Pervin Buldan: HDP fikriyatı zamanı 2023-01-17 12:47:45   ANKARA - Meclis Grup Toplantısında konuşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, ülkeyi yönetme iddiasında olduklarını belirterek, “Mücadelemizden ve halkımızdan aldığımız bu güçle yeni dönemin kapılarını bizler açacağız. İnanın ki zaman; emek ve özgürlük ittifakıyla, Kürt ittifakıyla, kadın ve gençlik ittifakıyla HDP fikriyatı zamanıdır” dedi.   Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Meclis Grup Toplantısında değerlendirmelerde bulundu. Grup toplantısına HDP'nin geçmiş dönem milletvekilleri Ahmet Türk, Sırrı Sakık, Gülser Yıldırım, İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eş Genel Başkanı Şükran Kablan Yeşil ve yöneticileri, Sağlık Emekçileri (SES) Eş Genel Başkanı Gönül Adıbelli, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Ankara Eşbaşkanları Şevin Kaya, ve Fevzeddin Korkmaz, Azadi Hareketinden Metin Pirani, Fevzi Bulgan, Selma Söner, Emek Partisi (EMEP) Ankara İl Yöneticileri, Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP), Halkların Demokratik Kongresi (HDK)  Ankara,Devrimci 78’liler Platformu,Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Ankara İl yönetimi katıldı.   ‘Hiçbir şey karanlıkta kalmayacak’   16 yıl önce katledilen Hrant Dink’i anarak konuşmasına başlayan Pervin, “Sevgili Apharing! Umut dolu gülüşünü unutmadık. Ömrünü adadığın barışı ve özgür bir ülke düşünü unutmadık! Seni bizlerden kopartan karanlığı da tabi unutmadık. Cezasızlık zırhıyla katilleri koruyanları, katliama yol verenleri hiç unutmadık unutturmayacağız. Bu dosyaların, cinayetlerin üzerinin kapanacağını, yanlarına kalacağını düşünenler bilsin ki, gerçek bir adalet ve yüzleşme süreci mutlaka işleyecektir. Hiç bir şey karanlıkta kalmayacaktır. Tüm bu karanlığın sona ermesine az kaldı. Barışın düşlerde yarım kalmadığı, gerçek bir adalet sürecinin yaşandığı, demokrasinin, sevginin, özgürlüğün kazandığı bir dönemi bu topraklarda mutlaka başlatacağız” dedi.    ‘Çoğalarak geliyoruz’   Emek ve Özgürlük ittifakının Pazar günü İstanbul’da yaptığı mitinge değinen Pervin, savaşa, yoksulluğa, sömürüye, tecride ve adaletsizliğe hayır dediklerini aktardı. Emek ve özgürlükle değiştirmek için söz birliği ve güç birliği yaptıklarını ifade eden Pervin, “Bu daha başlangıç. Büyüyerek, güçlenerek, daha da çoğalarak geliyoruz. Emek olarak geliyoruz, özgürlük olarak geliyoruz. Yarınların güçlü sözü olarak geliyoruz. Bu birliktelik, özgür yarınları birlikte kurma ortaklığıdır. Bu ülkeyi AKP-MHP iktidar karanlığından kurtarma ortaklığı ve kararlılığıdır. Başarmak ve kazanmak için yola çıktık. Büyük finali de büyük zaferi mutlaka halkımızla buluşturacağız. Buradan özellikle şunu vurgulamak istiyorum. AKP-MHP bloğu, kapatma davasıyla, hazine yardımı gaspıyla özellikle seçim sürecinde bir belirsizlik ortamı, karamsarlık ve umutsuzluk havası yaratabilmek için çırpınıp durmaktadır” diye belirtti.   ‘Bizim için sisli ortam asla yoktur’   HDP’siz seçim süreci algısı yaratabilmek için sis dalgası oluşturma çalışıldığına dikkat çeken Pervin, bunların nafile çabalar olduğunu ifade etti. Pervin, “HDP için de, halkımız için de asla bir belirsizlik ortamı yoktur, olmayacaktır. Karamsarlığa ve umutsuzluğa asla yer yoktur. Bizim için sisli ortam asla yoktur. HDP’nin de, halkımızın da odaklandığı nokta; bu iktidar düzenini biran önce değiştirmektir. HDP’nin gündemini sadece ve sadece HDP ve halkımız belirler. Bizim gündemimiz, mücadele hedefimiz, siyasete, topluma, ekonomiye, ekmeğe darbe yapanlara karşı bu ülkeyi demokratik bir geleceğe, huzura taşımaktır. Bu gündemi hiç kimse değiştiremeyecektir. Bizim için her şey çok açık ve nettir. Sizi sandıkta yeneceğiz. Nokta. Bu kadar. Dostlarımızı çoğaltarak, ittifaklarımızı büyüterek, hedefimize kilitlenmiş olarak yolumuzda kararlı adımlarla ilerliyoruz. Umudumuz bir çocuğun gülüşü gibi canlıdır, sokak kadar direngendir, gençlik kadar dinamiktir, kadınların görkemli direnişi kadar cesur ve nettir. Asıl belirsizlik varlık yokluk telaşı içindeki AKP-MHP için vardır diyeceğim ama onların da durumu aslında nettir. İktidar için de bir belirsizlik ortamı yoktur. Çünkü kaybedecekler.  Ama biz söz veriyoruz onlara biz kaybettireceğiz, Emek ve Özgürlük ittifakı kaybettirecek” sözlerini kullandı.   Pervin’in konuşmasının satır başlıkları şöyle;   “Öyle talimatını verdiğiniz kapatma davasına umut bağlamayın. HDP’siz bir seçim hayaline kapılmayın. Mühendislikleriniz halktan, meydanlardan geri döner, dönecektir de. Seçimlerin sürükleyici gücü ve esas belirleyeni HDP olacaktır. Emek ve Özgürlük ittifakı olacaktır. Sandıklar HDP’yle buluşacaktır. Biz bunca bedeli boşuna ödemedik. Demokratik siyaseti tüm darbelerinize rağmen daha da büyüterek bugünlere getirmeyi başardık. Elbette bedeller verdik, büyük mücadeleler verdik. Ama asla size biat etmeyeceğiz, boyun eğmeyeceğiz, diz çökmeyeceğiz. Meydanı size mi bırakacağız? Karşınızda milyonlar var. Halk var. Meydanlar var. Mücadelemiz var. Direnişimiz var. Cesaretimiz ve kararlılığımız var. Ceketimi satarım, HDP’ye her türlü desteği sunarım diyen bir halk iradesini durduramayacaksınız. Bu mücadeleyi Türkiye halklarının ortak iradesi ve gücüyle büyük başarılarla, kazanımlarla buluşturacağız. Bu ülkeyi gerçek bir demokrasiye kavuşturacağız.     Yazı da çıksa, tura da çıksa kaybedeceksiniz   Şimdi biliyorsunuz iktidar, seçimler için takvim arayışındadır. Sürekli papatya falı açıyorlar. Kaybedecekleri günü seçmekte zorlanıyorlar. Onlar için tabi zor bir seçimdir. Haziran’dan korkuyorlar, çünkü 7 Haziran sendromları var. Nisan-Mayıs arasında gidip geliyorlar. Gidip de gelmeyeceğiniz tarihi ben söyleyeyim. Bu seçimlerin ikinci turu kesinlikle Haziran’dadır. Haziran’dan kaçamayacaksınız. Onun için takvimlere pek fazla umut bağlamayın derim. Sizi kurtaracak bir gün yoktur. Ya zamanında yapılacak bir seçimde kaybedeceksiniz, ya da erkene alacağınız bir takvimde gideceksiniz. Bütün yollar, gidişinize çıkmaktadır. Yazı da çıksa, tura da çıksa kaybedeceksiniz.   Sayın Öcalan'a yönelik geliştirilen tecrit sistemini dalga dalga bütün ülkeye yaydılar   Demokrasinin, hukukun, özgürlüklerin askıda olduğu, eşit yurttaşlık taleplerinin ağır baskıyla karşı karşıya bulunduğu bir ortamda seçimlere gidiyoruz. Kadınların başta yaşam hakkı olmak üzere bütün haklarının her gün saldırıyla karşılaştığı, halk iradesinin kayyım darbesi altında tutulduğu, emeğin tarihin en büyük sömürüsüyle, doğanın en büyük talanlarla karşı karşıya olduğu bir iklimde seçimlere gidiyoruz. Türkiye’yi bu ağır koşulların içerisine taşıyan süreç, AKP-MHP zihniyetinin dayattığı tecrit sistemiyle başladı. Ülkeyi kuşatan hukuksuzluk