‘Demokrasiye Çağrı’ mitingi: AKP’yi göndereceğiz 2021-11-28 17:07:09   MERSİN - Mersin’de partisinin düzenlediği mitingde konuşan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, AKP’yi göndereceklerini belirterek “Halklar, HDP'yle birlikte bu iktidarı göndermeye ve bu bozuk düzeni, bu sömürü, yalan, talan düzeni değiştirmeye geliyor” dedi.    Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mersin’de “Demokrasiye Çağrı” mitingi gerçekleştirdi. Binlerce kişinin katıldığı mitingde HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar konuştu. Miting alanındaki coşkuya dikkat çeken Mithat, “Bu coşkuyu bu heyecanı görünce Saray’dakilerin tir tir titrediğini biliyoruz. Zulme, zorbalığa, sömürüye, yoksulluğa, açlığa rağmen heyecanınızdan umudumuzdan hiçbir şey kaybetmediğimizi görenler kimin nereye yürüdüğünü biliyorlar. Halklar, HDP'yle birlikte bu iktidarı göndermeye ve bu bozuk düzenin, bu sömürü, yalan, talan düzeni değiştirmeye geliyor. Bizler geliyoruz bizler” diye belirtti.    İktidara istifa çağrısı   İktidarı istifaya çağıran ve derhal seçim talebini yineleyen Mithat, “Bu iktidar istifa etmelidir. Hemen şimdi istifa etmelidir. Erken seçim ya da derhal seçim kararı almalıdır. Eğer kendine güveniyorsa ekonominin kitabını yazdığı iddiasında samimiyse politikalarına inanıyorsa getirsin sandığı koysun buraya bakalım halktan ne cevap olacak. Buyursunlar getirsinler sandığı halktan alsınlar cevabı.  Bizim seçim hazırlığımız gördüğünüz gibi her an vardır. Mücadelenin her yeriniz, mahallelerde, evlerde, sokaklarda, meydanlarda mücadeleyi, büyütüyoruz, baskıları, zulümleri, davaları, polis baskınları, bizi yıldırmıyor, yıldıramıyor, yıldıramayacak” diye konuştu.   Mithat, sözlerine şöyle devam etti: “Çünkü HDP halkların ortak evidir, halkların birleşik iradesidir, ortak geleceğin güvencesidir. Biz değiştireceğiz bu bozuk düzeni. Bu otoriter, sömürücü, bu zulüm süren düzenini ancak biz değiştirebiliriz arkadaşlar. Buna inanın, mücadelemizde kararlıyız. Mücadelemizde inatçıyız, ısrarcıyız. Büyük bir irade ve sabrımız var. Bu sabır onların yüreğine korku salıyor. Sabır inattır, mücadele karanlıktır. Sizlerin coşkusu umudun ta kendisidir.”   ‘Soframız küçüldü’   “Son birkaç haftada hepimizin sofrası daha da küçüldü. Ekmeğimiz çalınıyor, ekmeğimiz gasp ediliyor” diyen Mithat, şunları dile getirdi: “Bugün Adana’da bir ekmek üretim tesisini ziyaret ettik. Pek çok şey anlattılar. Rakamlarla konuşmayı istemiyorum. Rakamlara gerek de yok zaten. Hepiniz her gün her an bu yoksullaşmayı açlığı bizzat yaşıyorsunuz. Verdikleri örnek gerçekten yürek burkuyor. Evet, caddelerde halk ekmek büfelerinin önünde uzun kuyruklar gördük. Birkaç kuruş daha ucuza ekmek almak için insanlar saatlerce kuyrukta bekliyor. Ve bu ekmek üretim tesisindeki arkadaşlarımızın anlattığı başka bir şey var. Sabahın erken saatinde onlarca, yüzlerce insan bayat ekmeği ucuza almak için gelip sıraya giriyorlar, kuru ekmeğe muhtaç ettiler bu ülkeyi.    Ülkenin kaynakları savaşa gidiyor   Bu ülkenin onurlu insanları mı kuru ekmeğe bulamayacak hale getirdiler. Nereye gidiyor bu ülkenin kaynakları? Bu ülkede kaynak var. Ülkenin emekçi hakları, ürettikleri değerler de bu ülkede refahı da kuracak göçtedir. Bu kaynaklar saraya, israfa, ranta, savaşa gidiyor. Bildikleri tek bir tek şey var. Her yerde düşmanlık politikası ve hastaları birbirine kırdırma. Bölgeye de askeri politikalarını ihraç ediyorlar. Kürt sorununda yıllardır izlediklerini, güvenlikçi militarist politikalarla bu ülkenin kaynaklarını savaşta heba ediyorlar. İşte biz diyoruz ki ekonomi