‘Son 18 günde 10 kadın öldürüldü’ 2021-04-07 13:52:10   ANKARA - CHP’li kadın milletvekilleri Meclis'te yaptıkları açıklamada İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilmesinin üzerinden geçen 18 günlük süreçte en az 10 kadının erkekler tarafından katledildiğini duyurdu.    CHP'nin kadın milletvekilleri İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilmesinin üzerinden geçen 18 günlük süreçte yaşananlarla ilgili Meclis'te basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklama metnini CHP İstanbul Milletvekili ve TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu üyesi Sera Kadıgil okudu.    ‘Kadınlar en güvenli olması gereken yerde öldürüldü’   Katledilen kadınların isimlerini okuyarak açıklamaya başlayan Sera, şunları söyledi: “Hatice Yıldız, Rabia Doğan, Serpil Fikirli, Elif Atay, Beyza Nur Özel Fidan, Meral S., Sezen Ünlü, Necla Demirtaş, Seda Kayadelen… İstanbul Sözleşmesi’nden tek bir erkeğin imzasıyla çıkmaya yeltendikleri günden bu yana tam 18 gün geçti. Geçen bu 18 günde bu ülkede bizim öğrenebildiğimiz kadarıyla tam 10 kadın erkekler tarafından katledildi. Sadece geçtiğimiz Mart ayında katledilen 36 kadının yarısı evli olduğu erkekler tarafından öldürüldü. Ve bu kadınların yüzde 64’ü ev içi şiddeti önlemek için yazılan İstanbul Sözleşmesi’nin bahsettiği evinin içinde, en güvenli olması gereken yerde öldürüldü.”   Basına yansıyanlar hatırlatıldı   Avukatların ifadelerini ve basına yansıyan olaylara değinen Sera, şöyle devam etti: “Adana’da bir kadın çocuk teslimi sonrasında kapısından ayrılmayan ve halihazırda çocuklarını istismardan yargılanan erkeği karakola şikayet etti. ‘Uzaklaştırma işini artık biz yapmıyoruz, aile mahkemelerine başvuracaksınız’ cevabını aldı. İstanbul’da evli olduğu erkeğin şiddetinden kaçarak karakola sığınan ve sığınma evi talep eden kadına polisler darp raporu sordu. Kadına Şiddet İzleme ve Önleme Merkezi’ne yönlendirmedi, ‘Eski usule döndük artık. Darp raporun olacak ki seni sığınma evine gönderelim’ cevabını aldı. Tunceli’de tehdide maruz kalan bir ailenin koruma ve uzaklaştırma talebi delil yetersizliği nedeniyle reddedildi. Ankara’da daha önce iki kez hakkında tedbir kararı verilen bir erkek hakkında 21 Mart’ta yapılan üçüncü başvuru yine delil yetersizliği nedeniyle reddedildi.   Avukatını arayıp ‘İstanbul Sözleşmesi kalktığına göre serbest kalabiliyor muyum’ diye soran şiddet faili mi ararsınız, çocuğunu istismardan hapis yatarken sözleşmeden çekilme müjdesiyle velayet derdine düşen yüzsüzler mi ararsınız. Ülkede ne kadar katil, tecavüzcü, psikopat varsa maşallah hepsinin yüzü gülüyor. ‘Tişikirler AKP’ demek istiyoruz’.”   ‘KEFEK’i toplantıya çağırıyoruz’   Bakanlıklara seslenen Sera son olarak, şu soruları sordu: “Ne yapacaksınız sayın İçişleri Bakanı? ‘İstanbul Sözleşmesi’nden çekildik şiddet vakaları azaldı’ diye istatistik mi hazırlayacaksınız, o yüzden mi kolluğa şikayeti aldırmıyorsunuz. ‘Ölen ölsün kalan sağlara biz çıkıp sıfır tolerans masalı mı anlatırız’ bunu mu planlıyorsunuz? Nasılsınız sayın Adalet Bakanı? Nasıl gidiyor insan hakları eylem planınız? Kadını insandan saymayan bu hakimlerle ilgili yaptığımız şikayetlerden bir sonuç alabilecek miyiz? Neredesiniz sayın Aile Bakanı? Millet açlıktan ölürken ‘yoksulluk bitti’ açıklaması yapmaktan, belediye başkanlarımıza laf yetiştirmekten kafanızı kaldıracak zaman bulursanız bu ihlallerle de ilgilenecek misiniz? İstanbul Sözleşmesi’nden tek bir erkeğin imzasıyla çıkmaya yeltendikleri bu ortamda toplanmayacaksa bu KEFEK (Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu) neden var? Biz CHP Grubu olarak bugün dilekçemizi veriyoruz ve KEFEK’i toplantıya çağırıyoruz. Bizim toplantıya çağırmak durumunda kalmamızdan da inanın büyük utanç duyuyoruz."