediğini, dertlerinin dinlenmediğini, hiçbir taleplerinin yerine getirilmediğini söylüyor. Politikalarını beğenmediklerini de açık açık söylediler. Bizim daha geniş perspektifli üçüncü yolu büyütmek için Emek ve Özgürlük İttifakı’nı daha genişletmek için sömürülenlerden, hukuktan yana bu yolda yürüdüğümüzü söylediğimizde ‘keşke medya bağımsız olsa da anlatsalar’ diye tepkileri vardı.”   ‘Seçilebilir yerden kadın aday sayısı olumlu etki yarattı’   Kent genelinde kadının sözünün daha da arttığını vurgulayan Meltem, “Yoksullukla mücadele eden tarlada çalışan pazarda ürünü satan kadınlar. Bu 21 yıllık zulümden bıkmışlar hayat pahalılığı gözünü açmış. Biz artık kendi sözümüzün söylenmesini istiyoruz diyorlar. Biz yüzde elli kadın kotası olan kadın partisi olduğumuzu söylediğimizde, kadın milletvekili sayımızın da yüzde 45 seçilebilir yerden olduğunu söylediğimizde çok şaşırıyorlar. Böyle bir parti bizim partimizdir dediler. Daha önce de kadınlar söylerdi ama sokağa çıkamıyorlardı. Şimdi korkusuzca söylüyorlar çünkü bıkmışlar. Bu yaşadığımız zaten zulüm, çocuklarımızın çaresizliği bizi daha çok isyana teşvik etti, kaybedecek bir şeyimiz yok diyorlar. Kadın bilinci yükselmişti özellikle köyde beldelerde kadınların daha cesur olduğunu gördüm” şeklinde konuştu.   ‘Yerelden yönetimi anlatınca olumlu tepkiler aldık’   Ana akım medyanın yanlı olması nedeniyle Yeşil Sol Parti’nin yeterince tanınamadığını kaydeden Meltem, “Karşı söylemler yok muydu hep kendi konuşuyor diyorlar. Kadınlar doğaldan tepkililer. Biz yerelden yönetimi savunduğumuzu, onların sözünün Meclis’e gideceğini söylediğimizde politikaların yerelden taşınması gerektiğini söylediğimizde ‘gerçekten bunları yapacak mısınız’ dediler. Sloganımız ‘Birlikte kazanacağız’ sizler olmazsanız biz olmayız tabi ki sizin sözünüzü Meclis’e götüreceğiz, biz değişimden yanayız sistem değişmedikçe bir şey değişmeyecek, 300 milletvekili götürsek de yerelden bir araya gelip sözlerimizi büyütmedikçe bir şey yapamayacağımızı söyleyince mantıklı buldular”  ifadelerini kullandı.   ‘Yeşil Sol’un ve parti programının her yere ulaşması önemli’   Yeşil Sol Parti adayı olarak seçilmenin değil partinin her yere ulaşması ve politikalarının tanıtılmasını önemsediğini dile getiren Meltem, “Önemli bir sinerji yakaladık. Tokat gibi yerde ana caddede bildiri dağıttık, hiç bilmeyenlere bizi anlattık. Görüntü almak istemediler hedef olmak istemediler çünkü. Ama halk zulümden bıkmış. Çalışmalarımız çok kıymetliydi. Diğer partiler için de bizim orada bulunmamız tehditti diyebiliriz” dedi.   ‘Seçimden sonra da örgütlenmeye devam edeceğiz’   Seçimden sonra da Tokat’ta örgütlenmeye devam edeceğinin altını çizen Meltem, “Oluşmamış ilçelerimizi tamamlayacağız, üye sayımızı artıracağız, sürekli halkın içinde beraber mücadele edeceğiz. Ciddi ekolojik, tarımsal sorunları olan emekten yana sorunları olan, kadın sorunları olan bir il. Kadınlar konuşmaya başlamışken biz kadın partisi olarak onların yanında olarak mücadelemizi ve çözüm önerilerimizi birlikte üreteceğiz” diye konuştu.