Dersim Dağ'dan mitinge çağrı: Gençler ve kadınlar saltanatınızı yıkacak 2022-08-05 11:04:57   DİYARBAKIR - HDP Gençlik Meclisi Sözcüsü Dersim Dağ, yaptığı basın toplantısında gündemdeki birçok gelişmeyi değerlendirerek, “Demokratik siyaset alanından men edilmek istenen gençler ve kadınlar AKP ve MHP iktidarının sonunu getirecek ve saltanatını yıkacaktır” dedi. Dersim, herkesi yarın İstasyon Meydanı’nda yapacakları mitinge çağırdı.    Halkların Demokratik Partisi (HDP) Gençlik Meclisi Sözcüsü Dersim Dağ, Demokratik Bölgeler Partisi’nin (DBP) Diyarbakır'da bulunan Genel Merkez Danışma Bürosu'nda basın toplantısı düzenledi. Dersim, güncel gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.    İlk olarak 3 Ağustos 2014 tarihinde Ezîdilere yönelik katliamı kınayan Dersim, “Kobanê Kumpas Davası’nda yargılanan arkadaşlarımız selam verdikleri için ceza aldı. Bu kadın düşmanı zihniyet, Türkiye’de de yaşamın her alanında kendisini gösteriyor. Çok yakın bir tarihte Kobanê Kumpas Davası’ndan tutuklu bulunan kadın tutsaklar Ayla Akat Ata, Ayşe Yağcı, Bircan Değirmenci ve Pervin Oduncu arkadaşlarımız açık görüşte birbirlerinin görüşçülerine selam verdikleri gerekçesiyle disiplin cezasına çarptırıldılar. Bu, AKP’nin katmerleşen faşizmine en bariz ve son örnektir. Ayrıca Aysel Tuğluk’a yaşatılanlar işkencedir, insanlık suçudur. Kobanê Kumpas Davası’nda tutuklu bulunan demans hastası Aysel Tuğluk, aslında bir işkence yöntemiyle avukatını bile tanımazken, ifade vermeye zorlanıyor. Bu durum, 80’li yıllarda Esat Oktay'ın Amed Zindanı’nda gerçekleştirdiği işkencenin çok çok ötesinde, AKP-MHP iktidarının kadın ve Kürt düşmanı örneklerine ve cezaevlerinde siyasi tutsaklara yönelik yürüttüğü politikaların son saldırı noktasıdır. Buradan AKP ve MHP yargısına sesleniyoruz; Aysel Tuğluk başta olmak üzere hasta tutsakların bir an önce serbest bırakılması gerekiyor. Bu bir işkence yöntemidir, suçudur, insanlık suçudur” dedi.    ‘AKP-MHP iktidarının iki yüzlülüğüdür’   Dersim, N.Ç. davasından sanık olan birinin kanaat önderi olarak tanımlanmasının AKP’nin ikiyüzlülüğü olduğunu belirterek AKP ve MHP iktidarının kadın düşmanlığı, özelde Kürt kadınları üzerinden yürüttüğü özel savaş politikalarının bunlarla sınırlı olmadığını söyledi. Dersim, “Çok yakın bir tarihte kamuoyunda ‘N.Ç. Davası’ olarak bilinen 13 yaşındaki bir çocuğa, aralarında yüzbaşının, muhtarın bulunduğu 28 kişinin taciz, tecavüz ve istismarına maruz kaldığı dosyada sanık olan biri, AKP’nin kaymakamı ve AKP kayyımı tarafından kanaat önderi olarak tanımlandı. Dêrik’te kanaat önderlerinin uyuşturucuya karşı yaptığı toplantıda N.Ç., davasından sanık olan birinin kanaat önderi olarak tanımlanması ve toplantıya çağrılması, AKP-MHP iktidarının ikiyüzlülüğünü ortaya koydu. Bir yandan Kürdistan’da özel savaş politikaları yürüterek Kürt genç kadınlarına yönelik taciz ve tecavüzü sistematik olarak yürüten, bir yandan da eşbaşkanlığı suç olarak gösterip, kayyım atayan AKP-MHP’nin kayyımı, bilinçli ve sistematik olarak yürütülen uyuşturucu, taciz ve tecavüze karşı kanaat önderleri adı altında sistematik bir şekilde taciz ve tecavüz yürüten sanıkların görüşlerini almak istiyor. Bu, iktidarın iki yüzlülüğünü göstermekle birlikte, kayyımın cinsel istismar sanığını da kanaat önderi olarak gördüğünü gösteriyor” sözlerine yer verdi.    ‘Turnuvaya katılanlar tehdit ediliyor’   Kemal Kurkut adına düzenlenen turnuvalarda polisin engellemelerine ve katılan 11 kişinin Zaxo ve Roboski pankartları nedeniyle işkenceyle gözaltına alındığına dikkat çeken Dersim, AKP ve MHP iktidarının özel savaş politikalarını sistematik olarak yürüttüğünü belirtti. Dersim, “Gençlik meclisimizin bu özel savaş politikalarına karşı yürüttüğü çalışmayı illegalize etmeye çalışıyor. Kamuoyunun yakından takip ettiği ‘Bağımlılığı kıralım, yeni yaşamı kuralım’ şiarıyla ile yürüttüğümüz kampanya çerçevesinde, 11 kentte futbol turnuvası düzenliyoruz. Bu turnuvayı da Kemal Kurkut anısına düzenliyoruz. Geleneksel olarak her yıl düzenlediğimiz futbol turnuvası, her yıl illegalize ediliyor, çeşitli engellemeler ve baskılarla karşı karşıya kalıyor. Bu, 2017 Amed’te katledilen Kemal Kurkut’un da illegalize edilmesidir. Kemal Kurkut isminin kullanılmasının ‘örgüt propagandası’ yapıldığı suçlamasıyla karşı karşıya kaldık. 2017’de polis kurşunuyla katledilen Kemal Kurkut’un katili cezasız bırakılırken, AKP-MHP iktidarı Kemal Kurkut’u ‘terörist’ ilan ediyor, turnuvamızı ilegalize etmeye çalışıyor. İstanbul Gaziosmanpaşa’da Zaxo ve Roboski katliamlarının hesabının sorulacağı şeklinde açılan bir pankartı gerekçe göstererek, turnuvaya katılan 11 arkadaşımız işkenceyle gözaltına alındı. Buradan bir kez daha söylüyoruz Roboski katliamını yapanlar da Zaxo katliamını gerçekleştirenler de hukuk önünde er ya da geç hesap verecektir. Gençlik er ya da geç hesabını soracaktır. Turnuvaya katılan arkadaşlarımız emniyet tarafından tehdit ediliyor. Turnuvamıza yönelik hukuksuzluk sadece bununla sınırlı değil. Turnuvamıza katılmak isteyen başvuruda bulunan takımlar, bilgi ve önleme faaliyetleri adı altında aranıyor, aileleri bir bir aranıyor, emniyete giden gençlere tehdit ve şantajla turnuvadan geri çekilmeleri söyleniyor. Bununla birlikte aynı şekilde hediyelikler, anahtarlıklar, üzerinde BÖF yazılı bardaklar verilerek, ‘Hediye istiyorsanız biz size veririz ama bu turnuvaya katılmayın’ deniliyor. Yani AKP ve MHP iktidarı, hukuksuzluklarına her seferinde bir yenisini daha ekliyor. Sadece turnuvayı illegalize etmekle kalmıyor, hukuksuz bir şekilde emniyete çağırıyor, tehdit ediyor, turnuvamızın engellenmesi için elinden geleni yapıyor” şeklinde konuştu.    Dersim konuşmasının devamında şu gündemlere değindi:   “Kendi yaşamımız için demokratik siyaset alanından asla vazgeçmeyeceğiz. Çok yakın tarihte HDP faaliyetleri sebep gösterilerek, 12 gençlik meclisi üyemiz, içerisinde  PM üyemiz Livan Orman’ın da olduğu arkadaşımız hukuksuz bir şekilde gözaltına alındı ve 5 arkadaşımız sadece siyasi parti çalışmaları, basın açıklamaları, HDP faaliyetleri gerekçe gösterilerek tutuklandı. Bu da aslında AKP ve MHP iktidarının gençlerin siyaset hakkına yönelik politikaları, engellemeleri ve tahammülsüzlükleridir. Buradan bir kez daha söylüyoruz; HDP Gençlik Meclisi olarak her gün daha fazla örgütleneceğiz, aslında kendi yaşamımız için demokratik siyaset alanından asla vazgeçmeyeceğiz.    