rejiminin startı İmralı tecridiyle verildi. Askıya alınmış bir hukuk düzenini, ulusal ve uluslararası bütün yasal normların işletilmediği bir sistemi tecritle başlattılar Sayın Öcalan'a yönelik geliştirilen tecrit sistemini dalga dalga bütün ülkeye yaydılar. Siyasi tecrit halkasını, partimiz ve demokrasi güçleri başta olmak üzere tüm demokratik kamuoyuna kadar genişlettiler. Biz en başından buyana tecride dikkat çekerken bugünleri görüyorduk. Hukuksuzluk ve baskı rejimi herkesi kuşatacak dedik. Çözümsüz bırakılan, inkâr edilen her sorun, bu ülkeye daha ağır maliyetlerle dönecektir dedik. Geldiğimiz nokta tam da bu karanlığı tarif etmektedir.    Milyonları susturamazsınız   Bunun son örneğini Sevgili Selahattin Demirtaş’ın kamuoyuyla paylaştığı mesajların engellenmesine yönelik arayışlarda görüyoruz. Sevgili Demirtaş’ı susturabileceklerini sanıyorlar. Demirtaş milyonların kendisidir. Milyonları susturamazsınız. Halkın sesini kesemezsiniz. Halkın sahiplendiği ve umut olarak gördüğü bir siyaseti tecritle, baskıyla, yasaklarla engelleyemezsiniz. O yüzden bir kez daha sorumlu, duyarlı herkese seslenmek istiyorum. İktidarın tecrit politikasına hep birlikte karşı çıkalım, hep birlikte itiraz edelim. İtirazlarımızı daha fazla büyütelim ki, bu ağır siyasi tecrit koşullarını kırarak, hukuksuzlukların önüne geçelim.    Savaş politikaları karşısında en güçlü itirazımızı yükseltelim   Bunu ısrarla vurgulamamızın nedeni, iktidarın seçim sürecini ağır siyasi tecrit koşullarında sürdürmek istemesidir. İktidar tecritten aldığı güçle bir yandan hukuksuzluğu, baskı ve yasakları büyütürken, diğer yandan da savaş çığırtkanlığıyla seçim kampanyasını yürütecektir. Son günlerde yine Suriye’ye yönelik operasyon açıklamalarına sarılmaya başlamalarının nedeni budur. Görüyorsunuz EYT’liler günlerdir yasal düzenleme beklerken, maaş vermemek için bin takla atan iktidarın önceliği ise, her an Suriye’ye girmektir. Kaynakları halka, emekliye, emekçiye değil iktidarlarının savaşına harcamak için plan yapıyorlar. Tüm EYT’li kardeşlerim, emekliler, esnaflar, dar gelirliler bilsin ki, sizden esirgenen her kuruş savaş harcamalarına aktarılmaktadır. Onun için bu savaş politikalarının karşısında en güçlü itirazı yükseltmemiz gereken bir süreçten geçiyoruz.    Demokrasi güçlerine çağrı: Ortak sesi inşa sürecine çevirelim   Bu seçim sürecinin en güçlü kampanyasını en geniş demokrasi mücadelesiyle, birleştirmemiz gerekir. Tecride, savaşa, talana, yolsuzluğa, hukuksuzluğa hep birlikte karşı çıkalım ki, bu ortak sesi, ortak geleceğin inşa gücüne çevirelim. Çağrım tüm demokrasi güçlerinedir. Tüm yurttaşlarımızadır. HDP’nin durduğu nokta ve yürüttüğü mücadele iktidarın oyun planlarını durduracak en güçlü yoldur.  Biz bir taraftan iktidarın politikalarıyla mücadele ederken, diğer taraftan da, ülkenin siyasi kaderini bizim dışımızdaki siyasal muhalefetin ürkek, çekingen, ortaklaşmaktan ve mücadeleden uzak tutum ve anlayışına da asla terk etmeme kararlığı içerisindeyiz.   Baharı getirecek olan HDP’nin üçüncü yoludur   Her gün kriz ve çatışma üreten tekçilik sistemini kökten değiştirme iddiası yerine restorasyonla yetinen bir anlayış ülkeyi yine aynı çıkmazlara sürükleyecektir. Mevcut gemi her tarafından su almaktadır. Bir iki yamayla geminin yeni kaptanı olma arzusunun ötesine geçemeyen bir muhalefet anlayışıyla bu gemi kıyıya ulaşmaz, ulaşamaz.  