Şiddeti görmezden gelen Bakan’a muhalefetten tepki! 2021-11-11 08:36:27   ANKARA - Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülen Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bütçesi görüşmelerinde iktidarın kadın ve sosyal yardım politikaları muhalefet partileri tarafından eleştirildi.   Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, sunumunda ailenin, bireyin ve toplumsal değerlerin korunması, güçlendirilmesi ve geliştirilmesine yönelik bütüncül, adil sosyal hizmet modelleri geliştirmek ve uygulamayı hedeflediklerini açıkladı. Bakanlığın aile değerlerini önemsediğini vurgulayan Derya, güçlü bir geleceği de ailenin güçlenmesinde gördüklerini anlattı. Tüm sunumunu aile kavramı üzerine kuran Bakan Derya, boşanma nedenlerinin araştırılmasına yönelikte 2022 yılında çalışmaları olacağını duyurdu. Kadından söz etmeyen Bakan Derya'nın  tüm konuşması ve projelerine dair sunumu da “aile odaklı” oldu. Derya  konuşmasının sonlarında kadına yönelik çalışmalarına değinerek kadının güçlenmesi için yaptıkları projeleri anlatmamayı tercih etti.   Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülen Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bütçesi görüşmelerinde iktidarın kadın ve sosyal yardım politikaları söz alan HDP ve CHP’li kadın vekiller tarafından eleştirildi.   '3'Y'yi 5 yaptınız'   CHP Milletvekili Gülizar Biçer Karaca Merkezi Yönetim Bütçesi’nden bakanlığa yüzde 3,77 ayrılmasını eleştirdi. Bütçeden aslan payının 240 milyar 382 milyon 662 bin TL ile faize ayrıldığını dile getiren Gülizar, “Bakanlığınızın bütçesi ne halkın yoksulluğuna ne sosyal devlet olmanın gereklerine yetmeyeceği aşikardır. 3 Y ile mücadele edecektiniz, tam tersi sistematik yolsuzluk, derinleşmiş yoksulluk ve bunlar konuşulmasın diye giderek, artan üst üste gelen yasaklar. Bırakın mücadele etmeyi siz 3Y’ye ‘yozlaşma’ ve ‘yönetememeyi’ de eklediniz” dedi.   Başkan'dan AKP savunması  Gülizar'ın konuşması AKP’li milletvekilleri tarafından kesildi. Muhalefet milletvekillerinin sataşmalarında uyarılarda bulunan Komisyon Başkanı Cevdet Yılmaz, “Ak Parti grubuyla ilgili bir şey söylüyorsanız kusura bakmayın oradan da cevap gelir” dedi.    'Kadınlar sizi affetmeyecek'    “İstanbul Sözleşmesi’nin feshinden rahatsızlık duymayan bir kadın Bakanı bu ülkenin kadınları da affetmeyecektir” diyen Gülizar, “Şiddete maruz bırakılan kadınlar için, küçük yaşta zorla evlendirilen kız çocukları için, hapisteki çocuklar için çocuklarıyla birlikte adalet arayan kadınlar için hiçbir çözüm üretememenin vicdani sorumluluğunu yaşıyor musunuz” diye sordu. Gülizar, “İstanbul Sözleşmesi geri gelecek, tek adamın kadınlar aleyhine yaptığı her şeyi emir kabul eden sizin gibi bakanlar gidecek. Mor bütçe ve güçlendirilmiş parlamenter sistemle birlikte gideceksiniz” diye belirtti. İYİ Parti Komisyon üyesi Erhan Usta’da İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesinin bir hak gaspı olduğunu söyledi. Erhan,  “Bu bir yetki aşımıdır, yanlıştan dönmeniz gerekir. Topluma hiçbir açıklama yapılmaması ayrıca bir saygısızlık” dedi.    ‘Kadın Bakanlığımız yok’     HDP Milletvekili Züleyha Gülüm de bütçenin bir kez daha aile merkezli olmasını eleştirdi. Züleyha, “Kadın Bakanlığımız yok, aslında, bu genel olarak iktidarın kadına ve çocuğa bakışının çok net bir göstergesi çünkü ne kadınlar ne çocuklar hayatın yaşamı içerisinde bir özne olarak görülmüyoruz. Hep bir aile üzerinden, ailenin korunması üzerinden, genel olarak işte bunun üzerinden toplumun ve aslında iktidarın sisteminin, kapitalist sistemin, patriyarkal sistemin korunması üzerinden bir yaklaşım geliştirildiği için de hiçbir zaman özne olarak görülmüyor, görülmekte istenmiyor” ifadelerini kullandı.    ‘Mücadelemiz sürecek’    Bütçenin savaşın, sermayenin, yandaşın yanı sıra erkek bütçesi olduğunu da dile getiren Züleyha,  “Erkekleri koruyan, kadınları görmezden gelen, kadınları dört duvar arasına hapseden ve makbul kadınlar yaratmak isteyenlerin bütçesi olarak da devam ediyor” dedi. İstanbul Sözleşmesi’ne dikkat çeken Gülüm, kadına yönelik şiddet ve tecavüz verilerini paylaştı. “Erkeklerin bütçesini yapmaya devam ediyorsunuz” diyen Züleyha, “Biz kadınlar kendi bütçemizi kendimiz örgütleyeceğiz; kendi yaşam alanlarımızda  patriarkaya karşı, erkek egemenliğine karşı mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi. Komisyon milletvekillerinin değerlendirmeleriyle devam ediyor. ‘Kadın Bakanlığı ihtiyaç’   Çocuğa yönelik artan cinsel istismar dosyalarına dair de bilgi veren HDP’li Oya Ersoy, “2013-2020 yılları arasında çocuğa yönelik 143 bin 335 cinsel istismar dosyası inceleniyor. Türkiye’de son 18 yıl da 542 bin 821 kız çocuğu doğum yapmış. Bu koşullarda bir gecede İstanbul Sözleşmesi’nden ‘çıktık’ denildi ve siz kadın bir Bakan olarak herhangi bir açıklama yapmadınız. Biz buradan Aile Bakanlığı değil, bir kadın bakanlığı ve çocuk bakanlığına ihtiyaç olduğunu ısrarla bir kez daha vurguluyoruz” dedi.   CHP Milletvekili Candan Yüceer de kadınların vergisiyle oluşturulan bütçeye dair kadınlara uygulanan şiddetin önüne geçecek, kadınların her alanda yaşadığı cinsiyet ayrımcılığıyla mücadelesini güçlendirecek, yaşam hakkının elinden alınmasını önleyecek, kadına istihdam yaratacak kalemlerin olmadığını belirtti. Candan, “Bu bütçe kadının isminin tek geçtiği tek kurum olan Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü’ne ayrılan bütçe 22 milyon. Sarayın sadece elektrik faturasına yılda 21 milyon 600 bin TL’den daha fazla para harcanıyor. Bu arada sarayın tıbbi ve laboratuar harcamalarına da 51 milyon TL harcanmış. Gerisini siz değerlendirmelerinize bırakıyorum” diye belirtti.    ‘Kadına yönelik şiddet tepkisizlikten besleniyor’   KEFEK Başkanı Canan Kalsın ve AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin’in İstanbul Sözleşmesi’ne dair yürütülen tartışmaları eleştirmeleri ardından görevden alındığını dile getiren Candan, “ Sayın Bakan siz, ‘İstanbul Sözleşmesi için sadece şiddetin önlenmesi tedbirlerine yöneliktir. Aileyi yıkma projesi, erkekleri uzaklaştırıyorsunuz ya da kadının tek bir beyanıyla adam hapis yatıyor gibi sözleşmeyle uzaktan yakından alakası olmayan söylemler var’ dediniz. Şimdi ne oldu da hepiniz suspus oldunuz. Kadına yönelik şiddet, ayrımcılık bu tepkisizlikten besleniyor” diye konuştu.    ‘Kadın düşmanları gidecek’   TİP Milletvekili Seda Kadıgil Sütlü ise AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Sözleşmesi’ni hedef alan açıklamalarına karşı her cümlesine İstanbul Sözleşmesi diyerek, başladı. İktidarı eleştiren Seda, “O saraydaki zata selam söyleyin. Ben her cümleme ‘İstanbul Sözleşmesi’ diye başlamaya devam edeceğim. İstanbul Sözleşmesi kalacak, kadın düşmanları gidecek” dedi.   ‘Talimat’ tartışması   CHP Milletvekili Aysu Bankoğlu, bakanlık bütçesinde kadın kooperatiflere katkı sunulacağına dair ifadeler yer aldığını ancak ayrılan bütçeyle mümkün olmadığını dile getirdi. Aysu, “Ha talimat almışsınız galiba Sayın Bakan, geçen hafta first lady Emine Erdoğan’dan. Bakın siz bu devletin Aile Bakanısınız, Cumhurbaşkanı ailesinin hizmetkarı değilsiniz. Kimden nasıl talimat alacağınız, kanunla sınırlandırılmış, naçizane hatırlatmak isterim” ifadelerini kullandı. Aysu’ya hem Komisyon Başkanı Cevdet Yılmaz hem de Bakan Derya Yanık’tan tepki geldi. Bakan, “Böyle terbiyesizlik görmedik” sözlerini sarf etti. Aysu, “terbiyesiz” kelimesini Bakan’a iade ettiğini söyledi.   Görüşmede “terbiyesiz” kelimesi üzerine tartışma başladı. Aysu’nun “terbiyesiz” sözünü geri alınması talebine Komisyon Başkanı, “Siz kendi sözünüze açıklık getirin” sözlerini birkaç kez tekrarladı. Duruma tepki gösteren Aysu’nun, “Ben atanmış değil seçilmiş bir milletvekiliyim, eleştiri yapıyorum, hakaret edemezsiniz” dedi. Yaşanan tartışmalar üzerine bileşime 10 dakika ara verildi.   Çocukların zorla çalıştırılmasına dikkat çekildi   HDP Milletvekili Habip Eksik, Bakan Derya Yanık’a bakımevlerinde bulunan farklı kültür, dillere sahip ve inançlardan olan çocuklara kendi kültürlerine, dillerine ve dinlerine uygun yetiştirilip, yetiştirilmediğini sordu. Habip Eksik, çocuk işçiliğine de dikkati çekerek, “Antep’te esnaf ziyaretinde bulundum. Hemen hemen 3 tane işyerinin birinde çocuk işçiler olduğunu gördüm. Bu ülkemiz açısından büyük bir ayıp. Umarım buna dair de bir çalışma yürütürsünüz ancak bütçenizde bu konuda bir cevap olduğunu görmüyorum” ifadelerini kullandı.   Kayyım politikası   HDP’li Semra Güzel de kadınların eşitsiz koşullarda yaşamaya, şiddet görmeye ve katledilmeye devam ettiğini vurguladı. Bundan hükümetin sorumlu olduğunun altını çizen Semra, “Toplumsal cinsiyet eşitliği kavramı ailenin korunması kavramına indirgendi ve bu politika kadına yönelik şiddetin önlenmesine değil, ailenin korunması olarak devam ettiriliyor” diye konuştu. Türkiye’nin Toplumsal Cinsiyet Endeksi’nde gerilemesinden en büyük etkenlerden bir tanesinin de bölgeye atanan kayyımlar olduğunu ifade eden Semra, belediyelerde kadın daire başkanlıklarının, kadın daire başkanlarının görevden alınmalarını hatırlattı.