Meclis’te konuşan Meral: Deniz’i katleden iklimi kim yarattı? 2021-06-23 08:20:51   ANKARA -  Meclis Genel Kurulu’nda konuşan HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, partilerinin İzmir il binasına yönelik saldırıda katledilen Deniz Poyraz’a ilişkin yaptığı konuşmada fail hakkında şuna dikkat çekti: “Gözaltına alındıktan sonra sosyal medya paylaşımları siliniyor. Kim sildi? Nasıl sildi? Hiç bilmiyoruz ve şu ana kadar da bir yanıt almış değiliz.”    Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili ve Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş, Meclis Genel Kurulu'nda 17 Haziran'da İzmir İl Örgütü'ne yönelik silahlı saldırıda Onur Gencer tarafından katledilen Deniz Poyraz'a ilişkin konuştu. Deniz Poyraz'ın fotoğrafının konulduğu kürsüde, Meral, Deniz'in katledildiği günden beri yasta olduklarını söyledi.     'Deniz neden katledildi?    Türkiye'nin dört bir yanında taziye ziyaretinde bulunan, arayan, soran ve mesaj atanlara teşekkür ederek konuşmasına başlayan Meral, Deniz’in katledildiğini duydukları gibi Eş Genel Başkanları ile İzmir'e gittiklerini ve onlarca kadınla Deniz’i son yolculuğuna uğurladıklarını söyledi. Meral, "Peki ne oldu? Deniz neden katledildi?  Deniz'i katleden iklimi kim yarattı? Buna sebep olanlar kimdi? Sadece tetiği çeken miydi? Bunu çok iyi tartışmamız lazım.  Meclis'in özelikle çok iyi tartışması gerekiyor. Ben yanılıyor olabilirim.  Türkiye tarihinde ilk defa bir partinin il binasının içerisinde silah bir cani girip bir kadını on kurşunla katlediyor. Dışarıda siyasiler öldürüldü, Muhsin Melik gibi, Mehmet Sincar milletvekilimiz Batman'da katledildi. Gazeteciler, faili meçhul cinayetler yaşandı. Ama ilk defa Türkiye'nin üçüncü partisi ikinci muhalefet partisinin İzmir gibi Türkiye'nin en büyük şehirlerinden birinden İzmir 'huzur' kenti olarak bilinir. İnsanların birbirine yakın olduğu, nefret ikliminin olmadığı bilinir. Bu cinayet işlendi" dedi.    'Boş çadır korunuyordu'   Partilerinin il binasının Konak’ta olduğunu, Konak’ın merkezi bir yer olduğunu ifade eden Meral, parti binaları önünde nöbet tutan aileler için binalarının 24 saat polis tarafından izlendiğini kaydetti. Deniz’in katledildiği günden parti binasının önüne gittiklerinde kurulan çadırın boş olduğu bilgisini veren Meral şu sözleri kullandı: “Boş çadır korunuyor ama az bir mesafede binanın girişinde bir katil bir cani elinde çanta ile içeri giriyor. Binanın her tarafın kameralarla izleniyor ve onun gidişi engellenmiyor. Orada tanıklarla da konuştuk. İl eşbaşkanımız Abdülkadir Baydu tamamen tesadüfler zinciri ile Deniz kardeşimiz tek başınaymış. İl eşbaşkanımız olaydan hemen bir dakika sonra kapıda yukarı çıkmak üzere iken üç sivil polisin yukarıya baktığını görüyor. Ne oluyor diyor? Polis diyor ki; ikinci kata baskın var. Ne oldu diyor? O arada saldırı var diyorlar yüksek katlı bir bina onlarca daire var, silah sesleri geliyor. Bir silah sesi değil, otuz mermi sıkılmış ve bunun üzerine silah sesleri gelmesi üzerine il eşbaşkanımız içeriye girmek istiyor. Olaydan dakikalarca sonra yukarı çıkılıyor. Katil aşağı iniyor. O çok tarihi söz 'adın neydi abicim' diyorlar. Okşayacaklar ya adını soruyor. O da birçok insan gibi katilin desteklendiği belini sıvazladığı bir cinayet daha. Neredeyse katili kucaklayacaklar. Ellerinden gelse kucaklayıp alnından öpecekler.”   'Sosyal medya paylaşımlarını kim sildi?'   Fail Onur Gencer'in gözaltına alındıktan sonra olay yerinde bir keşif yapılmadığını ifade eden Meral son olarak şöyle konuştu: "Bunları hepsini araştırdım. Sadece ikinci kata gidiliyor ve diğer bina sakinleri şunu söylüyor;  'Gelip sormadılar bile, bir kişi mi, iki kişi miydi? Bunu bile sorma gereği duymuyorlar.' Bizler binaya baktığımızda binamız tek tek kurşunlanmıştı ve her tarafına kurşun yağdırmıştı. Cani diyor ki; 'Ben diğer odalarda insanlar vardır diye bilerek kapılara sıktım.' Bu da yetmiyor. Deniz'in kafasına tekme atıyor, fotoğrafını çekiyor paylaşıyor. Kendisi ilan ediyor. Gözaltına alındıktan sonra sosyal medya paylaşımları siliniyor. Kim sildi? Nasıl sildi? Hiç bilmiyoruz ve şu ana kadar da bir yanıt almış değiliz. Bu meselede hakikaten soracak çok soru var."