Ebru Günay: Aydın’da gasp edilen milletvekilliğini geri alacağız 2023-05-10 09:01:14   Melike Aydın    AYDIN - Yeşil Sol Parti Aydın Milletvekili Adayı Ebru Günay, kentte kadın adayların bulunmasının ilgiyle karşılandığını ifade etti. 3’üncü Yol siyasetinin Aydın’da maya tuttuğunu söyleyen Ebru, “Biz, gasp edileni geri almanın iddiasındayız ve buna ikincisini ekleyerek devam etmek istiyoruz” dedi.    Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi’ne günler kalırken, Aydın’da da siyasi partilerin seçim çalışmaları aralıksız sürüyor. 24 Haziran 2018 seçimlerinde 815 bin 974 seçmeni olan Aydın’da Millet İttifakı yüzde 49.4, ile dört milletvekili,  Cumhur İttifakı ise yüzde 40.5 ile 4 milletvekili çıkardı. Halkların Demokratik Partisi (HDP) ise yüzde 9.35 oranında oy aldı.    14 Mayıs seçimlerinde 876 bin 572 seçmene sahip olan kentte seçilebilir sıradan kadın adayların yer aldığı tek parti olan Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi’nin (Yeşil Sol Parti) birinci sıra adayı aynı zamanda Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay, ikinci sırada ise Rojin Tanhan Doğan aralıksız bir şekilde çalışmalarını sürdürüyor.    Ebru,  Aydın’daki seçim çalışmalarına dair ajansımıza değerlendirmelerde bulundu.    ‘Gasp edileni geri alacağız’    İktidarın komploları nedeniyle Aydın’da Yeşil Sol Parti geleneğinden gelen partilerin milletvekili çıkaramadığını söyleyen Ebru, 2018’de çıkarılan milletvekillerinin yurtdışı ve ittifak oylarının birleşiminden dolayı milletvekili çıkarılamadığını ifade etti. Bu nedenle Aydın’da bir milletvekili çıkarmanın farklı bir anlamı olduğunu dile getirdi. Ebru, “Çünkü biz, gasp edileni geri almanın iddiasındayız ve buna ikincisini ekleyerek devam etmek istiyoruz” dedi.    ‘İktidar politikalarına maruz kalsa da güçlü bir demokrasi geleneği var’   Aydın’da güçlü bir demokrasi geleneği bulunduğunu kaydeden Ebru, “Bu topraklarda, Şeyh Bedrettin ve Torlak Kemallerden beri bu var. İktidar politikalarıyla, ırkçı saldırılara maruz bırakılsa da fiiliyatta toplumun içine girdiğinizde bunun böyle olmadığını görebiliyorsunuz. Herkes aslında çok yan yana, o geçmiş geleneğin ruhuyla birlikte mücadele ettiğinin farkındayız” diye belirtti.    ‘Emek sömürüsü iktidarın neden değişmesi gerektiğinin göstergesi’   Tarım ve turizm ile geçimin sağlanmasından dolayı Aydın’ı emekçi şehri olarak nitelendiren Ebru, kentin, iktidarın sömürü politikalarına maruz kaldığını dile getirdi. Ebru, tarım işçilerinin güvencesiz çalıştığını söyleyerek, işçilerinin çoğunun ise kadın olduğuna dikkat çekti. Ebru, “Tarımda çalışan günlük mevsimlik işçilerin çoğu kadın. Şimdi çilek zamanı, sabah 04.00’da kalkıp evi düzenleyip çilek tarlasında 13.00’a kadar çalışıyorlar ve bu emeklerinin karşılığını almıyorlar. Aldıklarıyla kira, elektrik faturası bile ödeyemiyorlar. Bu, iktidarın neden değişmesi gerektiğini açık bir göstergesi” şeklinde konuştu.    ‘Birbirimize dokunmanın yarattığı enerji bambaşka’   Aydın’ın Yeşil Sol Parti’nin üçüncü yol siyasetinin hayat bulacağı yer olduğunu ifade eden Ebru “Mirasını devraldığımız gelenek bir ruh. Ve bu mücadele geleneği Aydın’da Ege’de güçlü bir maya da tuttu. Aydın’da Yeşil Sol Partinin bir vekil çıkarıyor olmasından duyulan bir rahatsızlık var. Yeşil Sol Partinin bu bölgelerde güçlenmesine karşı bir saldırı var ve sürekli bir algı operasyonu yürütülmeye çalışılıyor. Ama toplum artık bunun farkında ve kimse iktidarın kendi ana akım medyası üzerinden yürüttüğü algıya manipülasyonlara gelmiyor. Hakikat bambaşka bir şey, birbirimize dokunmanın yarattığı enerji bambaşka bir şey” şeklinde konuştu.   ‘Kadın adayların seçilebilir yerde olması özel bir ilgiye neden oluyor’   Ebru, Aydın’ı aynı zamanda bir kadın kenti olarak tanımlarken, kentteki diğer partilerin hiçbirinde seçilebilir sıradan kadın adayların olmadığına dikkat çekti. Ebru, “Yeşil Sol Parti’de kadın adayların çoğunlukta olması ilk iki sırada kadın adayların olması çok özel bir ilgiye neden oluyor. Kadın adaylara duyulan güven devreye giriyor. Kadının mücadelesine, kadın direnişine kadının hakkaniyetli olmasına duyulan güven ortaya çıkıyor ve biz seçim çalışmalarında bu güveni ve etki gücünü bire bir yaşadık” dedi.    ‘Ekolojik yıkıma karşı kadınlarla mücadeleye devam edilecek’   Kentte Jeotermal Elektrik Santralleri (JES), turizm ve betonlaşma nedeniyle ciddi bir ekolojik yıkıma maruz kaldığını ifade eden Ebru, iktidarın ekolojik yıkım politikalarının Aydın’ı derin bir şekilde etkilediğini vurguladı. Ebru, “Her ekolojik yıkım, biz kadınların yaşam alanının daraltıyor. Hiçbir pazarda bu kadar çok kadın pazarcı görmedim. Bu, aslında o kadının gücünün ve emek alanındaki etkisini gösteriyor. Kürt kadınları, Aydın’ın yerlileri, Roman kadınlar, çok güçlü bir direniş hattı var. Ekolojik yıkıma karşı direniş hattı sonrasında kadın mücadelesinin de rengini ve gücünü yansıtacaktır. Biz, Ege’deki, Aydın’daki kadın mücadelemiz elbette ki kadın katliamına karı, erkek şiddetine karşı. Ama buradaki mücadele rengimiz, aynı zamanda ekolojik bir mücadele olacaktır. Kadının ekolojik yıkımın yaşandığı JES’lerin, maden ocaklarının olduğu yerde kadınların mücadele ediyor olması, buradaki kadın mücadelesinin bütünleşmesiyle de ilgili. Yeşil Sol Parti’nin bu konulardaki eko-yıkıma kadın mücadelesinin bütünleşmesiyle de ilgili. Yeşil Sol Parti’nin bu konulardaki eko-yıkıma, kadın mücadelesine dair hassasiyeti, bu konulardaki çalışma ve direnme hattını güçlendirecek, birlikte mücadeleye devam edecek” sözlerine yer verdi.    ‘Restorasyoncu yaklaşımların sonu iktidarın isim değiştirmesidir’   Meclis’te ne Altılı Masa’nın  nede Cumhur İttifakı’nın çözüm ürettiğini, dolayısıyla Yeşil Sol Parti’nin Meclis’te en az 100 milletvekili ile yer alması gerektiğinin altını çizen Ebru, “Sonuçta siz toplum dinamikleriyle gerçek anlamda buluşmadığınız sürece dar çıkarsal parti ilişkilerinin dışına çıkamazsınız. Ki Ege bunun en açık örneklerinden bir tanesi. Gittiğiniz her yerde bunun esas alındığını görebiliyorsunuz. Buna karşı durmak ve ezilenin yanında olmak da üçüncü yol siyaseti. Bugüne kadar ne restorasyoncular ne de otoriterler derken bunu ifade ettik. Derdi, halkın sorunlarına kalıcı çözüm üretmek olmayanların en nihayetinde gideceği yer iktidarsal ilişkilerdir, iktidarın isim değiştirmesidir” diye konuştu.    ‘Kadın mücadelesinin varlığı için Yeşil Sol Parti önemli’   15 Mayıs sabahına demokrasi mücadelesiyle başlayacaklarını vurgulayan Ebru, ilk olarak tek adam rejimine kaybettireceklerinin altını çizdi. Kalıcı bir çözümün gelebilmesi için Meclis’in Yeşil Sol Parti’nin varlığına ihtiyacı olduğunu söyleyen Ebru, şöyle konuştu: “Yeşil Sol Parti’ye bunları düşünerek oy vermek gerekiyor. Demokrasinin sigortası, kadın mücadelesinin varlığının teminatıdır. İktidar, İstanbul Sözleşmesi’ni kaldırdı. Kadınlar buna direndi, ama Altılı Masa, ‘ana muhalefetim’ diyen partiler mutabakat metninde sözleşmeyi geri getireceğiz diyemediler. İçindeki parti ve ilişkiler buna müsaade etmedi. İstanbul Sözleşmesi’ni geri getireceğiz diyen Yeşil Sol Parti’dir. İşte bu kadın mücadelesinde bile nerde durduğumuzu gösterir. Ben bir çilek tarlasına gittim, kadın emekçi şöyle söyledi: ‘Emeğimin karşılığını alamıyorum, kız kardeşim şiddete maruz kalıyor. İstanbul Sözleşmesi kaldırılmasaydı benim kız kardeşim şiddete maruz kalmayacaktı, korunabilecekti. Yeşil Sol Parti’nin bunu değiştireceğine inandığım için Yeşil Sol Parti’ye veriyorum.’ Bu aslında hakikati ifade ediyor. Bu nedenle Yeşil Sol Parti ağacının köklenmesi önemli.”    Ebru son olarak, 3’üncü Yol siyasetinin ortak ve mücadele zeminini ifade ettiğini kaydederek, herkesin Yeşil Sol Parti’ye oy vermesini istedi.