Danışma Kurulu HDP’ye yeni soluk olacak: Birlikte aydınlık süreci öreceğiz 2022-07-07 09:18:09   Marta Sömek   İSTANBUL – Siyasetçi, aktivist, aydın, yazar ve sanatçıların da aralarında olduğu on binlerce kişinin katıldığı 5’inci Olağan Büyük Kongresi’nde HDP’den başka bir çözüm olmadığı mesajı verildi. Kongrede oluşturulan yeni Danışma Kurulu üyesi avukat Several Ballıkaya, kapatma davalarının mücadeleyi durduramayacağını, hep birlikte aydınlık bir süreci öreceklerini vurguladı.    Halkların Demokratik Partisi (HDP), 3 Temmuz günü on binlerin katılımıyla Ankara Spor Salonu’nda “Çözüm Biz’de” şiarıyla 5’inci Olağan Büyük Kongresi’ni gerçekleştirdi. Türkiye, bölge kentleri ve dünyanın dört bir yanından katılımın olduğu kongrede birçok mesaj verilirken, öne çıkan noktalardan biri de tek çözümün HDP olduğuydu. Coşkunun bir an durmadığı kongrede deklare edilen Danışma Kurulu, yazar, siyasetçi, akademisyen ve sanatçıların da aralarında olduğu 43 isimden oluşturuldu.   Danışma Kurulu yeniden aktif   Parti ilk kurulduğu dönemde aktif olan fakat sonraki süreçlerde atıl durumda kalan Danışma Kurulu, 5’inci Kongre’de en çok üzerinde durulan ve aktifleşmesi için öneri sunulan konu oldu. Güçlü isimlerden oluşturulan yeni kurul, eşbaşkanlarla zaman zaman toplanarak çeşitli konularda parti politikalarını tartışacak, özellikle Kürt sorunun çözümünde rol oynayacak, eleştiri ve önerilerde bulunacak.   Kurulda yer alan isimlerden biri olan avukat Several Ballıkaya, tüm dünyada ses getiren kongreye ilişkin ajansımıza değerlendirmelerde bulundu.   ‘Türkiye demokrasisi için HDP önemli bir tampon’   HDP’nin halkların temsilcisi olduğunu ifade eden Several, hem Kürtlerin hem de işçi, emekçi ve ezilen halkların umudu olma potansiyeline sahip bir parti olduğunu dile getirdi. HDP’nin bir çatı olduğunu kaydeden Several, “Bu açıdan çok önemli bir misyonu var. Tüm siyasi partiler, diğer bloklar HDP’nin bu misyonunu anlayıp buna göre bir çizgi oluşturabilirlerse kendi siyasetlerinde ve Türkiye demokrasisi açısından çok önemli bir yol oluşacak. HDP’yi Türkiye demokrasisi açısından önemli bir tampon parti olarak görüyorum. En önemlisi işçi, emekçilerin kendilerini ifade edebilecekleri, örgütlenme alanı yaratabilecekleri bir zemin olması itibariyle HDP çok önemli bir güce sahip” dedi. Several HDP’yi şu sözlerle özetledi: “Türkiye’de bu karanlık dönemin açılması açısından hem yoksulluğun, hem bu kadar baskı döneminin sona ermesi ve gerçekten demokrasi diyebileceğimiz bir dönemin açılması açısından önemli bir konum ve misyon oluşturuyor. Büyük Kongre de aslında bunun simgesi.”   ‘Kürt sorunu iktidar için risk teşkil ediyor’   Farklı birçok bölgeden gelenlerin kongrede buluştuğunu söyleyen Several, “Baskı, tutuklama ve gözaltılara rağmen HDP’nin bir potansiyel olduğunu çok açık bir biçimde ortaya koydular. Önümüzdeki dönem işçi, emekçi, kitlelerinin ve tüm halkların, ezilmişlerin kendilerini ifade edebilecekleri bir alan açacak” sözleriyle yeni dönemde HDP’nin etkisine işaret etti.   Kürt sorunu   Kürt sorununun her dönem hem milliyetçiliğin hem de iktidarın korunması açısından bir “araç” olarak iktidar sahipleri tarafından kullanıldığının altını çizen Several, “Kürt sorununda şiddet uygulayarak bastırmak, bununla birlikte milliyetçi bir dalga yaratarak iktidarı elde tutmanın araçlarından bir tanesi olageldi hep Kürt sorunu. HDP de hem Kürt sorunuyla bağlantılı olması hem de misyonu itibariyle iktidar açısından önemli bir risk teşkil ediyor” diye ekledi.   ‘HDP’nin rolü belirleyici’   HDP’nin de hem sahip olduğu seçmen potansiyeli hem de ulaşabileceği seçmen kitlesi bakımından iktidar için büyük bir risk oluşturduğunu yineleyen Several, “Hem iktidarı tutmak açısından, hem Kürt sorununa dönük iktidarların tavrı hem de misyonu seçimler açısından belirleyici bir yol. İktidar, kendini sağlamlaştırmak ve elde etmek için HDP seçmeni, HDP çalışmaları ve HDP üzerinde baskı uygulayarak yeni seçime de bu yolla ilerliyor. Bu baskıyı arttırarak hem kendi seçmen kitlesini milliyetçilik üzerinde konsolide etmeye çalışıyor hem de HDP’den uzaklaşmayı sağlayacak bir yöntem izlemeye çalışıyor. Dolayısıyla bu baskının seçime kadar devam edeceğini öngörüyorum. Fakat buna rağmen baskıyla bir kitlenin sonsuza kadar durdurulma olasılığı yok. Devlet HDP’de hiç başaramadı bunu” şeklinde konuştu.   ‘Kapatmalar HDP’yi yok edemez’   HDP’den önceki partilerde de gözaltı, tutuklama ve kapatmaların etkili olamadığını vurgulayan Several, “Bu kez de olmadı. Çünkü bu potansiyel yeniden onu sahiplenecek kişileri üretiyor, üretecek de. Dolayısıyla baskıyla durdurma olasılığı yok” dedi. Türkiye’nin her yerinden HDP’yi sahiplenen halkların Ankara’da buluştuğunu kaydeden Several, “muhalif” partilerin de HDP’nin mevcut potansiyeli ve önümüzdeki dönemde ne kadar önemli bir misyonunun olacağını görmesi gerektiğini belirtti. “HDP’nin son kongresi, baskıyla halkların durdurulamayacağını gösterdi” diyen Several, yoksulluğa, baskıya, tüm eziyet ve zorluklara rağmen halkların partiye sahip çıkmasının son derece önemli olduğunu da sözlerine ekledi.   ‘Toplumun tamamını sarmalayan tecrit…’   PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecride de değinen Several, “1999’da Türkiye’de ilk İmralı tecridi başladığında, ne yazık ki o dönem de çoğu kesim tarafından Abdullah Öcalan’ın tecridi HDP’nin ya da Kürtlerin sorunuymuş gibi algılandı. Ardından 2000 yılında Türkiye’de tüm cezaevlerini kapsamına alan büyük bir operasyon yapıldı ve bu katı tecrit tüm cezaevlerine yayıldı. Ama şimdi artık görüyoruz ki cezaevlerini aşan, tüm toplumu sarmalayan bir tecrit durumu söz konusu”  dedi.    Çözüm: İmralı tecridinin ortadan kalkması   Abdullah Öcalan ile 15 ayı aşkındır kimsenin görüşemediğini hatırlatan Several, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Yapılan görüşmeleri de değerlendiremiyoruz. Çünkü gerçek anlamda bir avukat, aile görüşmesi, gerçekten İmralı’da neler olduğunun anlaşılmasını sağlayacak bir görüşme söz konusu değil. Tecridi kaldırdığında aynı zamanda demokratik adımlar atılmasına ilişkin de bir sürecin başlayacağını, çözüme ulaşmanın adımlarının atılacağı bir süreç başlayacağının örneklerini yaşadık. Önümüzdeki süreçte gerçekten demokratik adımlar atılması yönünde bir irade oluşacaksa İmralı’da da bir açılım olması gerekiyor. Bu bizim için yeterli değil elbette. Çünkü günlük, dönemsel çözümler, çözüm gibi görünen bazı hamleler sorunu ortadan kaldıracak yöntemler değil. Bizim sorunumuz İmralı tecridinin ortadan kalkması. Türkiye’deki demokrasi geliştikçe İmralı’daki tecrit ortadan kalkacak. Bunun için iki yöntem var; bir tanesi demokrasi güçlerinin barışa inanan, demokrasinin gelişmesine, halkların birliğine inanan güçlerin bir