Herkesin bunu görmesi gerekir. Şuan ülkenin içine sürüklendiği ağır tablo restorasyonu değil, köklü bir demokratik değişimi, yeni bir başlangıcı çağırmaktadır. Bu çağrının sorumluluğunu taşıyan temel güç de, siyaset de HDP’dir, ittifaklarıdır. İki kutuplu siyasetle bu ülke bir çıkış yakalayamaz. Biri kara kış, diğeri son bahar olan bu iki kutupla bahar gelmez. Baharı getirecek olan HDP’dir, HDP’nin üçüncü yoludur. Biz tarihi sorumluluğumuzu yerine getirme, tarihi rolümüzü oynama konusunda sonuna kadar kararlıyız.   Temel amacımız ülkeyi demokratik bir sisteme kavuşturmak   HDP ile aynı kareye girmekten dahi imtina eden bir siyaset, büyük resmi görmekten uzaktır. İşte o büyük resmi yaratan da, HDP’dir, ittifaklarıdır, bileşenleridir, en geniş demokrasi birlikteliğidir. Bu büyük resim; 8 Mart’lardır. Newroz’lardır, 1 Mayıs’lardır, halktır, halklardır. HDP’nin öngörülü, ilkeli, vizyonlu, gerçekçi siyaseti bugün toplumdaki umutları daha da büyütmektedir. Çünkü HDP’nin gücü de birikimi de bu toprakların mayasından süzülmüştür. HDP bu ülkedeki tüm sorunların gerçek çözüm adresidir. Bu ülkenin can yakan bütün sorunlarını ayrımsız bir şekilde gören ve cesaretle çözüm üreten bir partidir. Yerelden başlayarak güçlü, katılımcı, müzakereci bir demokrasiyi bu ülkeye kazandırma mücadelesini yürütüyoruz.  Tek adamlara dayalı bir sistemin insafından ülkeyi kurtarmak ve demokratik bir sisteme kavuşturmaktır temel amacımız.    Kadınlar özgür olmadan ülke özgür olmaz   Eşit yurttaşlığı esas alan, hak temelli yeni bir toplumsal sözleşmeyle ortak geleceği kurmak istiyoruz. Çözüm buradadır. Kürt sorununun demokratik çözümü için diyalog ve müzakerede sonuna kadar ısrar ediyoruz, parlamentoyu tüm sorunlarımızın çözüm zemini yapmak istiyoruz. Kadın özgürlükçü, eşitlikçi, sivil demokratik, kapsayıcı yeni bir anayasa en büyük dönüşüm olacaktır. Evrensel hakları gözeten, herkesin hak ve hukukunu güvence altına alan bir adalet ve bağımsız, tarafsız hukuk sistemini bu ülkeye kazandırmanın mücadelesini veriyoruz. Kadınlar eşit ve özgür olmadan ülke eşit ve özgür olmaz diyoruz. Onun için kadın mücadelemizi her gün daha fazla büyütüyoruz.    Ortak demokraside herkese yer var   Gençlerin yönetim sürecinde aktif rol üstlendiği bir yönetimin inşasını yine gençlerle yürütmek istiyoruz. Emeğin hakkını teslim eden, kaynakları eşit paylaştıran, sömürmeyen, yoksullaştırmayan, paylaştıkça refahı arttıran bir emek yaşam düzeni diyoruz. Doğa üzerindeki talanı sonlandıran, rant düzenini bitiren yeni bir ekolojik yaşamın yollarını oluşturuyoruz. Bütün bunları hep beraber mücadele ederek, yeri geldiğinde bedel ödemeye devam ederek yapacağız. Ancak o zaman ülkenin içinde bulunduğu ağır ekonomik ve siyasi kriz çözülebilir. HDP’nin bu ülkeye kazandıracağı ortak demokraside herkese yer vardır. Herkese özgürlük vardır. HDP’nin özgür yaşam fikriyatında herkese eşitlik vardır. HDP’nin bugünlere taşıdığı bu onurlu mücadelede yeni yaşam vardır, onurlu ve hakça bir yaşam vardır. Kendisini yeni bir gelecekte gören, bunun özlemini çeken herkesi, HDP’nin açtığı ve büyüttüğü değişim yolunda buluşmaya, yan yana gelişlerimizi çoğaltmaya çağırıyorum.    