HDP Grubu’ndan açıklama: Torba kanundan torba fezleke dönemine 2021-03-04 13:50:56   ANKARA - AİHM kararının uygulanması için Meclis’te açıklama yapan HDP Grup Başkanvekilleri, haklarında hazırlanan fezlekelere de işaret ederek, “Torba kanundan sonra şimdi de torba fezleke dönemi. Nasıl hazırlanıyor, otomatiğe bağlanmış. AKP’li yetkililer, Cumhurbaşkanı konuşuyor, ertesi gün savcılar bunu emir telakki ediyorlar, oturup fezleke hazırlıyorlar” dedi.   Halkların Demokratik Partisi  (HDP)  Grup Başkanvekilleri Meral Danış Beştaş ve Saruhan Oluç, HDP Meclis Grubu ile beraber “Herkes İçin Adalet” kampanyası kapsamında, TBMM bahçesinde “Demirtaş AİHM Kararı Uygulansın” talebiyle açıklama yaptı. Açıklamada HDP’li vekiller “Herkes için Adalet” yazılı önlükleri giyerken “AİHM kararı uygulansın” yazılı dövizler taşıdı.   ‘Uygulanması için herhangi bir adım görmedik’   Açıklamada ilk olarak konuşan HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Selahattin Demirtaş kararının, aradan iki ay geçmesine rağmen uygulanmadığını belirterek, “Uygulanması için herhangi bir adım atıldığını biz görmedik, duymadık. Önümüzdeki hafta başında AK Bakanlar Komitesi 9-11 Mart tarihlerinde toplanacak. AİHM’in Demirtaş kararının uygulanıp uygulanmaması meselesi bu Bakanlar Komitesinde gündeme gelecek ve Türkiye’ye ilişkin bir kez daha görüşme gerçekleştirilecek” dedi.   ‘Yüreğiniz varsa bütün fezlekeleri tek tek kamuoyu önünde tartışalım’   Meral Danış Beştaş ise “Gelin eğer yüreğiniz varsa hukuk bilginiz yetiyorsa gelin bütün bu fezlekeleri tek tek bine yakın fezleke var, kamuoyu önünde tartışalım” sözleriyle açıklamasına başladı. AKP ve MHP’li bütün hukukçuları tartışmaya davet eden Meral,  84 milyon yurttaşın gözü önünde canlı yayında tek tek fezlekelerin nasıl olduğunu açıklamaya hazır olduklarını belirtti. Siyasi bir gündem yaratıldığına dikkat çeken Meral, “Bu konuda en ufak bir kuşkumuz yok. Çünkü biz ne yaptığımızı, ne yaşadığımızı biliyoruz. HDP olarak programımızı, ilkelerimizi, Türkiyeli yurttaşlar ile kurduğumuz bağı biliyoruz. Şimdi ne oluyor? Ellerinden gelse 100 yıllık tarih boyunca 28 Kürt isyanının sebebi HDP diyecekler neredeyse. Tarih o kadar esnek ki, varlığımız fezleke konusu. Sadece HDP’liler olarak bu ülkede siyaset yapmamız fezleke konusu. Neredeyse benim adım Meral, benim adım fezleke konusu olabilir. Bu konuda hiç bir tartışma yok bizim açımızdan. Bunları tek tek inceliyoruz” ifadelerini kullandı.   ‘Savcılar arasında fezleke yarışı başlamış’   Torba Yasa uygulamasının Meclisin klasiği haline geldiğini söyleyen Meral, “Onlarca, yüzlerce kanunu değiştiren kanunlar diyerek önümüze Torba Kanun geliyor. Şimdi de torba fezleke dönemi. Bu fezlekeler torba fezlekeler dönemi. Nasıl hazırlanıyor, otomatiğe bağlanmış. AKP’li yetkililer, Cumhurbaşkanı konuşuyor, ertesi gün savcılar bunu emir telakki ediyorlar, oturup fezleke hazırlıyorlar. Savcılar arasında da yarış başlamış durumda. Kim daha fazla fezleke hazırlarım iktidarın gözüne girerim belki terfi ederim, belki dikkatleri üzerimden çekerim diye bir yarış başlamış. Ses AKP’den, fezleke savcılardan” diye konuştu.   Meral, “Yargı tarafsız ve bağımsızdır diyenler aklımızla alay etmesinler. Aklımızla alay ettirmeyiz. Bu parlamentoda 600 vekil var, suç işleyenler sadece muhalefet ve özellikle HDP’li vekiller mi? Bizim evrakta sahtecilik, irtikap, dolandırıcılık, iftira veya benzer fillerle bir bağımız yok. Bize gelen fezlekelerin tamamı konuşmadır, sözdür, düşünceyi ifadedir, siyaseti açıklamaktır. Biz nasıl siyaset yapalım, konuşmadan siyaset yapamayacağımıza göre! Yargının bağımsız ve tarafsız olmadığı bir dönemde fezleke yağmur yağıyor” dedi.   ‘Neden 5 ay sonra Dolmabahçe Mutabakatı imzalandı’   Kobanê davası üzerinden kıyamet koparıldığına dikkat çeken Meral, sözlerini şöyle sürdürdü: “2 örnek vereyim. 6-8 Ekim protestolarından sonra 28 Şubat’ta 5 ay sonra Dolmabahçe Sarayı’nda heyetlerimiz oturdu. Dolmabahçe Mutabakatını açıkladılar. Mademki 6-8 Ekim’den HDP’yi sorumlu tutuyordunuz, neden çözüm süreci devam etti. Neden Dolmabahçe Mutabakatı imzalandı ve neden sonradan vazgeçildi. Bu soruya verilecek cevap Kobanê davasının ne olduğunu yeterince açıklıyor.   