HDP’nin kampanyası halktan karşılık buldu: İktidar gidecek 2021-07-31 09:02:07   Dilan Babat   ANKARA - "HDP'liyiz Her Yerdeyiz" kampanyası ile bölgede yapılan ziyaretlerde ön plana çıkan atmosferi değerlendiren HDP Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, buluşmalarda halkın Kürt sorununun çözümü ve erken seçim talebinin ön plana çıktığını belirtti. Gülistan, “Gittiğimiz her yerde, herkeste bu iktidarın gideceğine dair ciddi bir kanaat olmuş durumda. AKP'nin tıkandığı, yönetemediği, aciz olduğu için HDP'ye saldırdığı çok açık bir şekilde görülüyor ve ifade ediliyor” dedi.    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ikinci kez Halkların Demokratik Partisi’ni (HDP) kapatmaya dönük iddianame hazırlaması ve 451 kişi hakkında siyasi yasak istemesinin yankıları sürüyor. 17 Haziran günü partinin İzmir İl Binasına dönük saldırıda Deniz Poyraz’ın katledilmesi sonrası Marmaris ve Elazığ’da da saldırılar ve tehditler yaşanırken, HDP'nin kapatılması tartışmaları ise sürüyor. Bunun üzerine HDP yeni bir yol haritası belirleyerek "HDP'liyiz Her Yerdeyiz" kampanyası başlattı ve bu kapsamda bölgelerde halk ile buluşmalar gerçekleştirmeye başladı.    Yeni bir mücadele hattı belirlenecek   Buluşmalarda, Kürt sorunu, erken seçim tartışmaları, erken seçim olasılığına karşı HDP'nin yapacağı ittifak gibi sorular halk tarafından sıkça sorulan sorular olurken, bu sorular ile birlikte sunulan çözüm öneriler ise HDP tarafından esas alınarak önümüzdeki günlerde yeni bir mücadele hattına şekil vermesi bekleniyor.    HDP Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, partilerine dönük kapatılma tartışmaları ardından  yürüttükleri çalışmalara ilişkin ajansımıza değerlendirmelerde bulundu.    'Çaresiz olmadığımızı anlatıyoruz'   AKP-MHP ittifakının mevcut iktidarını korumak için HDP'ye dönük sistematik bir saldırı dalgası başlattığını söyleyen Gülistan, bu saldırıların 7 Haziran 2015 seçimlerinden bu yana devam ettiğini anımsattı. Parti kapatmanın demokrasiye vurulmuş bir darbe olduğunu ifade eden Gülistan, "Parti kapatma gündeminin temel amaçlarından birisi de seçmenlerimizi, halkımızı, bizleri çaresiz bırakmak. Parti kapatılırsa, demokrasi isteyenler, Kürt halkı, Aleviler, kadınlar seçeneksiz başka bir yol bulamayacakmış, mevcut iktidara razı gelmek zorundalar gibi bir algı yaratılmaya çalışılıyor. Bu çaresizlik psikolojisini yaymak isteyen iktidara karşı çaresiz olmadığımızı, partimiz, kapatsalar bile seçeneksiz olmadığımızı ifade ediyoruz. Bu sadece bizim Meclis kürsüsünde ya da kendi iç toplantılarımızda ifade ettiğimiz bir durum değil” dedi.    ‘Halkın öneri ve taleplerini dinliyoruz’   Başlattıkları kampanyaya da değinen Gülistan, “Yaz ayı süresi boyunca, bütün yerellerde halk ile buluşmayı önümüze koyduk. Hem halkın çözüm önerilerini almak, hem de yol haritamızı belirleme amacımız var. Yeni süreci nasıl örgütleyeceğimizi halkımız ile birlikte tartışıyor, onların önerilerini, taleplerini dinliyoruz. Yine kendi parti kurularımızda yaptığımız tartışmalar ve bu tartışmalar sonucunda ulaştığımız kararlaştırmaları halkımızı ifade etmek gibi ikili bir işlevli bir süreç işletiyoruz" dedi.    ‘İktidarın gideceğine dair ciddi kanaatler oluşmuş’   Eş Genel Başkanlar Pervin Buldan ve Mithat Sancar ile grup başkanvekilleri ve milletvekilleri başkanlığındaki heyetler ile birlikte il, ilçe, köy gibi birçok yerde buluşmaların gerçekleştiğini ve bu buluşmaların devam edeceğini söyleyen Gülistan,  kampanyanın eylül ayına kadar devam edeceği bilgisini de paylaştı. Gülistan, buluşmalara dair şunları paylaştı: "Gittiğimiz her yerde, herkeste bu iktidarın gideceğine dair ciddi bir kanaat olmuş durumda. AKP'nin tıkandığı, yönetemediği, aciz olduğu için HDP'ye saldırdığı çok açık bir şekilde görülüyor ve ifade ediliyor. Halkımızın bizlere söylediği şey, 'siz merak etmeyin, biz yanınızdayız bunlarda gidecek biz kazanacağız' diyorlar. Mücadele etmemiz ve güçlü durmamız noktasında söylemleri oldu. Bu anlamıyla büyük bir moral aldığımızı, güçlendiğimizi ve açıkçası çamur medyanın yaratmak istediği algının çok ötesinde bir direniş damarı, öfke ve itiraz olduğunu ve herkesin, 'gününü beklediğini'  gördük. Buluşmalarda, sadece parti kapatması değil, Kürt sorunun demokratik yollarla çözülmesi, kadın sorunu, ekolojik yıkım gibi sorunları da ele alıyoruz."    