Yeşil Sol Parti Ankara mitingi: Başaracağız 2023-05-10 17:53:02 ANKARA - Yeşil Sol Parti’nin Ankara mitingi, coşku dolu geçerken AKP-MHP iktidarına kaybettirileceği vurgulandı, bir kez daha “başaracağız” sözü verildi.    Yeşiller Sol ve Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) 14 Mayıs seçimleri öncesi Ankara Tuzluçayır Meydanı’nda Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü İbrahim Akın, ESP Genel Başkanı Özlem Gümüştaş ve Devrimci Parti Genel Başkanı Elif Torun Öneren'in ve Ankara milletvekili adaylarının katılımı ile coşkulu bir şekilde başladı.   Miting alanını dolduran halk coşkusunu halaylarLa gösterirken,  polisler çalan Kürtçe şarkılara tepki göstererek alana girdi. Alana giren polis müziği kapatarak çalan şarkıları “örgüt şarkıları çaldırmayız” diyerek susturmaya çalıştı. Duruma tepki gösteren kitle polisi yuhaladı. Polisin sahne alanından çıkmasıyla birlikte program devam etti.    İlk olarak Ankara Yeşil Sol Parti milletvekilleri adayları sahneye çıkarak halkı selamladı ardından Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu sahneye çıkarak halk ile veda mesajlarını paylaştı.   ‘Direnişimiz hiçbir diktatörün yenemeyeceği kadar büyüktür’   Selamlamaları ardından söz alan ESP Genel Başkanı Özlem Gümüştaş, zindandaki tutsak siyasetçileri, gazetecileri ve tüm devrimcileri selamlayarak onlara verdikleri “başaracağız” sözünü 2023 seçimlerinde tutacaklarını belirtti. Özlem, “Partimizi her yerde var ederek, birleşik mücadelemizi her yerde var ederek, partimizin seçim bürolarını yeni dönemin kaleleri gibi inşa ederek buraya geldik. Buraya gelirken emeğini esirgemeyen herkese, emekçilere, adaylarımıza büyük selam gönderiyoruz. 2023 seçimlerinde iki gerçek çarpışıyor bunlardan ilki partimizin bugün işçi sınıfı ve ezilenler için Türk, Kürt, Çerkes bütün halklar ve inançlar için büyüttüğü umut ve direniş; karşısında ise bu direnişi sonsuza dek yok etmeye çalışan varlığını bu direnişi tasfiye etmeye çalışan AKP-MHP faşist rejiminin siyasi soykırım saldırıları. Bu iki gerçek ile çarpışa çarpışa 14 Mayısa yürüyoruz. Fakat bizim bugüne kadar çok defa söylediğimiz şey şu ki halkın onuru, özgürlük, eşitlik mücadelemiz, direnişimiz hiçbir egemenin diktatörün egemenlik kibrinin, baskısının yenemeyeceği kadar büyüktür. Bunu 14 Mayıs’ta göstereceğiz. Bizi yenemezsiniz hakikat bizim direnişimiz, bizim birleşik mücadelemiz ve özgürlük tutkumuzdur” dedi.     'Tuzluçayır devrimci mirasın taşıyanıdır'     Son olarak oylara ve sandıklara sahip çıkma çağrısı yapan Özlem’in ardından HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar söz aldı. Mithat, şöyle konuştu: “Ankara mitinginde, Tuzluçayır’da konuşmak benim için özel bir anlam taşıyor. 80’lerin başında üniversiteye başladığımız burası, bu meydan, bu semt, bu mahalle devrimcilerin merkeziydi. Mücadelenin, direnişin, dayanışmanın mekanıydı Tuzluçayır. Merhaba Tuzluçayır. ODTÜ’den Cebeci’ye, üniversitelerde devrim öğreniliyor, öğretiliyordu burada. Demokrasi, özgürlük ve eşitlik buralarda yaşanıyordu. İşte sizler o mirası bugün taşıyanlarsınız. Merhaba sizlere. Kürtlerin özgürlük mücadelesiyle Türkiye devrimci, sosyalist ve demokratlarını mücadelesinin birleştiği ağacın altındayız.     