Kadınlar ve depremzedelerin sesi olacak 2023-04-19 09:07:04   Dilan Babat   HATAY - Yeşil Sol Parti’yi farklı kimliklerin bir arada olmasından dolayı tercih ettiğini söyleyen Hatay milletvekili adayı Şirin Nur Vural, kadın mücadelesini Meclis’e taşıyacağını belirterek kendisinin de bir depremzede olmasından dolayı da yeniden inşa sürecinde herkesin kendi toprağında insana yakışır bir yaşam sürdürmesi için çalışacağının altını çizdi.    14 Mayıs seçimlerine az bir zaman kala partilerin çalışmaları yoğunlaşırken, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi de (Yeşil Sol Parti) Kurdistan ve Türkiye’de halk buluşmaları, esnaf ziyaretleri, büro açılışları ve birçok etkinlikle hazırlıklarını sürdürüyor.    Depremzede aday   Seçim çalışmalarının yoğunca sürdüğü yerlerden biri de Hatay. 6 Şubat’ta Mereş merkezli yaşanan depremden en fazla etkilenen kentlerden olay Hatay’da halk dayanışma ile yaşamını sürdürmeye çalışırken Yeşil Sol Parti’nin kent adaylarından Şirin Nur Vural da bir depremzede.   Antakya’da doğup büyüyen Şirin, küçüklüğünden itibaren erkek egemen zihniyete karşı verdiği mücadeleyi Meclis’te sürdürmek istiyor.    Yaşamındaki çelişkiler   1982 yılında Antakya’nın Serinyol ilçesinde dört çocuklu bir ailenin üçüncü çocuğu olarak dünyaya gelen Şirin, ekonomik sorunlardan kaynaklı babası Arabistan’da çalıştığı için ondan uzak büyüdüğünü belirterek, “Geçim sıkıntısından dolayı babam hep yurt dışında olduğu için amcama hep baba dedim. Annem dört çocuklu bir kadın olarak hem baba, hem anne hem de bir öğretmen oldu. Ataerkil sistemde tek kız çocuğu olarak kardeşlerime boyun eğmemekle tanınan biriydim. Çocukluğumdan beri sürekli ataerkil sisteme karşı bir isyanımın olduğunu annem hep söylemiştir. Kabalığa ve hayatıma müdahale edilmesine hep karşı çıkarım. O zamanlardan bu yana toplumsal baskının hep farkındaydım. Bir zıtlık vardı, ailem bana güveniyordu ama toplum baskısı ortaya çıkardı. Küçüklüğümden beri sokak lambalarını hiç sevmem. Babam izne geldiği zaman, erkek kardeşlerimden sonra eve gelmemi istemezdi. Akşamüzeri yanan sokak lambaları yanmadan eve gelmem gerektiğini babam tarafından sürekli hatırlatılırdı” dedi.   Farklı kimlikler iç içe   2004 yılında Kocaeli Üniversitesi’ne gitmesi ile kadın mücadelesiyle tanışan Şirin, “Mezun olup Antakya’ya döndüğümde arkadaşlarımızla beraber Serinyol Toplumsal Dayanışma’yı kurduk. Kurucu üyelerinden oldum, bir dönem başkanlığını yürütüm. Festivallerle sunuculuğunu üstlendim. Kadın emeği kolektifinde, kadın kamplarında kendimi rahat hissettiğim mecralarda bulunuyorum. Yedi farklı kimlikle her zaman kardeş gibi büyüdük. Kimsenin mezhebini sorgulamamıştık. Bir sokakta yürüdüğümüzde o esnada bir ezan ve çan sesiyle beraber yürüdük. Onların bayramlarını da sahiplenirdik onlar da öyle. Her zaman birlikte iç içe ve huzur içinde yaşıyorduk. Bunun için yönümü Yeşil Sol Parti’ye verdim farklı değildi. Diğer siyasi partilerin sadece göstermelik olarak seçim beyannamelerinde yazılanlarla kalmamıştı. Gerçek anlamda herkesi dil, din, ırkı ve farklılıkları ile içinde barındıran parti olduğu için Yeşil Sol’a girdim” diye belirtti.   ‘İstanbul Sözleşmesi için mücadele edeceğiz’   Meclis’e girme durumunda diğer partilerin göstermelik kadın projelerinin aksine Yeşil Sol Parti ile kadın projelerinin hayata geçirileceğini inandığını dile getiren Şirin,  “Mutlaka iyi şeyler yapılacağına inanıyorum. İstanbul Sözleşmesi’nin yürürlüğe girmesi için canla başla mücadele edeceğiz. Kendim de üç çocuk annesi olarak, ev işçisi kadınların görünmeyen emeklerinin karşılığı için mücadele edeceğim. İş istihdamı olmadığı için gençler yurtdışına çıkıyor bir gelecek kaygısı yaşıyor. Gençler için mücadele edeceğim. Eşit işe eşit ücreti her yerde her alanda dile getireceğimize inandığım içinde Yeşil Sol Parti’den aday oldum” ifadelerini kullandı.     Kadınlar için güvenli alanlar   6 Şubat’ta meydana gelen Mereş merkezli depremde iktidarın Antakya halkını kaderine terk ettiğini dile getiren Şirin şöyle konuştu: “Hiçbir şekilde devlet tarafından bir yardım dahi alamadı bu halk. Halkın örgütlü gücü buralarda yer aldı. Yalnızlaştırıldığımız için halkın getirebildiği yardımlarla buradaki halkların yaşama tutunma gerçekliği ile karşılaştık. Evdeki şiddet çadırlara yansımış durumda. Bundan kaynaklı şiddete maruz kalan kadınlar için hemen bir şiddet hattı kurmak ve kadınların kendilerini güvende hissetmesi için güvenli alanlara derhal yoğunlaşacağız. Bu dönemlerde kadınlar sağlığa çok fazla erişemedi. Yeni bir inşa sürecine kadar kadınların ücretsiz olarak sağlığa erişimi olmalı. Kimsenin eteğinin ne boyuna ne de kaç çocuk yapacağına karışmadan özgürce kendini ifade edebilecek rahat ortamların mücadelesini vereceğiz. Kadınların kendi anadillerinde kendilerini ifade edebilmeleri için alan yaratacağız.”   ‘İnsana yakışır bir inşa sürecinin sözünü veriyoruz’   Seçimlerin ardından Antakya’ya yönelik yeni inşa sürecinde coğrafik ve kültürel yapıların bozulmayacağı bir yaklaşımı esas alacaklarına işaret eden Şirin, “Herkesin kendi mülkünde aynı komşularıyla istedikleri yerlerde evlerini inşa edebilmenin, maddi kayıplarını bir kaplumbağa hızında değil de bir tavşan hızında sonuca ulaştırabileceğimizin sözünü verebiliriz. Herkesin kendi mahallesinde insana yakışır bir yaşam sürmesi için partim Yeşil Sol Parti ve kadın meclisleri olarak yanlarında olacağız” dedi.