araya gelerek hem tecridin ortadan kaldırılması hem de başta Kürt sorunu olmak üzere çözüm üretilmesi için birlikte talepte bulunması, hamle yapılması ve bunun için mücadele yürütülmesi. Ben inanıyorum ki İmralı’nın kapıları açıldığında oradan hem barışa hem de içinde bulunduğumuz ortama çözüm üretecek öneriler ortaya çıkacak. Bunun için de biz öncelikle talepte bulunmalıyız ve bunun yollarını açacak mücadele ağları geliştirmeliyiz. İmralı tecridinin kalkması bizim tecridimizin de hafiflemesi anlamına gelecektir.”   Halkların esas ittifakı: Demokrasi İttifakı   Cumhur ve Millet İttifakı’nın halkların sorununu çözecek “güç” olmadığının altını çizen Several, üçüncü seçenek olarak HDP’yi işaret etti. Several, “Türkiye’de ezilen geniş halk kesimlerinin, işçinin, emekçinin, yoksulun, ezilen tüm sınıfların, kadınların kendisini ifade edebileceği bir başka blog olmak zorunda. HDP bu blog içerisinde kendini ifade edebilecek bir parti. Bulunduğu misyon itibariyle de bu şekilde örgütlenecek tüm diğer yapıları bu bileşen içerisinde bir araya getirme şansına sahip bir parti. İkili bir misyonu var, hem bu karanlık, baskı döneminin hem de içinde bulunduğumuz bu derin yoksulluğun ortadan kaldırılması için mücadele araçları oluşturması açısından son derece önemli” dedi. HDP’nin mücadelenin tüm bileşenleriyle birlikte önemli bir misyona sahip olduğuna işaret eden Several, üçüncü ittifakın ‘Demokrasi İttifakı’ olduğunu ifade etti.   ‘HDP ve demokrasi güçlerinin potansiyeli büyük’   HDP’den başka bir çözüm olmadığına değinen Several, “Arayışımız gerçekten de bize ihtiyacı olan bu blog ise o zaman yönümüzü tamamen buna dönüp, tüm mücadele araçlarımızı bu yönde kanalize etmemiz gerekir. Gerçekte hem HDP’nin hem de demokrasi güçlerinin potansiyelinin çok daha büyük olduğunu düşünüyorum. Çözümün adresinin üçüncü blog dediğimiz demokrasi bloğu olduğunu gerçekten anlatabilirse HDP, demokrasi güçlerinin büyük bir güç yaratma şansına sahip olacağına inanıyorum. Başka çözüm de görmüyorum. Kongreden ortaya çıkan tablonun bunu yaratma potansiyeline işaret ettiğini düşünüyorum” değerlendirmesinde bulundu. HDP’den önce çokça partinin kapatılmasının mücadeleyi durduramadığının altını çizen Several, “HDP’ye gönül veren, oy veren seçmenin, mücadelesini sürdürmesine engel olamadı. Bunu görülmesi lazım, kapatmak bu mücadeleyi durduramayacak. Kürt sorununun barışçıl, demokratik, hak eşitliğine dayanan bir çözüm yöntemine kavuşturulması gerekiyor” yorumunu yaptı.   ‘Hep birlikte aydınlık bir süreci öreceğiz’   Several, Danışma Kurulu’nun rol ve amacına dair ise şu sözleri kullandı: “Eğer oluşturulan Danışma Kurulu, karar organları dışındaki toplum görüşlerini, bakış açısını, yeni bir anlayışın partiye yansıtılmasını sağlarsa bu bir başarı olacak. Aydın, yazar, sanatçılardan oluşan kurulun büyük bir kısmı, dışarıdan bir gözle belki başka bir gözü oraya aktarma şansına sahip olacak. Umarım daha önceki deneyimden farklı olarak bu kez partiye katkısı olacak bir süreci olur. Olacağına da inanıyorum çünkü burada olan herkesin bu inançla bu görevi kabul ettiğini düşünüyorum. Kongreye her şeye rağmen yüreğini, aklını, emeğini koyan herkese çok şükran ve saygı iletiyorum. Bu kadar büyük bir emeği, özveriyi ortaya koydukları için. Umarım hep birlikte yeni dönemi, aydınlık bir sürece, günlere çıkarabiliriz. Böyle olacağına da inancım tam.”