'Halkların ortak gücü Yeşil Sol Parti değişim için geliyor'     Yeşil Sol Parti, merhaba sana. Halkların ortak gücü değişim için geliyor. Bu düzeni değiştirmeye geliyor. Bu yoksulluk, arsızlık, hırsızlık, soygun ve savaş düzenini değiştirmeye geliyoruz. Tek Adam rejimini göndermeye kararlı Ankara. İşte kararlılık işte irade işte güç. Sizdedir o güç. Bugün Maliye Bakanı’nın bir sözü vardı, “Ekonomide işler iyi gidiyor biz de aldık başımızı gidiyoruz” diyordu. Ekonomide işler bir avuç sermayedar için iyi gidiyor, Saray için iyi gidiyor, rant düzeni için iyi gidiyor. Milyonlar ise yoksulluk ve açlıkla baş başa bırakıldı. Bu mu iyilik? Bu sizin kötülüğünüz, bu düzenin, bu iktidarın kötülüğüdür. İşte biz bu kötülüğü bitirmeye geliyoruz.     'Öyle bir gideceksiniz ki ne olduğuna şaşıracaksınız'     Aldık başımızı gidiyoruz diyor ya, evet öyle emin olun gidiyorsunuz. Yoksulluğu, yolsuzluğu bu ülkeye bir kader haline getirmek istediniz ama başaramayacaksınız. Yeter diyoruz. Yeter! Hırsızlığa, yüzsüzlüğe, talana, ranta savaşa hayır diyoruz. Yeter diyoruz Êdî Bese diyoruz. Ne diyor Erdoğan? “Beni patates soğan yüzünden mi göndereceksiniz” diyor. Evet seni patates, soğan yüzünden göndereceğiz. Patates, soğan güle güle erdoğan. Ekmeğimizin, emeğimizin hakkını almak için seni göndereceğiz elbette. Göndereceğiz ve öyle bir gideceksiniz ki, ne oldu, nasıl oldu sizler bile şaşacaksınız. Bunu 14 Mayıs akşamı hep birlikte göreceğiz.     'Aydınlık bizim ellerimizle gelecek'     Ahmet Arif Ankara sokaklarını iyi bilen, Ankara sokaklarını iyi tanıyan yürekli şairimize selam gönderelim. Diyarbakır’dan Ankara’ya selam gelsin. Ahmet Arif ile gelsin. Ne diyor Ahmet Arif? “Hasretin nazlıdır Ankara, puslu havayı kurtlar seviyor”. Sizler puslu hava yaratmaya çalışıyorsunuz ama Ankara emekçilerinin, devrimcilerinin, sosyalistlerin yurtseverlerin hasretini yaşıyor. İşte biz Yeşil Sol ile bu hasreti Ankara’da gidermeye geliyoruz. Puslu hava yaratmaya çalışıyorlar, korku yaratmaya çalışıyorlar. Kaybetse de gitmezler dedikokuları yaratmaya çalışıyorlar. Bu puslu havayı bu güçlü mücadele dağıtacak. Aydınlık bizim ellerimizle gelecek.     'Zafer yakındır Ankara’yı Ankara’da değiştireceğiz'     Evet Ankara’yı Ankara’da değiştireceğiz. Diyarbakır’dan, Batman’dan, Cizre’den, Siirt’ten, Urfa’dan size dönüşüm sözlerini getirdim. Halkımız dönüşüme, demokratik değişim yapmaya hazır. Ankara da hazır. Hazır değil mi? Bu iktidar gönderiyoruz değil mi? Bu düzeni değiştiriyoruz değil mi? O zaman yolumuz açık olsun, re ye me vekirime serkeftin. Dîsa em, dîsa azadî, dîsa serkeftin. Yolumuz açık olsun. Geliyoruz, demokrasi, barış ve adalet için Yeşil Sol ağacının altında buluşuyoruz. Zafer yakındır, mutlaka kazanacağız.”     