Kadınlara yönelik polisin keyfi uygulamaları Meclis’e taşındı 2021-04-09 16:03:44     ANKARA - Kadınların karakollarda maruz kaldıkları keyfi uygulamaları Meclis’e taşıyan HDP’li Tülay Hatimoğulları, “Boşanma aşamasında olduğu erkeğin can güvenliğine dair tehdit oluşturduğunu düşünen kadının şikayet talebi, erkeğin şikayeti gerekçe gösterilerek neden önemsenmemiştir?” diye sordu.   Halkların Demokratik Partisi (HDP) Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, emniyet ve karakollarda kadınlara yönelik gerçekleşen keyfi uygulama ile hak ihlallerini Meclis’e taşıdı. Tülay, konuyla ilgili Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’un  yanıtlaması istemiyle Meclis Başkanlığı’na soru önergesi verdi.    Kadına ‘şikayetçi olamazsın’ denildi   Önergede, örnek olarak Adana’da bir kadının boşanma aşamasında olduğu ve çocuklarını istismar eden erkek tarafından tehdit edildiği hatırlatıldı. Ancak erkeğin, şikayeti üzerine polislerin kadından şüpheli olarak ifade alınacağı kaydedildi. Polisin kadına, erkekten şikayetçi olamayacağının söylendiği belirtilen önergede, avukat Sevil Aracı’nın konuya dair açıklamasına da yer verildi.    ‘Kadına yönelik şiddeti arttıracak bir sonuç doğuracaktır’   Sevil’in açıklaması şu şekilde: “Müvekkilimin şikayetinin alınması için benim karakola kadar gitmem gerekti. Bize kadının şikayetçi olacağı bir durum olmadığını söylediler. Sonrasında uzaklaştırma başvurusu da yapmak istediğimizi söylediğimizde ‘Uzaklaştırma başvurusunu artık biz almıyoruz, aile mahkemesine başvuracaksınız’ dediler. Bizden önce karşı tarafın şikayetini alıp müvekkilime uzaklaştırma kararı vermişlerdi, bunu söyleyip ısrarcı olmamız üzerine bizim başvurumuzu da almak zorunda kaldılar. Çeşitli hukukçu meslektaşlarımdan da kadınların karakollara başvurduklarında geri çevrildikleri haberlerini alıyoruz. Daha önce de karakollarda görev ihmalleri yapılıyordu. Ancak İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasından sonra ihlaller arttı. Unutulmasın ki 6284 sayılı Yasa hala yürürlükte. Tüm başvuruların bu yasaya göre ele alınması gerekiyor. Kadınlar bunun bilincinde olarak başvurularında ve taleplerinde ısrarlı olmalılar. Anlaşılan o ki kadınlar koruma kararını daha güçlükle alabilecekler ve bu kadına yönelik şiddeti arttıracak bir sonuç doğuracaktır.”   Önergede,  Bakan Zehra Zümrüt Selçuk’tan şu soruları yanıtlaması istendi:    “*Çocuklarını cinsel istismar ettiği gerekçesi ile yargılaması süren bir baba nasıl olur da mahkeme kararıyla çocuklarına görüş günü alabilir? Bu çocukların yaşadığı travmalar düşünüldüğünde sizce doğru mudur?   *Boşanma aşamasında olduğu erkeğin can güvenliğine dair tehdit oluşturduğunu düşünen kadının şikayet talebi, erkeğin şikayeti gerekçe gösterilerek neden önemsenmemiştir?   *Erkeğin başvurusu alınırken, kadının şikayet ve uzaklaştırma başvurusu neden/hangi gerekçelere dayanarak alınmamıştır?   *Karakollarda ‘uzaklaştırma başvurusunun artık alınmadığı, bunun için aile mahkemelerine başvurulacağı’ neye dayanarak söylenebilmiştir?   *Ancak avukatı aracılığı ile uzaklaştırma ve şikayet başvurusunda bulunabilen kadının karakolda yaşadığı bu keyfi uygulamaların sonlandırılması için Bakanlığınızca adımlar atılacak mıdır?   *İstanbul Sözleşmesi’nden çekildikten sonra karakollarda benzer keyfi uygulamaların artması sizce tesadüf müdür?”