‘Bu topraklar binlerce medeniyeti doyurdu ama AKP’yi doyuramadı’ 2021-11-23 20:31:18   ANKARA - Genel Kurul’da konuşan HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel, TJA’ya dönük saldırılara ve yargılamalara dikkat çekti. Ağrı Milletvekili Dirayet Dilan Taşdemir ise ekonomik kriz ve yoksulluğa, “Bu topraklar binlerce medeniyeti doyurdu ama AKP’yi doyuramadı” sözleriyle tepki gösterdi.    Meclis Genel Kurul’da İcra e İflas Kanunu ile Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi’nin görüşülmesine devam ediliyor.  Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel, Kanun Teklifi’nin 20’nci maddesine ilişkin söz aldı.   ‘Konunun uzmanları ile görüşülmedi’   Yargı eliyle her türlü yasal hakkın gasp edildiği, hukuksuzlukların meşrulaştırdığı Türkiye’de Kurul’da görüşülen yasa teklifinin halkların adalet arayışına çözüm olmadığını belirten Semra, “İktidar her zaman yaptığı gibi, toplumu bu yasal düzenlemenin içerisine katmamış, çocuk velayeti gibi oldukça hassas bir konuda dahi konunun uzmanlarına danışma gereği duymamıştır. Mevcut durum bu iken toplumsal sorunlara çözüm arayışı havanda su dövmekten öteye gitmiyor. Keza, tepeden inme bu yasalar şiddeti doğurmakta ve şiddeti meşrulaştırmaya da devam etmektedir” dedi.   Kürt coğrafyasında yıllardır kadın mücadelesi veriyoruz   “Hukuksuzluğun, yasa tanımazlığın özellikle bölge illerinde nasıl hayata geçirildiği, tüm inkâr politikalarına rağmen hepimizin malumu diyen Semra şöyle devam etti: “Bu durumun pratikte nasıl işletildiğini 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü'nün haftasında bir kez daha hatırlatmak isteriz. Kürt kadınları olarak yıllardır coğrafyamızda kadın mücadelesi yürütüyoruz. Toplumumuzun kadın-erkek eşitliğine inanan ve sağlayan, kadını bir irade olarak gören bir toplum olarak değişmesi, dönüşmesi için mücadele ediyoruz; bunun hayata geçirilmesi için ev ev, kapı kapı dolaşarak kadınları bilinçlendiriyor, kadına yönelik şiddetin durması için politikalar üretiyoruz.”   ‘Söz konusu Kürtler ve kadınlar olunca yasalar tepetaklak oluyor’   Her gün onlarca kadının ‘8 Mart'a neden katıldın?’ ‘25 Kasım'a neden katıldın?’  ‘Gülistan Doku'yu neden sordun?’ gibi absürt bahanelerle gözaltına alınıp tutuklandığını vurgulayan Semra,  kadın özgürlük mücadelesinden vazgeçmeyeceklerinin altını çizdi.  Semra, “Sadece bir bakanın sözü ve yaklaşımıyla eylem ve etkinliklerimiz yasaklanıyor. Yasal olarak herhangi bir karar ortada olmamasına rağmen fiilî olarak, keyfî olarak kadın etkinlikleri suç sayılıyor. Ülkenin başka bir yerinde yapılan aynı içerikteki eylemler, etkinlikler kamu düzenini bozmak, pandemi kurallarına uymamak gibi sudan sebeplerle yasaklanırken bölge illerinde ayrıca bu eylem ve etkinlikler terörle iltisaklı olarak gösterilip hukuka aykırı bir şekilde terörize edilmek isteniyor. Fiiliyatta zaten uygulanmayan yasalar, söz konusu Kürtler ve Kürt kadınlar olunca gökten tepetaklak oluyor” ifadelerini kullandı.    ‘Asıl meselenin eşitliği sağlamak olmadığını biliyoruz’   Ardından konuşan HDP Ağrı Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir, yasal düzenlemelerin sorunları çözmek için yapıldığını ancak iktidarın getirdiği “torba” düzenlenmeleri sorunları çözmekten ziyade daha çok derinleştirdiğini dile getirdi. Dirayet, “Daha önceki yargı paketleri de hiçbir sorunu çözmedi, bu beşinci yargı paketindeki düzenlemeler de mevcut sorunları çözecek durumda değil çünkü asıl meselenin adaleti, eşitliği sağlamak olmadığını biliyoruz. Mevcut anlayış mevcut hakları gasp etmek, kendine göre düzenlemeler yapmak. Dolayısıyla, yapılan her düzenleme bir öncekini aratır duruma geliyor. Bu yargı paketleriyle hiçbir şeyin iyileşmediğini biz nereden biliyoruz? Onu, en yakın gözlemlediğimiz yer cezaevleri maalesef. Cezaevlerinde her gün yeni hak ihlalleri yaşanıyor” diye konuştu.     ‘Normalleşme süreci cezaevlerinde yaşanmıyor’   Pandemiden kaynaklı cezaevlerinde açık görüşlerin yapılmadığını söyleyen Dirayet,  cezaları biten tutsakların tahliye edilmediğini ifade etti.  66 kişi tutsağın cezasının bittiği hâlde cezaevinde tutulmaya devam ettiğini vurgulayan Dirayet, sözlerine şöyle devam etti: “Yine, iki yıla yakındır cezaevindeki tutsaklar aileleriyle açık görüş yapamıyorlar, açık görüş yapmaları engelleniyor. Şimdi, bu ülkede günlerdir işte Sağlık Bakanı attığı ‘tweet’ lerde bir normalleşme sağlandığını iddia ediyor, bunun propagandasını yapıyor. Mitingler yapılıyor, maçlar yapılıyor, çarşı pazar açık herkes aslında istediğini yapıyor. Bu normal yaşama uyum sağlanıyor ama nedense bir türlü bu normalleşme süreci cezaevlerinde yaşanmıyor, bunun gerekçesi de sözde pandemiymiş. Sanki coronavirüs sadece cezaevlerinde bulaşıyor, başka bir mekânda bulaşmıyor. Bunun da aslında bir hak gaspına gerekçe yapıldığını, pandemiden kaynaklı fırsatçılık yapıldığını biz biliyoruz. İnsanlar cezaevlerinde izole ediliyor, hukuk askıya alınmış, burada da bir hukuktan, adaletten söz etmek mümkün değil.”   ’18 milyon insan yoksulluk sınırında yaşıyor’   Derinleşen ekonomik krizin faturasının hakların çektiğini ve krizin bugüne kadar derinleşmesinin nedenin hukuksuzluk ve keyfi durumla bağlantılı olduğuna vurgu yapan Dirayet, “İşte, bunun sonucu olarak sabahtan beri yoksulluktan, derin bir yoksulluktan hep birlikte söz ediyoruz. Bakın, 16 milyon insan yoksul, 18 milyon insan yoksulluk sınırında yaşıyor ve bu sayı her gün gittikçe artıyor, insanlar temel gıda maddelerine erişmekte zorlanıyor. Şimdi, bunun nedeni ne? Yani ülkemizde bir kıtlık mı var? Yok. Bir ambargo mu uygulanıyor bu ülkeye? Hayır. Peki, neden insanlar temel gıda maddelerine erişemiyor? İşte, bunun nedeni aslında AKP iktidarının yürüttüğü politikalardan kaynaklı” dedi.    ‘Bu topraklar binlerce medeniyeti doyurdu ama AKP’yi doyuramadı’   “Halka açlığı öğütlemek yerine açlığa nasıl alışacaklarını anlatmak yerine bizce siz 3 maaş almaktan vazgeçin” diyen Dirayet, “ Lüksten şatafattan feragat edin, yandaşlarınızı az besleyin ki bu durumu çözmüş olalım. Belki bunu denediğinizde bu yoksullukla bir anlamda hep birlikte mücadele etmiş olacağız. Yine, bakın, bu anlayıştan kaynaklı gerçekten insanlar ekmeğe muhtaç duruma gelmiş. Yani bakın, bu ülke kendine yeten bir ülke, ekmeğin yurdu olan bir ülke, buğdayın aslında keşfedildiği bir ülke ama gelin görün ki ekmeğin yurdunda insanları ekmeğe muhtaç hâle getirdiniz. Bu coğrafya, bu topraklar binlerce medeniyeti doyurdu ama AKP'yi bir türlü doyuramadı” diye ekledi.