İbrahim Akın: 14 Mayıs dünyada tarihi bir seçim olacak     Mithat’ın ardından söz alan Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü İbrahim Akın, konuşmasına yurttaşları selamlayarak başladı. “Türkiye’nin her yerinden bekle bizi Ankara diyoruz. İzmir’den, Amed’den, Mersin’den gelecek arkadaşlarımızı karşılamaya hazır mıyız?” diye soran İbrahim, konuşmasını şöyle sürdürdü: “15 Mayıs’ta güçlü bir şekilde geliyoruz. Yeşil Sol Parti’ye her türlü kötülüğü yapanlar karşısında barikatları aşa aşa, direne direne geliyoruz. Herkes söylüyor ama herkesin başka gerekçesi var. 14 Mayıs seçimleri tarihi bir seçim olacak ama sadece Türkiye’de değil Ortadoğu’da ve dünyada tarihi bir seçim olacak. 14 Mayıs’ta yeni bir bahar açacak.     ‘Saray rejimi bitmeli demokratik cumhuriyet kurulmalıdır’     Bizler karşısında her türlü kötülüğü yaptılar ama az kaldı. 14 Mayıs’a 4 gün kaldı. Çok çalışacağız, Amed’den İstanbul’dan esen rüzgar bize bu iktidar göndermeye herkes hazır diyor. Büyük bir değişim isteği var. Emekçiler, ezilenler yoksullar, kadınlar. Bahçesinde çalışan çiftçiler, üretim yapamayan köylüler, herkes bunun farkında. 14 Mayıs bu iktidarı gönderelim diyorlar. Kendini ifade edemeyenler bütün yurttaşlarımız artık bu Saray rejimi bitmeli, yeni bir Demokratik Cumhuriyet kurulmalıdır. Yüz yıllık çektiklerimiz yeter ede bese diyorlar. Az kaldı.     ‘Meclis’te gerçek demokrasiyi gerçekleştirmek için geliyoruz’     Ankara’dan çok değerli arkadaşlarımız aday oldu. Bütün adaylarımızı buradan meclise göndermeye var mıyız? Bizler de, bütün Türkiye’den, 87 seçim bölgesinden böyle bir çalışmayı Türkiye tarihinde görmeyen bir yerden geliyoruz. Yeşil Sol Parti nasıl bir Türkiye istiyorsak öyle bir kompozisyon kurmuş. Bütün herkesi, mağdur olanları, farklı düşüncede olanları bir araya getirmiş bir parti. Mecliste gerçek demokrasiyi gerçekleştirmek için aynı zamanda solu ve devrimciliği meclise taşımak için geliyoruz. Bu mücadele hepimizin ortak mücadelesi. Sizlerden bir ricam var. 4 gün kaldı. 4 gün sonra bu sandıklar açılacak. O zaman pişman olmamak için bütün halkımızın çalışması gerekiyor. Sandığa gitmeyenlerin, bu iktidarın gitmemesinde payı olacak. Gidersek göndereceğiz, gitmezsek gönderemeyeceğiz. Herkes nerede olursa olsun partimize başvursun. Onları göndereceğiz. Mutlaka oylarınızı kullanın. Bu tarihi seçimde tarihsel sorumluluğu yerine getirmek olur. Sandığa sahip çıkmamak da aynı şekilde tarihsel sorumluluk.  Bütün arkadaşlarımızı 14 Mayıs’ta sağduyulu, sorumlu bir şekilde sandığa sahip çıkmaya çağırıyoruz. Bütün yoldaşlara kolay gelsin. An serkeftin an serketin. Buradayız, birlikteyiz kazanacağız.’     Elif Torun Öneren: Buraya öfkemizi kuşanarak geldik     Daha sonra söz alan Devrimci Parti Genel Başkanı Elif Torun Öneren, yaptığı konuşmada şunları kaydetti: “Buraya öfkemizi, isyanımızı, mücadele ruhumuzu kuşanarak geldik. Buradan selamlamak istediğim tutsak kadın yoldaşlarımıza, tutsak alınan ESP’li yoldaşlarımıza da bin selam olsun. Onlar içeride, biz dışarıda direneceğiz, kazanacağız. Buradayız, birlikte değiştireceğiz şiarıyla yola çıktık. Emperyalist-kapitalist sistemin sürdürücüsü olan AKP-MHP bloğunun her gün katmerlediği faşizmi yok edene kadar, o faşizmi ayaklar altına alana kadar bu kavgayı sürdüreceğiz. 