'Genelge ile polisin işlediği suçlar örtülmek mi isteniyor?' 2021-05-03 11:44:49     ANKARA - HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından "Ses ve Görüntü Kaydı Alınması" başlıklı genelgeyi Cumhurbaşkanı Fuat Oktay'a sordu. Züleyha, "Genelge ile polis tarafından işlenen şiddet, işkence, kötü muamele ve öldürme suçlarının üstü örtülmek mi isteniyor?" sorusunu yöneltti.   Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından 27 Nisan'da yayımladığı "Ses ve Görüntü Kaydı Alınması" başlıklı genelgeyi, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'a sorarak, Meclis gündemine taşıdı.   'Polisin görüntülere el koyması suç teşkil etmekte'   Taksim'de 1 Mayıs İşçi Bayramı’nda polis şiddetini görüntülemeye çalışan Eylem Keleş isimli muhabirin yayımlanan genelge hatırlatılarak görüntü almasının engellemeye çalışıldığı hatırlatılan önergede, siyasi iktidarın toplumsal muhalefete ve Kürt halkına yönelik baskılarının dozunu her geçen gün artırdığına dikkati çekildi. Önergede, "Güvenlik adı altında hem savaş politikalarını sürdürmüş hem halkın hak arayışını engelleyen düzenlemeler yapmış, kolluk ve yargıyı da bu politikaların bir aracı haline getirmiştir. Tek adam rejimi ile yönetilen ülkede bu düzenlemelerin hukuka, anayasa ve kanunlara aykırı olarak yapılması siyasi iktidar tarafından yaygın bir anlayışa dönüşmüştür. Nitekim Emniyet Genel Müdürlüğü’nce yayımlanan söz konusu genelge Anayasanın 13’üncü maddesinde geçen temel hak ve hürriyetlerin özlerine dokunulmaksızın ancak ve ancak kanunla sınırlanabileceği hükmünü açıkça ihlal etmiştir. Bu emredici kurala rağmen basın hürriyeti, haber alma hürriyeti kanunla değil bir idari işlem olan genelge ile sınırlanmıştır. Yurttaşların kayıt alması değil tam aksine polisin basın emekçilerinin veya yurttaşın elindeki ses ve görüntüleri silmesi, el koyması veya bu kayıtların alınmasını engellemesi suç teşkil etmektedir" denildi.    'Öldürme suçlarını görünmez kılınma çabası'   Bu uygulama ile Türkiye'de insan hakları ihlallerinin, polis şiddetinin ve işkencenin önün tamamen açılacağı vurgulanan önergede, siyasi iktidarın polis ve güvenlik güçlerinin yaptığı tüm hukuksuzlukları tamamen korumaya dönük olduğu belirtildi. Önergede, "Ayrıca genelge ile yurttaş gazeteciliğinin de önü kesilerek işlenen suçlarda önemli delil araçları olan ses ve görüntüler yargılamalarda kullanılması da engellenmeye çalışılmaktadır. Kolluk güçlerinin kamu görevi esnasındaki eylem ve işlemlerinin denetiminin özel hayatın gizliliği ilkesi denilerek absürt bir gerekçeyle sınırlandırılması barışçıl toplantı ve gösterilerde işkence, kötü muamele, yaralama ve öldürme suçlarını görünmez kılınma çabasıdır" ifadeleri kullanıldı.     Fuat Oktay'ın cevaplaması istemiyle şu sorular yöneltildi:   “* Anayasaya göre temel hak ve özgürlükleri kısıtlayan hükümlerin ancak kanunla düzenlemesi gerekirken Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından genelge ile düzenlenmesi Anayasanın 13’üncü maddesine açıkça aykırı değil midir?   * Genelge ile polis tarafından işlenen şiddet, işkence, kötü muamele ve öldürme suçlarının üstü örtülmek mi isteniyor?   * Kolluk güçlerinin görev esnasındaki eylem ve işlemlerinin kaydedilmesinin özel hayatın gizliliği ve kişisel verilerin korunması ile ne ilgisi bulunmaktadır?   * Genelge ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü ve haber alma hakkını ihlal edilmektedir. Polisin basın emekçilerini ve suç ve eylemlere tanıklık eden vatandaşları engellenmesi bu hakların ihlali değil midir?   * Polislerin yurttaşların ses ve görüntü almalarını engellenmesi, kayıtlara el koyması, onları silmeye çalışması suç değil midir?   * Genelge ile barışçıl toplantı ve gösteri yürüyüşleri sırasında polislerin işlediği suçların delillerinin yok edilmesi, silinmesi veya engellenmesi suç değil midir?   * Anayasaya aykırı olan genelgede yer alan talimat ‘kanunsuz emir’ niteliğindedir. Buna rağmen bu kanunsuz emiri uygulayan polisler hakkında soruşturma başlatılacak mıdır?”