Kazanma ve kazandırma seçimi   Evet, önümüzdeki seçimler köprüden önceki son çıkıştır, en kritik dönemeçtir. Halklarımız demokratik bir ülkede mi? Yoksa yasakçı, baskıcı bir rejimde mi yaşayacaklar buna karar verecek. Evet, bu seçimler yeniyi kurma, güçlü bir başlangıç yapma seçimidir. Cumhuriyeti gerçek demokrasiyle, barışla ve eşit yurttaşlıkla buluşturma seçimidir. Hakça, eşitçe, özgürce bir yaşamın seçimidir. Emeğimizi, ekmeğimizi, geleceğimizi çalan soygun düzenine tüm kapıları, tüm yolları kapatma seçimidir. Bizim olanı kazanma ve kazandırma seçimidir. Daha önce de açıkladığımız üzere Cumhurbaşkanı adayımızı yakın zamanda halklarımıza müjdeleyeceğiz.    Kürt ittifakıyla, kadın ve gençlik ittifakıyla HDP fikriyatı zamanıdır   Kadınların, halkımızın, Türkiye halklarının tüm renklerini, kimliklerini, inançlarını, kültürünü, ortak iradesini, emeği ve özgürlüğü temsil eden bir cumhurbaşkanı adayımızla seçimlere gireceğiz. Uğruna ağır bedeller ödediğimiz demokrasi mücadelemizin tabi ki kendi cumhurbaşkanı adayı olacak.  Mücadelede varız. Direnişte varız. Siyasette varız. Yarışta varız. Cumhurbaşkanlığında da varız. Ülkeyi yönetme iddiasında da varız. Mücadelemizden ve halkımızdan aldığımız bu güçle yeni dönemin kapılarını bizler açacağız. İnanın ki zaman; emek ve özgürlük ittifakıyla, Kürt ittifakıyla, kadın ve gençlik ittifakıyla HDP fikriyatı zamanıdır. Bizim demokrasi anlayışımız, tam da bugün ülkenin ihtiyaç duyduğu bir siyaseti umut olarak halklara sunmaktadır.    Sandıklarda geleceğimizi çıkartacağız   HDP açısından milletvekili seçimleri konusu da çok açık ve nettir. Bugün siyasetin anahtarı nasıl bizlersek, parlamentonun belirleyici anahtar gücü ve iradesi de yine biz olacağız. Hedefimiz büyüktür. Halkımızın, ayrımsız bütün inanç ve kimliklerin, demokrasi, adalet ve barış isteyen herkesin, kadınların, gençlerin, ötekileştirilenlerin, ekolojistlerin, sosyalistlerin, emekçilerin, engellilerin iradesinin en güçlü olarak temsil edildiği bir parlamentoyu hedefliyoruz. Emeğin ve özgürlüğün, çözümün parlamentosunu oluşturacağız. Bu meclise barış kararlarının alındığı, diyalog ve müzakereden, hakikat ve adaletten yana olan bir çözüm işlevini kesinlikle kazandıracağız.  Bu nedenle seçimler son derece önem taşımaktadır. Sandıklardan geleceğimizi çıkartacağız.    Hep birlikte çıkışa hazırlanalım   El attığı her şeyi krize dönüştüren, halka açlık ve yoksulluk yaşatan, talancı, trolcü, kayyımcı, gaspçı, darbeci, yozlaşmış düzeni değiştirme seçimi olacaktır. Mafya düzenine, sarayın emrindeki adaletsiz yargı düzenine, her gün kin ve nefret üreten hakaret ve aşağılama siyasetine, kayırmacılık, iltimas ve liyakatsızlık düzenine, haksız zenginleşme ve yolsuzluk çarkına son verme seçimidir. AKP-MHP iktidarına nokta koyma zamandır. Karanlığı geçmişte bırakma, aydınlığın yolunu açma seçimidir. Herkes seçimleri böyle görmelidir. Bu seçim, sadece bu düzenden kurtulma değil, aynı zamanda demokrasi ve barış içinde adaletli, özgür ve eşit bir geleceği de, yeni bir düzeni de birlikte kurmanın yollarını açma seçimidir. Gelecek yıllarımızı güçlü demokrasinin teminatı altına alabilmek için şu 4-5 ayı, tüm zamanların en büyük mücadelesine dönüştürme, sesimizi, sözümüzü her yere ulaştırma zamanıdır. Tarih bizden yanadır. Meydanlar bizden yanadır. Rüzgâr bizden yanadır. Umutlar bizden yanadır. Haydi, hep birlikte başarmak için çalışalım. Hep birlikte en güçlü çıkışa hazırlanalım. 2023’ü HDP’nin zafer yılı yapalım.”