Kadın cumhurbaşkanı tartışmaları heyecan yarattı 2023-02-09 09:03:08       Rozerin Gültekin    İSTANBUL- 2023 seçimlerinin önemine ve Emek ve Özgürlük İttifakı’nın kadın cumhurbaşkanı adayı  tartışmaları yürütmesine dair değerlendirmelerde bulunan kadınlar, bu tartışmaların yapılmasının Kürt kadın mücadelesinin bir kazanımı olduğunu ifade ederek, kadınların siyasette belirleyici bir özne olduğunu vurguladı.   AKP-MHP’nin derinleştirdiği tecrit, savaş politikalarının gölgesinde halklar 14 Mayıs’ta yapılması planlanan 2023 seçimlerine gidiyor. Egemen zihniyet anlayışıyla oluşturulan Millet ve Cumhur ittifakına karşı 3’üncü Yol fikriyatıyla ortaya çıkan Emek ve Özgürlük İttifakı seçime giderken halklara alternatif sunuyor. Siyasetin erkek tekelinde olması fikriyatına karşı kadın cumhurbaşkanı adayı tartışmaları başta kadın örgütleri ve kadınlar tarafından ilgi ile karşılanarak önemli bir heyecan yarattı.    2023 seçimlerinin önemi ve Emek ve Özgürlük İttifakı’nın kadın cumhurbaşkanı adayı tartışmaları ve buna ilişkin Kürt kadın mücadelesinin etkisine dair kadınlar değerlendirmelerde bulundu.   ‘Kadınlar güvende değilse devletin bekası yoktur’   Seçimlerle birlikte amaçlarının sadece iktidarda olan partiyi değiştirmek olmadığını söyleyen gazeteci Çilem Küçükkeleş, Türkiye'de yapılan seçimler ile değişen iktidarların zihniyetinin hep aynı kaldığını vurguladı. Çilem, “2023’de 100’üncü yaşına giren ve bagajını taşıyamaz hale gelen cumhuriyet var. Bütün bu yaşanan sorunlara, dökülen kana dair sistem devletten bakan yerden devam mı edecek yoksa toplumdan doğru sistemin inşa edilmesinin önü mü açılacak. Millet İttifakı inşacı değil revizeci, meseleye devletin bekası yönünde bakıyor. Ben Alevi kadın mücadelesi yürüten biriyim. Aleviler, kadınlar güvende değilse devletin bekası yoktur ama orada başka beka anlayışı var. Bu açıdan Emek ve Özgürlük İttifak’ının Türkiye'nin siyasetini dönüştürme, Ankara merkezine sıkışmış siyaseti toplumsallaştırma umudu var. Bizim ilgimizi çeken kısım burası” diye konuştu.   Kadın cumhurbaşkanı tartışmaları mücadelenin sonucu   Kadın cumhurbaşkanı adaylığının tartışılmasının arkasında yıllardır kadın mücadelesinin vermiş olduğu bir emek olduğuna işaret eden Çilem, Kürt kadın hareketinin verdiği mücadelelerinin sonucunda elde edilen kazanımlardan birinin de eşbaşkanlık sistemi olduğunu dile getirdi. Çilem, “Eşbaşkanlık ilk uygulandığında sanki kadınlar iktidarın bir parçası olma girişimi olarak algılanmıştı ama kadınlar eş yaşamı anlatmaya çalışıyordu. Bunun gibi birçok kazanım üst üste geldiğinde bir ‘kadın cumhurbaşkanı olabilir mi?’ sözü ortaya çıkıyor. Bu sözün tarihi arka planı, ödenen bedelleri var. Bugün ilk eşbaşkanlar cezaevinde. Buna rağmen cesaret o kadar güçlü ki daha ilerisine adım atılıyor. Artık sadece kadınların değil erkeklerin de talebi bir kadın cumhurbaşkanı. 6’lı Masa’da da bir kadın genel başkan var ama orada öyle bir akıl gelişmiyor topluma kadın hissiyatı vermiyor. Erkek siyasetine talip oluyor” ifadelerini kullandı.    ‘Kimse kadın hareketinin hakikatini görmezden gelemez’   Kaosların en çok erkeklerin sözünü büyüttüğünü, bunun için kadının sözünü kurabilecek bir kadın aday ile yürümenin daha doğru olacağını belirten Çilem, son olarak kadın mücadelesinin Türkiye siyasetine öncülük ettiğini dile getirdi. Çilem, “6’lı Masa birleşik kadın mücadelesinden öğrenilmiş bir siyasettir. Birlikte olma hali kadın hareketinden öğrenildi. İçişleri Bakanı, kadın hareketini, içerisinde yer alan Kürt kadınların varlığı üzerinden terörize etmeye çalıştı. ‘HDP varsa kadınlar yüzünden var önce onların kafasını vuracağım’ diye açık açık ilan etti. Güçlü kadın hareketi Türkiye siyasetini değiştiriyor, siyasi partileri etkiliyor ve katkı sunuyor. Türkiye'de tüm kadın hareketleri öyle hakikatli bir zeminde var oldular ki kimse onların hakikatini görmezden gelemiyor” sözlerine yer verdi.   ‘Kadın iradesi artık ciddi bir politik özne’   HDK Ekoloji Komisyonu Eş Sözcüsü Menekşe Kızıldere, gerçekleşecek olan seçimin ötekileştirilen kesimler başta olmak üzere halk tarafından kritik olduğunu söyleyerek halkın var olan düzene “artık yeter” dediğini vurguladı. Menekşe, “Seçim tartışmalarında kadın hakları, ekoloji, Kürt kimliği, sol-demokrat grupların talepleri konusunda sistem içi revizyonist grupların bunu karşılayamayacağı çok açık belli oldu. Revizyonistlerin göremediği şey bu saydığım grupların siyasi özne olduğu. Bunlar arasında en güçlü olan da kadınlar. Kadınların taleplerinin karşılanmadığı ama buna karşı geri adım atmadığını görüyoruz. Kadın iradesi artık ciddi bir politik özne. Sadece oy veren olarak değil taleplerini direk yönetim kademesine aktaran olarak yer alması gerekiyor” dedi.   ‘Kürtler demokrasi için kilit mesele’   Kadınlar seçimi bir araç olarak gördüğünün altını çizen Menekşe, asıl değişimin ve mücadelenin sokaklarda gerçekleşen direnişlerde olduğunu dile getirdi. Menekşe, “100 yıllık tarih içerisinde Kürt özgürlük hareketinin mücadelesi demokrasinin garantisi olarak var olmuştur. Cumhuriyetin demokratik olup olmayacağı yine Kürt hareketinin taleplerine ve politik duruşuna bağlı. Kürtler kilit olarak görülmekte bu doğru bir söylem değil. Demokrasi için kilit olma meselesi var. Seçimden sonra değiştirilmesi gereken şey revizyonist güçlerin belirttiği gibi bakanlık verilmesi değil demokratik cumhuriyete doğru giderken bu meseleleri aşması önemli olan.”   ‘Adayımız kim olursa olsun verilen kararın arkasında duracağız’   Kadın cumhurbaşkanlığı tartışmalarını 3’üncü yol siyasetini yürütenlerin gerçekleştirdiğini ifade eden HDK Ankara İl Eş Sözcüsü Dilek Yılmaz da, Kürt kadın özgürlük hareketinin bugüne kadar yürüttüğü mücadelenin bir birikimi olarak bu tartışmanın ortaya çıktığına dikkat çekti. Dilek, “Kadın cumhurbaşkanlığı adayını destekliyoruz. 3’üncü Yol ittifakı dışındaki tüm yapılar erkek adaylar üzerinden tartışmalar yürütüyorlar. Bir kadın cumhurbaşkanın olmasından öte Kürt özgürlük hareketinin böyle bir iddia ile ortaya çıkması çok önemli. Net adayımız şimdilik yok ama kadın adayın tartışılıyor olması hem kadın mücadelesi açısından hem demokratik siyaset yürüten kadınlar için önemli. Adayımız kim olursa olsun verilen kararın arkasında duracağız ve alanlarda mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.