Mücadelemizi büyüteceğiz   Ayrıca cezaevlerinde tutuklu bulunan HDP Gençlik Meclisi üyeleri başta olmak üzere, HDP faaliyetleri yürüttüğü için tutuklu bulunan tüm arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır. AKP-MHP iktidarının yargısıyla cezaevinde tutulan arkadaşlarımız, sadece siyasi parti faaliyetler yürüttüğü için cezaevinde tutuluyor. Asıl amacın da gençler başta olmak üzere halkın demokratik siyaset alanından uzaklaştırılması, AKP ve MHP’ye karşı siyaset yürütmesini engellemek olduğunu iyi biliyoruz. Buna karşı mücadelemizi büyüteceğiz ve demokratik siyaset alanında çalışmalarımızı yürüteceğiz.    Bir dönem sınav sorularının çalınmasında sanık olan İTÜ’de öğretim üyesi   Gerçekleştirilen KPSS sınavında çok büyük hukuksuzluk açığa çıktı. Bir yayın evindeki 20 sorunun sınavdaki sorularla aynı olduğu öğrenildi. Sosyal medyada gençlerin büyük bir tepki vermesi üzerine ÖSYM başkanının ‘şaibe yoktur’ açıklamasından 2 saat sonra gençlerin ve kamu personeli adaylarının büyük tepkisi üzerine ÖSYM Başkanı görevden alındı. Benzer soru çalmaların önceki yıllarda da gerçekleştiğini hepimiz biliyoruz. 2003-2005-2011 yıllarında aslında yine benzer şekilde kamuoyunda sınav sorularının çalındığı ortaya çıktı. 2011’de 1 milyon 700 adayın girdiği YGS’de sınav sorularının çalınması üzerine ÖSYM Başkanı Ali Demir 18 yıl hapis istemiyle yargılanmış kısa bir süre sonra serbest bırakılmıştı. Ali Demir’in ifadesindeki sözler çok çarpıcıydı. 15 yıl boyunca tüm sınav sorularının çalındığını itiraf etmişti ifadesinde. AKP ve MHP iktidarı sürecinde 15 yıl boyunca gençlerin gireceği ve aslında liyakatli bir şekilde yürütülmesi gereken sınavların sorularının çalındığı itiraf edilmişti, ama ne yetkililer yargılanıp cezalandırıldı ne iktidar hesap verdi. 2011 yılında 18 yıl ile yargılanan Ali Demir, İTÜ’de öğretim görevlisi olarak çalışmaya devam ediyor, yani bir dönemin sınav sorularının çalınmasında sanık olarak yargılanan bir şahıs bugün hala İTÜ’de öğretim görevlisi olarak çalışmaya devam ediyor.    İktidarın gençlere verdiği değeri hepimiz görüyoruz   AKP MHP iktidarının gençlere reva gördüğü bu. İktidarın gençlere ne kadar değer verdiğini hepimiz görüyoruz. Ne iktidara gençler inanıyor ne de gençler AKP MHP’nin iktidarını bu şekilde devam etmesine izin verecek. Biz çizilen bu karanlık tablo karşısında çaresiz değiliz, örgütlenerek AKP ve MHP iktidarının saltanatını yıkarak gençlere ve halka reva görülen tüm politikalara karşı çözümün bizde olduğunu her fırsatta söylüyoruz.    Mitinge bekliyoruz   ‘Çözüm Bizde’ sloganıyla gerçekleştirdiğimiz kongre sonrası yarın yani 6 Ağustos’ta Amed’te 7 Ağustos’ta İstanbul Kartal Meydanı’nda  ‘Çözüm bizde savaşa ve sömürüye hayır’ sloganıyla mitingler düzenliyoruz. Gençlere geleceksizliği, kadınlara tacizi tecavüzü katledilmeyi, halka yoksulluğu ve açlığı reva görenlere karşı çözüm bizde diyoruz. Çözüm mücadelede, örgütlenmede, halkta, kadında, gençte diyoruz. Biz buradan bir kez daha başta gençlik olmak üzere AKP ve MHP iktidarının gidişatından rahatsız olan, ‘Bu böyle gitmez, savaşa açlığa geleceksizliğe ve yolsuzluğa razı değiliz’ diyen herkesi yarın ve pazar günü gerçekleştireceğimiz mitinglere davet ediyoruz.    Geleceksiz bırakanlara karşı örgütlenelim   Demokratik siyaset alanından men edilmek istenen gençler ve kadınlar AKP ve MHP iktidarının sonunu getirecek ve saltanatını yıkacaktır. Buradan tüm gençlere çağrıda bulunuyoruz; Sizleri geleceksiz ve umutsuz bırakanlara, sizleri yok sayanlara ve tanımayanlara karşı daha fazla örgütlenelim mücadele edelim demokratik siyaset alanında mücadelemizi büyütelim.”