Boğaziçi öğrencilerine verilen ‘ev hapsi’ kararı Meclis gündeminde 2021-02-16 12:20:11   ANKARA - Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine adli kontrol tedbiri olarak ev hapsi verilmesini Meclis gündemine taşıyan HDP’li Züleyha Gülüm,  Adalet Bakanı’na “Son 5 yılda ev hapsi adli kontrol tedbiri kadına karşı erkek şiddeti dosyalarının kaçında uygulanmıştır?” diye sordu.   Boğaziçi Üniversitesi’nde atanmış Rektör Melih Bulu’ya karşı başlayan öğrenci protestolarında 500’ü aşkın genç gözaltına alındı, 10’u tutuklandı ve birçoğu hakkında adli kontrol tedbirleri getirildi. Adli kontrol tedbirleri uygulananlardan 24 kişi hakkında ise ‘konutu terk etmeme’ yani bilinen adıyla ev hapsi kararı verildi. Hakların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’e ev hapsi verilmesinin gerekçesini sordu.   ‘Ev hapsi uyguladıkları kişilere sosyal alanla temasları engellenmektedir’   Ev hapsi tedbiri uygulananlar işlerini kaybetme riskiyle karşılaşmakta olduğunu belirtilen önergede, “Ev hapsi uyguladıkları kişilere eğitim hakları kısıtlanmakta ve sosyal alanla temasları engellenmektedir. Siyasi iktidarın direktifleriyle Sulh Ceza Hakimlikleri tarafından verilen bu tedbir kararları toplumsal muhalefeti cezalandırma yöntemi olarak kullanılmaktadır. Böylelikle siyasi iktidar hukuku askıya alan bu özgürlükler ortadan kaldırılmıştır. Öyle ki Anayasanın 19.maddesiyle koruma altına alınan kişi hürriyetinin ve güvenliğinin yalnızca istisnai durumlarda kısıtlanabileceği vurgulanmışken ölçülülük ve amaca uygunluk ilkelerine aykırı bir şekilde tutuklama, gözaltına alma ve adli kontrol altına alma gibi tedbirler toplumsal muhalefete karşı kolaylıkla uygulanabilmektedir. Hâlbuki Adli kontrol tedbirlerinin uygulanabilmesi için Ceza Muhakemesi Kanunu Madde 100’de yer alan tutuklama sebeplerinin şart olması gerekir” denildi   ‘Elektronik kelepçe şiddet failleri yerine öğrencilere uygulanıyor'   Anayasa Mahkemesinin tutuklama yerine ev hapsi kararının verilmesinin ön koşulunun tutuklama kararında olduğu gibi kişinin suçluluğu hakkında kuvvetli belirtinin bulunması ve  suçlamanın inandırıcı delillerle desteklenmesini olduğuna dikkat çekilen önergede “Ancak ne Anayasaya ne de evrensel hukuk ilkelerine uyulmaktadır. Siyasi iktidarın güdümünde kararlar alan yargı barışçıl toplantı ve gösterilerde dahi hukuki koşulları olmamasına rağmen tutuklama ve adli kontrol tedbirlerine hükmederek bir cezalandırma yöntemi uygulamakta, halkı sindirmeye ve demokratik hakların kullanmasını engellemeye çalışmaktadır. Ev hapsi ile elektronik kelepçe uygulaması kadına karşı erkek şiddetini önlemek maksadıyla hayata geçirileceği söylemiyle getirilmişken şiddet faili erkeklere uygulanmak yerine Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine hakkında 2911 kapsamında açılan soruşturmalarda bile uygulanıyor olması bu kararların aleni bir şekilde siyasi amaçlarla alındığının bir göstergesidir” ifadelerine yer verildi.   Züleyha ,konuya ilişkin Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’e şu soruları yöneltti:   “*Boğaziçi protestolarında demokratik haklarını kullanan gençler hakkında verilen ev hapsi kararları Anayasanın 19. Maddesiyle korunan kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlali değil midir?   * Ev hapsi kararları hangi gerekçelere dayanmaktadır ve hangi suçlar kapsamında verilmiştir?   * Hüküm verilse dahi yatarı bile bulunmayan suçlar kapsamında açılan soruşturmalarda öğrenciler hakkında niçin en ağır tedbir olan tutuklama ve ev hapsi tedbirleri uygulanmaktadır? Bu kararlar hukuka aykırı değil midir?   * Boğaziçi üniversitesi öğrencileri ve destek veren halka yönelik yapılan hukuka aykırı müdahaleler ve polis şiddeti hakkında bir soruşma yürütmeyi planlıyor musunuz?   * Son 5 yılda ev hapsi adli kontrol tedbiri kadına karşı erkek şiddeti dosyalarının kaçında uygulanmıştır?   * Şimdiye kadar kaç kişiye hangi suç iddiaları kapsamında ev hapsi tedbiri uygulanmıştır?”