21 yıllık iktidarlarında bize sırf kriz, açlık gözaltılar yaşattılar. Katliamlarla dolu geçmişleri var. Yıllardır süren katliamların devamcısı oldular. Suruç, Roboski, Gezi, Gar katliamı. En son 6 Şubat’ta yaşanan deprem katliamına değinmeden geçemeyeceğim. Çünkü ben de oradaydım. Çünkü 47 yakınımı verdim, kızımı verdim, eniştemi verdim. Bunları unutmayacağız, unutturmayacağız.      ‘Hodri Meydan’     Hala deprem yerinde enkazların altında insanlar var. Bunları unutmayacağız. Onun için bir tek şey daha paylaşmak istiyorum. Kızımı yıkarken kızımın derisi sağ avucumun içinde kaldı. Biz bunun hesabını sormayacak mıyız? Biz unutacak mıyız?  Yüzbinler katledildi. Asla unutmayacağız, unutturmayacağız. Bu iktidarın yapmadığı zulüm kalmadı. Hodri meydan daha da zulüm yapsınlar. Canımız var onu da alsınlar. Biz bu yola başımızı koyduk. Biz faşizmi yenmek için ölümsüzleşen yoldaşlarımıza, depremde yitirdiklerimize Suruç’ta kaybettiklerimize, katlettikleri herkese borcumuz var. Bu borç için bu kavgayı sürdüreceğiz. 25 Nisan’da Amed’te bir Kürt ananın çağrısı vardı. Barikatların önünde bir Kürt ana şöyle bağırıyordu: ‘Faşizme karşı baş kaldırın.’ Biz faşizme karşı baş kaldıracağız. Onun için buradayız bu zulümlerle karşılaşıyoruz. Ama hiçbir şey bizi yolumuzdan döndüremeyecek.      ‘Ellerinden kan damlıyor’     Seyit Rıza’yı hepimiz biliriz, yıllar önce ‘Önünüzde diz çökmedim bu da size dert olsun.’ demişti. Biz de bu iktidarın onu destekleyenlerin önünde diz çökmedik bu da onlara dert olsun. Yoldaşlar, biz kazanacağız. Umut sosyalizmde, halk iktidarda olacak. Bundan hiç kuşkumuz yok. Sahip oldukları sarayları, paraları, uçakları hepsi bizden çaldıkları yoldaşlar. Biz bizden çaldıklarını almak için yola çıktık, yanlarına bırakmayacağız. Bizden çok korkuyorlar çünkü ellerinde kan var. 6 Şubat’ta katliam yaptıklarını, Dersim’de, Suruç’ta, Amed’te katlettiklerinin kanı damlıyor ellerinden. Biz susacak mıyız? Alanlara çıkmayacak mıyız? Elbette alanlara çıkacağız.    Özelde Kürt halkına, tüm ezilen haklara, kadınlara, işçilere gençlere, LGBTİ+’lara,  zulmetmekten başka hiçbir şey vermediler şu ana kadar. 14 Mayıs bizim için aynı zamanda bir adım olacak. İşimiz orada bitmiyor. Oy kullandıktan sonra, esas faşizm yok olana kadar mücadelemiz devam etmeli. Çünkü halkların kurtuluşu faşizmin gitmesiyle mümkündür. Onun için mücadele bedeli ne olursa olsun devam etmek zorundayız.      ‘Bizler kazanacağız’     İktidar yolun sonuna geldiğini bildiği için korku ve mecburiyet algısı yaratmaya çalışıyorlar biz onlara mecbur değiliz. İktidarı terk etmek istemeyen AKP ve MHP faşizm bloğuna karşı şairin de dediği gibi saraylar saltanatlar çöker/kan susar bir gün zulümler biter/ bugünlerden geriye bir yarınlar kalır bir de yarınlar için direnenler. Biz yarınlar için direnenleriz biz kalacağız onlar gidecek. Halklar kazanacak kurtuluşumuz kendi ellerimizdedir. Bizler kazanacağız.   Miting halaylar ve müziklerin ardından sona erdi.