TSK ve KDP işbirliğine tepki: Hedef Kürt kazanımları 2022-04-01 09:02:07   Öznur Değer   ANKARA - TSK ve KDP’nin Federe Kürdistan’a yönelik askeri hazırlık içinde olduğu tartışmalarına dair konuşan HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Tülay Hatimoğulları, KDP’nin TSK desteğini eleştirerek, saldırıların bir çok nedeni olduğunu ama en çok Kürt kazanımlarını hedeflediğini vurguladı.   TSK’nin Federe Kürdistan Bölgesi’ne yönelik gerçekleştirdiği askeri saldırılar devam ederken, 15 Nisan’da KDP ile TSK’nin yeni bir saldırı gerçekleştireceği tartışılıyor. Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Neçirwan Barzani’nin geçtiğimiz ay AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmenin ardından yeniden gündeme taşınan “saldırı hazırlığı” KCK tarafından da yapılan açıklama ile ortaya konuldu. Yine yerel kaynaklarda bu iddiaları doğruluyor. Kaynağın Fırat Haber Ajansı’na (ANF) verdiği bilgiler doğrultusunda, 15 Nisan’da Dihok’a bağlı Kanîmasî bölgesinde HPG’nin üstlendiği noktalara yönelik TSK’nin KDP ortaklığı ile  saldırı başlatacağı yönünde.   PKK’ye saldırı hazırlığı: 3 KDP’li yetkili öldürülecek   Kaynak, saldırı hazırlığına ilişkin önemli detaylar paylaşırken, yaşanacak bir patlamada sorumlu düzeydeki 3 üst düzey KDP’li askerin öldürüleceğini belirtti. Öldürülecek 3 kişiden birinin PKK masasında çalışan savunma subayı olduğunu ve ikinci askerin ise Zêrevan güçlerinin sorumlularından biri olduğunu aktaran kaynak, saldırıda Zêrevan güçleri (KDP’nin özel birlikleri) ve Roj Pêşmergeleri’nin de olduğu bilgisini paylaştı.   MİT ile çalışıyor: Lewen Asayiş şirketi   Zêrevan güçleri (KDP’nin özel birlikleri) ve Roj Pêşmergeleri’nin de olduğu 15 kişilik bir ekibin Binesalaw üssünde konumlandığını belirten kaynak, “Bir ekip GPS üzerinden aynı yerde, başka bir ekip de Türk ordusu istihbaratından birinin sorumluluğunda oluşturulmuş. Bu ikinci ekip, Lewen Asayiş şirketi adıyla sivil elbiselerle hareket ediyor” dedi.   3 önemli gelişme sonrası saldırı başlayacak   Kaynak, saldırıya dair sırasıyla şu gelişmelerin yaşanacağını ifade etti: “KDP’ye bağlı bazı peşmergelerin öldürülmesi, Güney Kürdistan’dan Türkiye’ye giden boru hattının patlatılması ve o bölgede sivillerin bulunduğu alanda bir otomobilin patlatılması. Bununla amaçlanan, işgal saldırısını halk ve kamuoyu nezdinde meşrulaştırmak, kendilerini haklı göstermek.”   ‘TSK KDP’ye mühimmat verecek’   Saldırıya dair geniş detaylara yer veren kaynak, Türkiye’nin saldırıya dair şu hazırlıkları yaptığını kaydetti: “Savaş alanı ve çevresinin havadan kontrol edilmesi. KDP güçlerine verilmek üzere çeşitli patlayıcı ve cephanenin temin edilmesi. Kara güçlerine destek (tank ve diğer zırhlı araçlar gibi.) Kara ve hava güçlerine bilgi vermek amacıyla KDP ve Türk ordusunun birlikte yer alacağı bir operasyon odasının savaş bölgesine yakın bir yerde kurulması.”   Kaynak, KDP ve TSK’nin bölgedeki saldırı hazırlığına ilişkin önemli bilgiler paylaşırken, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Halklar ve İnançlar Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Tülay Hatimoğulları da saldırı hazırlığına dair değerlendirmelerde bulundu.   ‘KDP desteklemese TSK operasyon düzenleyemez’   İktidarın, Kürt halkının bölgedeki kazanımlarını kabul etmediğini ifade eden Tülay, Kürt halkına karşı savaşı ve çatışmayı sürdüren bir politika izlediğini söyledi. Türkiye’nin Federe Kürdistan Bölgesi’ndeki en güçlü destekçisinin KDP olduğunu vurgulayan Tülay, “KDP bu desteği sağlamıyor olsaydı, bugün orada sivil alanları bombalayamayacaklardı, sivillerin yaşamını kaybettiği çatışmaları, Şengal’e, Maxmur Kampına operasyonları düzenleyemezlerdi. Türkiye’nin buradaki muradı, başta Rojava ve Irak olmak üzere Kürt halkının kazanımlarını ortadan kaldırmak. O kazanımlar tahkim oldukça bunların Türkiye’ye de yansımaları çok güçlü olacak. Türkiye’deki Kürt halkının da talep ettikleri haklara erişmesi daha kolay olacaktır. Sınır ötesi operasyonlarla oradaki Kürtlerle de savaşmış oluyor” şeklinde konuştu.   ‘ABD operasyona yol veriyor’   Türkiye’nin olası saldırıya dair bir başka amacının ise bölgede bir hegemonik güç olmak istemi olduğunu belirten Tülay, Türkiye’nin Irak ve Suriye’de bir hegemonik güç olmak ve aynı zamanda İran’ın etrafını çevrelemek istediğini ifade etti. Tülay, “Güney Kürdistan’a yapılan operasyonlarda ABD’nin de yol verme hali söz konusu. Çünkü İran’ı sınırlayacak bir güç de isteniyor. Buradaki savaş denklemini özetleyecek olursak, emperyalist güçlerin yerellerdeki hegemonik güç olmak isteyen kesimle, halkları birbirine kırdırtarak, Türkiye’nin Suriye’de önünün açıldığı gibi Irak’ta da önü açılarak bir sonuç elde etmek istiyorlar. Bu da başta Türkiye’de yaşayan halklar olmak üzere bölge halklarının tamamının aleyhine sonuçlanacak bir durum söz konusudur. Emperyalist güçler bugüne kadar Arapları birbiriyle çatıştırdı. Kürt halkını birbiriyle çatıştırdı, KDP ve Kürt halkının diğer kesimlerini çatıştırmaya çalıştıkları gibi” diye belirtti.   ‘Bütün bunlar Kürdistan’ın sömürüsü demektir’   KDP’ye yönelik yapılması gereken en önemli vurgunun, Kürt halkını bölmeyen, iç dayanışmasını güçlü kılan, ulusal ittifakı güçlendirecek ve inşa edecek çağrılarda bulunulması olduğunu dile getiren Tülay, KDP’ye bu anlamda önemli görevler düştüğünü aktardı. KDP’nin bu saldırılarla Federe Kürdistan Yönetimi’nin kazanımlarının da ortadan kalkacağını bilmesi gerektiğinin altını çizen Tülay, “Bugünlerde Türkiye ile araları iyi ama 5 sene sonrasının garantisi yoktur. Türkiye oranın petrolünü batıya pazarlamayı istiyor. Bütün bunlar Kürdistan’ın sömürüsü, Kürt halkını birbirine kırdırtmak, Kürt halkının bugüne kadarki kazanımlarını ve olası kazanımlarını ortadan kaldırmak demektir” dedi.   Halklara dayanışma çağrısı   KDP’nin tarih karşısında hesap veremeyeceği konularla karşı karşıya olduğuna dikkat çeken Tülay, KDP’nin saldırılarına devam etmesi halinde tarihe, “Kürt halkının birbirine kırdırılmasında rolü olan ve Kürt halkının bugüne kadarki kazanımlarını ve olası kazanımlarını ortadan kaldıran bir siyasi oluşum” olarak geçeceğinin altını çizdi. Tülay, bölgedeki halklara dayanışma çağrısında bulunarak, Kürt halkının ulusal birliğini daha da güçlendirmesi gerektiğini kaydetti.   ‘Bölgedeki petrol Batı’ya aktarılmak isteniyor’   KDP’nin de Türkiye gibi orada Kürt halkının özgürlük mücadelesi vermesini istemediğini dile getiren Tülay, “KDP istemediği için Türkiye’deki otoriter anlayışlar ve Türkiye’deki Kürt düşmanlığı çizgisiyle buluşmuş oluyor. Ortak çıkarları oluşuyor. KDP, ‘Biz size ev sahipliği yapacağız, ortam oluşturacağız, gelin, nereyi nasıl vurmak istiyorsanız vurun. Burada siviller mi ölür, sivil Kürtler mi ölür, mülteci Kürtler mi ölür bir önemi yok’ diyor. Bunun KDP için bir önemi yok. Türkiye, KDP’nin çizgisinin Güney Kürdistan’da daha fazla nüfuz etmesini vaat etmiş oluyor. Rusya ve Ukrayna savaşında Batı’da enerji krizi oluştu. Bu enerji krizinden az da olsa Kürdistan’ın petrol kaynaklarının Batı’ya aktarılması konusunda Türkiye’nin aracılık ettiğini biliyoruz. Bölge ne yazık ki ‘aileler’ tarafından yönetiliyor. Barzani ailesinde olduğu gibi. Bu aileler maddi çıkarlarını her şeyin, halkın taleplerinin üstünde tutuyorlar. Arap Baharı bize bir kez daha gösterdi ki ne yazık ki bütün bölge böyle aileler tarafından yönetiliyor. Burada Barzani ailesine birçok vaatte bulunuluyor. Daha fazla para, gelir kaynağı, belki paralarının Türkiye’de daha çok değerli kılınması ve mal varlıklarının koruma altına alınması. Hiçbir ailenin, yönetim kadrosunun çıkarı halkın çıkarlarının üzerinde değildir. Bütün yönetimler bu konuda halklarına karşı büyük bir suç işlemektedir. Otoriter rejimlerin yaşam bulmasında bunun büyük payı var ve halkların bu kadar yoksul kalmasında da büyük payı var” sözlerine yer verdi.   ‘Newroz’da barış ve ulusal birlik haykırıldı’   Newroz’da halkın ulusal birlik çağrısında bulunduğunu hatırlatan Tülay, halkın “Biz örgütlü bir şekilde doğru siyasi çizginin sonuna kadar arkasındayız ama yanlış siyasi çizgiyi de mahkum edecek güce sahibiz” şeklinde mesaj verdiğini ifade etti. Halkın AKP ve MHP iktidarına da cevap olduğunu söyleyen Tülay, halkın, “Sizler bu yanlış yolda ilerlediğiniz sürece halkın iradesini karşınızda bulunacaksınız” dediğini aktardı. Tülay, Halkın Newroz alanından Irak, Suriye ve Türkiye’deki Kürtler üzerinden yürütülen savaş politikalarına karşı barışı haykırdığını sözlerine ekledi.