Anketler morallerini bozuyor, HDP’ye saldırıyorlar   Bütün Türkiye söylüyorum; eğer suç olsaydı AKP masaya oturmazdı. 6,5-7 yıl beklemezdi. Şu anda siyaseten sözleri tükendi, bütün vaatleri bitti, toplumda büyük bir tepki var, büyük karamsarlık var, anketler morallerini bozuyor ve HDP’ye saldırarak güç devşirmeye çalışıyorlar. Buna izin vermeyeceğiz. Kobanê fezlekesine ilişkin fezleke ve davayı ayırarak söyleyelim; bir kere davaya ilişkin hazırlanan iddianamede okudum, hepsi 353 sayfaydı sanırım, eklerini hariç tutuyorum. Bir haftada kabul edildi. Ya bir haftada kim okur bu iddianameyi! Nasıl okudunuz? Bunu soru olarak ortaya koyuyorum.    İkinci tutuklamayı nasıl yaptınız? Aynı suçtan ikinci tutuklama yapılamaz ki! Siz her gün yeni suçlar iddiasıyla yeni suçlar iddia ediyorsunuz. Kobanê iddianamesi tek bir medyayı esas almış ANF sitesi. Yüzde 80’i oradaki haberlere dayanıyor. ANF diye bir site olmasaydı bu dava olmayacaktı. Erdoğan geçmişte AKP’ye kapatma davasında bu bir Google iddianamesi demişti ya bu sadece Google değil keşke Google olsaydı, diğer basın yayınlarından faydalanırlardı, daha objektif bir değerlendirme yapılabilirdi.”   ‘Kobanê davasında hiçbir şey yok’   “Kobanê davasında hiç bir şey yok” diyen Meral, dosyada ANF’de yapılan haberlerin yanı sıra örgütlerin tarihlerinin ve yorumların olduğunu belirterek, “6 buçuk yıl sonra çıkardıkları 3 tane de gizli tanıkları var. Bu gizli tanıklar nedense 6 buçuk yıl sonra söylemiş, beyanlarında da hiçbir şey yok. Fezlekelere gelecek olursak ikili bir süreç var: Bir yandan dava devam edecek, 26 Nisan’da duruşma var; bir yandan 9 milletvekili ile ilgili fezleke tartışılıyor. Bu fezleke tartışması yargıya müdahale değil mi? Hani yargı tarafsız ve bağımsızdı? Biz burada komisyonda tartışırken 26 Nisan’da çıkacak heyet nasıl etkilenecek bundan? Arkadaşlarımız tutuklu, bunu da soru olarak ortaya koyuyorum. Fezlekelerimizde 2014 değil 2012’ye kadar gidilmiş. Hakkımızdaki fezlekelerden 2012’den bugüne kadar Boğaziçi direnişine kadar açık kaynak taraması yapılmış. Bizimle ilgili suç bulamıyorlar ya, açık kaynak taraması yapmışlar ve bir bir bakalım neler bulmuşlar. Başka bir delil yok” ifadelerini kullandı.   ‘Adalet Bakanlığı bütçesi üzerine konuşmamdan fezleke var’   Parlamenter olarak yaptıkları tüm faaliyetlerin Kobanê fezlekesinde yer aldığını belirten Meral, şöyle devam etti: “Neymiş önceki dönemi meclis başkanına İsmail Kahraman’a Kürt illeri üzerinden yapmış olduğumuz tartışma fezlekede var. 25 Kasım 2019’da benim Adalet Bakanlığı bütçesi üzerinde yaptığım konuşma da var. Yine 4 Ekim, 17 Ocak basın toplantılarımız var. Benim bizzat Adalet Bakanlığı bütçesi üzerine yaptığım konuşmadan fezleke var. Trajikomik olaylar da var. Benim Strazburg’da İnsan Hakları Komiseri ile yaptığım görüşme de var fezlekede. Ankara milletvekilimiz Filiz Kerestecioğlu’nun Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi üyesiydi. Partimiz adına orada genel sekretere sorduğu soru da fezlekede var, yani bu parlamentodaki suç saymak yetmemiş AKPM’ye kadar gitmişler, orada sorulan soruyu fezleke yapmışlar.”   ‘Fezlekeleri okurken acı acı gülümsedim’   HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay ile ilgili Hasankeyfle ilgili fezlekede, fezlekenin sonuç bölümünde Pervin Buldan’ın cezalandırılmasının istendiğini yine Mardin Milletvekili Pero Dündar ile ilgili fezlekede ise kendisinin 2013 yılında cezaevinde iken bir eyleme katıldığı gerekçesiyle fezleke hazırlandığına dikkat çeken Meral, “Yani cezaevinden nasıl çıkıp Diyarbakır’a gitmiş, onu sormak istiyorum. Ben okurken acı acı gülümsedim. Bu savcılık mı hukukçuluk mu, bu siyaset mi diye gülmedim değil” dedi.   ‘AKP’ye güvenmeyin yarı yolda kalırsınız’   Yargıya seslenen Meral, “AKP’ye güvenmeyin sonra yarı yolda kalırsınız. Sizden öncekiler şu anda nerede biliyorsunuz. Hukuksuzluğa imza atmayın. Çünkü yarın bu ülkenin Cumhurbaşkanı çıkıp yanıldık diyebilir, yanıltıldık, pişmanız diyebilir. Başka bir şey söyleyebilir. O nedenle siz siz olun bizim önerimiz sadece, bir emir filan değil sakın yanlış anlamayın, biz yargıyı birileri gibi etki altına alma, onları yönlendirme çabasında değiliz. Sadece önünüzdeki mevzuata göre değerlendirme yapın. Hukukun gereğini yapın diyorum” şeklinde konuştu.