sadece ekonomi değildir. Ekonomi aynı zamanda barış meselesi, aynı zamanda demokrasi meselesidir. Aynı zamanda özgürlük meselesidir. Eğer bir ülkede hukuk ayaklar altına almışsa, artık hukuk bir şey kalmamışsa, eğer bir ülkede demokrasi yok edilmiş, eğer bir ülkede toplumsal barış tamamen tahrip edilmişse o ülkede adalet olmaz. Adalet hiçbir alanda olmaz,  ekonomide de olmaz elbette. Savaş baronlarına aktarılan kaynaklar ve iktidarını devam ettirmek için savaş politikasından umulan faydalar, bu ülkeyi her gün daha fazla yoksullaştırıyor.”   ‘Demokrasiyi biz getireceğiz’   Çözüm önerileri olduğunu söyleyen Mithat, “Bizim önerilerimizi hayata geçirecek birikimimiz var. Bizim bu sorunları çözecek irademiz var. Çünkü biz bu ülkeye barışı getirmeye kararlıyız, savaşları bitireceğiz. Kürt sorununda demokratik çözümü getireceğiz. Kürt sorununda çözüm aynı zamanda toplumsal barış demektir. İşte barışı, demokratik çözümü getirdiğimiz de bu talan düzeninin temelini yok edeceğiz. Bu sömürü ve talan seni savaş politikaları üzerine kurulmuştur. Bu ülkeye demokrasiyi getireceğiz, biz getireceğiz. Bizsiz bu ülkede barış olmaz, demokrasi olmaz, ekonomide adalet olmaz, halk için refah olmaz. İşte kanıtı sizlerin coşkusu, sesi ve nefesidir” ifadelerini kullandı.    ‘Hedefimiz yüzde 15’ten yukarı’   Seçim barajına da değinen Mithat, şöyle dedi: “Barajlar koydular önümüze. Güya barajlarla bizi engelleyeceklerdi. Şimdi biz kendimize baraj koyduk. Diyoruz ki önümüzdeki seçimlerde yüzde 15'in altında oy alırsak, başarısız sayacağız kendimizi. Hedefimiz yüzde 15'ten yukarıdır. Bu ülkenin halklarının ortak iradesinin bu ülkenin çözüm gücü haline getirmektir. Burada meydanlarda ortak mücadeleyle sağlayacağız. Sadece masa başı görüşmelerle ortak mücadele ve sağlam demokrasi ittifakı kurulamaz. Önce meydanlarda, sokaklarda, mahallelerde, halkın, emekçilerin, yoksulların yaşadığı her yerde tarlada, fabrikada mücadele ortaklığını kurmak zorundayız. Bu düzene, bu sömürü bu talan, savaş ve yalan düzenine karşı ortak mücadele çağrısını bakmadan usanmadan yapıyoruz. Bu birlikteliği burada sizlere bulunduğu her yerde, meydanlarda, sokaklarda gerçekleştireceğiz. Buna inancımız var. Bunun için sabrımız, kararlılığımız ve inancımız var. İşte bunu sağladığımızda artık seçim ittifaklarını uzun uzun konuşmaya gerek kalmayacak."   ‘Meydanlara çıktığımızda umut yükseliyor’   “Eğer bu iktidarı göndermek için hemen şimdi erken seçimi bu iktidara kabul ettirmezsek, halkların ortak mücadelesinin iradesiyle sandığı getirmesek, gelecek sene bugün yaşadıklarımızı arayacağımız felaketlerle dolu olacaktır” ifadelerini kullanan Mithat,  “Bunu unutmayın. Göndereceğiz, AKP’yi göndereceğiz. Ortağı MHP ile göndereceğiz. Bu iktidarı, soyguncu, ırkçı, savaşçı, talancı, yalanıcı iktidarı göndereceğiz. Bunu sizlerle halkların ortak iradesiyle yapacağız. Buna inanın. Buna inanın asla umudunuzu. Asla inancınızı kaybetmeyin. Biz meydanlara çıktığımız da sokağa çıktığımız da umudumuz kat kat yükseliyor, inancımız daha da artıyor. Çünkü sizlerin gözündeki ışık bizim vicdani sorumluluklarımızı arttırıyor. HDP halkın partisidir halk için vardır, halkçı yönetimi kurmak hedefindedir. Bir avuç sermaye değil, halka kaynak aktaracağız. Savaşa yandaşa savaşa giden o büyük meblağları halkın hizmeti için kullanacağız. Dediğim gibi buna hazırlığımız var. Buna irademiz var. Bunu gücümüz de var. Gücümüz sizsiniz. Bu ülkenin barışı, ortak eşit geleceği ve demokrasisi sizlerin iradesi olmadan kurulamaz" dedi.   Ardından sanatçı Xecê sahne aldı. Miting şarkılar, halaylar eşliğinde son buldu.