Buluşmalarda ele alınan konular   Cumhurbaşkanı kararnamesi ile İstanbul Sözleşmesi'nin yürürlükten kaldırılması, 4’üncü Yargı Paketi’nde cinsel istismar davalarında somut delil aranması maddesinin yer alması, Kürt sorunu gibi temel gündemlere dair halkın eleştiri ve çözüm önerilerinde bulunduğunu dile getiren Gülistan, şöyle devam etti: "Sadece demokratik siyasete yönelik bir müdahale parti kapatma tartışmaları ile başlamadı. Birçok belediyemiz gasp edildi. Şuan yerel demokratik yöntemi lav edilmiş durumda. Belediyelerin, seçilmişlerin elinde olmaması ve kayyımlar tarafından yönetiliyor olması halk sağlığı gibi birçok soruna yol açıyor. Halk iradesinin gasp edilmesine karşı yürüteceğimiz mücadeleyi ve yeni dönemde 'nasıl bir yerel yönetim isteniliyor' üzerine tartışmalar yürütüyoruz. Bununla birlikte işsizlik, yoksulluk AKP'nin beşli çeteye kaynakları aktarması gibi çok fazla sorunlar var. Bu sorunlara karşı kaynak varken, savaşa harcanması ve toplumun bunun sonucunda yoksullaşması, çok ciddi bir şekilde barışın zedelenmesini de ele alıyoruz. Kürt sorunun demokratik çözümü, kadın özgürlük mücadelesi ve kadın sisteminin kurumsallaşması, doğa talanına ilişkin ekolojik bir yaşamın yerleştirilmesi ve parlamenter sistemin demokratik bir parlamenter sisteme dönüş ile birlikte demokratik cumhuriyetin inşa edilmesi gibi başlıklarda görüş ve düşüncelerimizi halkımıza ifade ediyoruz. Süreci çok yakından takip eden bir toplum olduğunu ifade etmemiz gerekiyor."   'CHP'nin tutumu eleştirilen konulardan biri'   Buluşmalarda en fazla "Erken seçim olur mu?", "Erken seçim olursa bir ittifak yapar mısınız?" , "Mevcut muhalefetle ilişkileriniz nasıl?" gibi soruların sıkça sorulduğunu söyleyen Gülistan, seçim endeksli ve seçimde HDP'nin alacağı pozisyona dönük soruların geldiğine dikkat çekti. Gülistan, "Ana muhalefet partisinin CHP'nin tutumunu eleştiren ve tutumla nasıl yan yana geleceğimizi sorgulayan sorular var. Bu anlamıyla halkın bir erken seçim talebi olduğunu ve iktidarı değiştirmek istediğini ama bununla beraber muhalefetin demokratik bir blok oluşturması gerektiği de belirtildi.  Partimiz dışında muhalefeti yetersiz gören, eleştiren, AKP'nin bir yedeği gibi duran muhalefete karşı ciddi tepkiler olduğunu gözlemledik. Halkın bizden beklentileri, Kürt sorunun demokratik çözümü ve mevcut iktidarın gidişatı ile ilgili.  'AKP gitsin başka bir şey istemiyoruz' diyenleri çok fazla gördük. Ciddi bir AKP karşıtlığı, itiraz, öfke hali var" sözlerini kaydetti.     Kürtlere dönük ırkçı saldırılar    Son olarak da batı illerinde Kürtlere dönük artan ırkçı saldırılara da dikkat çeken Gülistan, ırkçı saldırıların münferit olmadığına vurgu yaparak, "3-5 kişinin bir meseleden dolayı çıkardığı kavga olmadığını tamamen, birebir sistem sorunu olduğunu ve kısa vadede AKP ve MHP'nin politikaları ile ırkçı diliyle Kürt halkı hedef gösteriliyor. Afyon'da başlaması, Konya'da ve Ankara'da devam etmesi bir tesadüf değildir. Tamamen organize, bilmediğimiz bazı karanlık eller tarafından mevcut iktidarın göz yummasıyla oluyor. Çok bilinçli bir saldırı damgasıyla karşı karşıyayız. Parti kapatılmadan tutalım şimdiye kadar ileri sürmedikleri argüman kalmadı. Barutu tükenmiş  ve halkı birbirine kırdıran bir iktidardan söz ediyoruz. HDP olarak, tepkimizi ortaya koyarak halkımızı sahipleniyoruz.  Türkiye'nin metropellerindeki demokrasi kesimlerin de ortak bir tepki göstermesi gerekiyor. Bunlar aynı zamanda caydırıcı ve hükümet üstünde bir baskıda oluşturuyor. Ama bunlara karşı sessiz olursak, bunlar tırmanacaktır. Bu faşist tutumlara karşı ortak tutum alma çağrımızda var.  Gittiğimiz her halk toplantısında bu saldırıların neden şimdi yapıldığını, hangi kesimlerin kendini tekrardan yaşatmak istediğini ifade ediyoruz.  Demokratik barışçıl hakkımızı sonuna kadar kullanacağımız bir meseledir. Bütün bunların karşısında demokratik muhalefeti güçlendirmemiz gerekiyor" ifadelerini kullandı.