Kürtçe cümle Meclis tutanaklarına ‘x’ olarak geçti 2021-11-18 20:02:13   ANKARA - Kürt diline yönelik söz alan AKP’lilerin, kendi dönemlerinde AKP döneminde Kürtlere ve Kürtçe’ye özgürlük getirildiğini iddia ederek, TRT Kurdi’yi örnek olarak öne sürerken, HDP’li Meral Danış Beştaş’ın Kürtçe “Hun bi xer hatin”  demesi, tutanaklara “x” olarak geçti.   İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması’nı kapsayan 5’nci Yargı Paketi, ikinci günde Meclis Genel Kurul’unda görüşülmeye başlandı.   Kurulda, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Dersim Dağ, Kürtçe diline dönük yasaklara ilişkin konuştu.    Yasakçı zihniyet vurgusu   Dilin bir milletin duygu ve düşüncelerini ileri taşımasını sağladığını, milletlerin diller aracılığıyla, kültürlerini bir sonraki nesle aktardığını söyleyen Dersim, “Bu, dünyanın her yerinde böyledir. Gelin görün ki Kürtlerin kendi dillerinde konuşması, müzik yapması, sanat yapması, mevlit ve kitap okuması suç hâline getiriliyor. AKP hükümeti döneminde, Kürtçe rahat konuşulan dil haline gelmedi, aksine, konuşulması yasaklanan duruma geldi. Bu baskıcı ve yasakçı zihniyet son günlerde iyice görünür hale geldi. Geçmişten bugüne değil, son bir iki ayda yasakçı zihniyetinizden örnekler vereceğim” dedi.    ‘Kürtçe şarkı söylemek kimin özgürlüğünü ihlal ediyor?’   AKP’li Keçiören Belediyesi’nin Mem Ararat’ın konserine dair yapılan sözleşmeyi feshetmesini örnek olarak gösteren Dersim, “Belediye yetkilileri ‘Konserde Kürtçe şarkı çalınacağını bilmiyorduk. Keçiören Belediyesi olarak buna izin vermeyeceğiz ve bu yüzden tek taraflı olarak sözleşmeyi feshediyoruz’ şeklinde açıklamada bulunarak Kürtçeye ilişkin açıkça nefret suçu işlemiştir. Aynı şekilde Mezopotamya Kültür Merkezi’nin (MKM) 30'uncu kuruluş yıl dönümünde, çeşitli illerde yapmak istediği konser ve etkinlikler ‘özgürlüğü tehlikeye sokar’ gerekçesiyle yasaklandı. Sorarım size; Kürtçe şarkı söylemek kimin özgürlüğünü ihlal etmektedir? Bir dili yasaklamak hangi demokrasi ilkesinde var? Bahaneye kılıf uyduranlar var, bir de gerekçe sunmadan ‘Ben yaptım, oldu bitti.’ diyenler var. Gerekçe bulamayanlardan bir tanesi de İstanbul Fatih Kaymakamlığı, ‘Dawiya Dawi’ isimli Kürtçe ‘stand up’ gösterisi etkinliğini yasaklayan Kaymakamlık gerekçe sunmadan oyunu yasaklandı. Ayrıca, aynı Kaymakamlık ‘Ölüm Uykudaydı’ adlı Kürtçe tiyatro oyununun gösterimine dört saat kala oyunu yasakladı” diye belirtti.    ‘Tutuklular Kürtçe konuştuğu için disiplin cezaları veriliyor’   Dersim şöyle devam etti: “Cezaevlerinde tutukluların aileleriyle Kürtçe konuşmaları yarıda kesiliyor, tutuklulara Kürtçe konuştuğu için disiplin cezaları veriliyor. Cezaevlerine Kürtçe kitapların gönderilmesi engelleniyor. Cezaevlerine gönderilen kıyafetler renkleri gerekçe gösterilerek tutuklulara verilmiyor. Kürtçe mevlit okuduğu gerekçesiyle 76 yaşındaki Ali Boçnak'ı tutukladınız ve Ali Boçnak cezaevinde hayatını kaybederken sizler sadece seyirci kaldınız. Elâzığ Cezaevi’nde aralarında DTK Eşbaşkanı Leyla Güven'in de bulunduğu 9 kadın tutuklu hakkında Kürtçe şarkı söyledikleri gerekçesiyle soruşturma başlatıldı ve iletişim ve görüş cezası verildi. Cezaevinde açlık grevine girdiği gerekçesiyle hakkında örgüt üyeliği iddiasıyla dava açılan Dilan Oynaş'ın Kürtçe tercüman talebine karşı mahkeme 500 TL istedi.”   ‘Kürt kadınlarına siz ölün mesajı verildi’   “Etiğinizle, kimliğinizle Kürtlere düşmanlık yapıyorsunuz” diyen Dersim, “Yasaklarla yarattığınız korku ve şiddet iklimi, Kürtlerin Kürtçe konuştuğu her yerde saldırıya uğramalarına hatta öldürülmelerine sebep oluyor. İnsanların dili yüzünden öldürüldüğü bir ülkede hamasi siyasi söylemlerinizin karşılığı yok. Kürtler, birçok zorba hükûmet gördü ama hiçbirinin karşısında diz çökmedi; dilini konuşmaktan, kültürünü ileriye taşımaktan vazgeçmedi, bundan sonra da vazgeçmeyecek ve sizin Kürt düşmanlığınıza karşı sizi tarihe gömecek. Buradan, müjdeyi tüm halklara bizler verelim: Günden güne eriyor, yok oluyor, gidiyorsunuz. KADES uygulaması 6 dilde hizmet vermeye başlarken Kürtçe dilini seçeneklerine eklemedi, ‘Kürt kadınlarına siz ölün.’ mesajı verildi. Bitlis'teki bir camiye asılı olan ve 5 dilde ayet yazılı olan tabeladan Kürtçe çıkarıldı. Hozan Arhat, İstanbul Beykoz'da, bir düğün etkinliğinde Kürtçe şarkı söylediği gerekçesiyle gözaltına alındı. Diyarbakır ve Mardin'den Afyon'a mevsimlik tarım işçisi olarak giden işçiler Kürtçe konuştuğu için "terörist" denilerek ırkçı saldırıya uğradı; saldırıda 7 kişi yaralandı” ifadelerinde bulundu.   ‘Düşmanlığınız sınır ötesine aşmış durumda’   Dünyanın dört bir yanında 50 milyonu aşkın kişinin konuştuğu Kürtçe dilinin Meclis tutanaklarına “bilinmeyen dil” nitelemesine maruz kaldığına işaret eden Dersim, “Bin yıldır Kürtlerle aynı coğrafyada yaşıyoruz. Bu ülkede bütün yurttaşlar eşittir. Hepimiz din, dil, kültür kardeşiyiz. Demagojisini ezelden beri sürdürüyorsunuz. Sizin, Kürtlere ve Kürtçeye düşmanlığınız sadece burayla sınırlı değil; düşmanlığınız, sınır ötesini aşmış durumda. Afrin, yüzde 90'ı Kürtlerin yerleşim yeri olan bir kent. Son üç yıldır savaş suçlarına bulaşmış grupların aileleriyle doldurulan Afrin'de, Kürtçe isimler değiştirilip Türkçeleştirildi; okullarda, Kürtçe dersleri müfredattan çıkarıldı” şeklinde konuştu.    Dersim’in söylemlerinin ardından konuşan AKP Grup Başkanvekili Cahit Özkan, “Biz, 85 milyon kardeşiz ve herhangi bir vatandaşımıza karşı bir haksızlık, hukuksuzluk söz konusu olursa devlet, bütün hukuk sistemi, bütün teşkilatıyla o haksızlığı, hukuksuzluğu ortadan kaldırmak üzere seferberdir. Bunu hepimiz biliyoruz” gerekçesine sığındı.   ‘TRT Kurdi AKP’nin borazanlığını yapıyor’   Kürtçe dair tartışmalarına ilişkin söz alan HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, şöyle konuştu: “Roboski katliamının, Dedeoğulları katliamının daha kanı kurumadı. Daha bunun hesabını vermediler. İktidar olarak, bugün Kürt halkına yapılanların tam da arkasında duruyorlar. Ellerinde demirden bir eldiven her şekilde vuruyorlar, hiçbir hakkı kabul etmiyorlar. Ama yeri geldiğinde büyük bir ‘kardeşlik edebiyatı’ yapıyorlar. Kardeşlik mücadelesi veren biziz. Eşitlik mücadelesi veren HDP’dir. Onlar çıkıp, TRT Kurdi’de AKP borazanlığı dışında bir şey yapmıyor, TRT’de Türklük propagandası yapıyor. Biz defalarca kamu hizmetlerine dair kanun teklifi, araştırma önergeleri verdik. Bugün doktora bile Kürt kadınlar Türkçe bilmeyenler yanlarında çocukları, eşleri götürüp hastalıklarını anlatıyorlar.  THY on altı dilde anons yapıyor Kürt dilinde yapmıyor. Kürtler ne yaşadığını biliyor. Kürtlerin hiçbir hakkı gasp edilmedi diyerek, Kürt düşmanlığı AKP döneminde zirve yapmıştır. Bugüne kadar elde edilen kazanımlar Kürt halkının verdiği mücadele sonucudur.”   ‘Kürt halkının yüz karasısınız’   Kürt halkının dilini konuşması ve kazanımlarının, mücadelesi sonucu olduğuna dikkat çeken Meral, “Kimse lütfedip TRT Kurdi kurmadı.  AKP Kürdistan  coğrafyasına gidince ‘Hun bi xer hatin’ afişleri astırıyor.  Şov olsun diye Binali Yıldırım, Kürdistan lafları kullanıyor. Kürtler bunu deyince saldırılara maruz kalıyor. En son Batman’da on yıllardır ‘Batmane batmane ‘parça var. Batman’da Erdoğan karşılanırken, o çalındı, parçanın içerisinde ‘ Kürt kelimesi’  çıkarıldı. Bundan daha büyük ayrımcılık ve düşmanlık olabilir mi?  Kürt halkının yüz karasısınız” diye belirtti.   Kürtlere dönük yasakları AKP kaldırmış!   Meral’in “ayrımcı” bir dil kullandığını iddia eden AKP Grup Başkanvekili Cahit Özkan ise  “AKP döneminde özellikle özgürlük noktasında dil, nereden nereye geldi. Dil etnik kimlik siyasal düşünce her türlü özgürlüğün önünü açtık. Bu ülkede, Kürt düşmanlığı, Kürtçe düşmanlığı muhatap olmayan parti varsa AKP’dir” dedi.    ‘Bir yandan kardeşlerim diyor bir yandan katillerini koruyor’   AKP iktidarının kumpas davaları ve siyasi terörün temsilcisi olduğunu kaydeden Meral, şöyle devam etti: “Onların dili Ali diyor ama gözleri muaviye bakıyor. Gerçeklik tam da budur. Japonya’yı Özkan iyi bilir dün de açıklama yaptı. Kürtçe’ye dönük düşmanlığınız yok öyle mi? Japonya’da Kürtçe ders verilmesin diye baskı yaptınız. Dünyanın her yerinde Kürt diline Kürtçeye dönük sorunlar var.  Bunların haricinde, ‘biz yaptık, verdik’, onlar hiçbir şey yapmadı. Bu bir mücadeledir. Kürt halkı dilini bugüne kadar kendisi getirdi. Hiçbir adım atılmadı. 21.yüzyılın inkar adı AKP’dir. Bir yandan kardeşlerim diyor bir yandan katilleri aklıyor. Kemal Kurkut’un failleri beraat etti. Kürtlerin hiçbir katiline ceza verilmiyor. Tahir Elçi’nin katili lüks koyuluklarda ahkam kesiyor. Ne yaşadığımız biliyoruz. Türkiye’de yaşayan Kürtlere Türklere söylüyorum; bu düşmanlık ne Kürtlere nede Türklere bir fayda etmez. Bizim mücadelemiz aynı koşullarda yaşama mücadelesidir. Bu ülkeyi bölenler bunlardır. Bütün mücadelemiz buna yöneliktir. Türkiye’de son yılların en büyük cinayeti Deniz Poyraz. Hanginiz başsağlığı dilediniz. Arkadaşımız binada, dışarıda otururken öldürüldü.”