Muazzez Orhan: Kürt halkı mesajını verdi, iktidar duymak istemiyor 2021-02-12 09:08:38   Aynur Aslan    VAN - Kürtlerin ulusal birliğini engellemek için Türkiye’nin KDP üzerinden gerçekleştirdiği saldırı ve baskılara dikkat çeken HDP’li Muazzez Orhan, bu saldırılar karşısında halkın alanlara çıkarak gerekli cevabı verdiğini söyledi.    Kürtlerin uzun süredir ulusal birliğe dair hem bölge kentlerinde hem de Federe Kürdistan Bölgesi’nde Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Tevgera Jinên Azad (TJA) ve Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) yürüttüğü çalışmalar, baskı ve engellemelere rağmen devam ediyor. Diğer yandan Türkiye, Federe Kürdistan Bölgesi’ndeki Garê alanına yönelik iki gün önce havadan ve karadan askeri operasyon başlattı. Operasyonun ilk gününde Süleymaniye’de halk alanlara çıkarak tepkilerini dile getirirken, Avrupa’nın birçok kentinde de protesto eylemleri sürüyor.     Tüm bu yaşanan gelişmelerle beraber ulusal birlik çalışmalarının hedef alınmasına ilişkin HDP Van Milletvekili Muazzez Orhan, değerlendirmelerde bulundu.    ‘Milletvekillerine soruşturma açıldı’   Muazzez, ulusal birlik için tarihi bir dönem yaşanırken, AKP iktidarının KDP eliyle bu birliği parçalamak ve Kürt kazanımlarını yok etmek için bütün gücüyle saldırdığına işaret etti. KDP’nin Türkiye ile işbirliğine karşı Kürtlerin her yerde ulusal birlik çağrıları yaptığını kaydeden Muazzez, Van’da 8 Ocak günü siyasi partiler ve sivil toplum örgütleri tarafından düzenlenen ulusal birlik açıklamasını hatırlattı. Açıklamanın kitlesel bir şekilde gerçekleştiğini ve birlik mesajı verildiğini ifade eden Muazzez, bu açıklamanın ardından Van Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “Kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşleri düzenleme, yönetme” gerekçesi ile milletvekillerine soruşturma açıldığını söyledi.    ‘Bu politikalar tutmuyor’   İktidarın “tek adam” rejimini kurmaya dönük politikalar yürüttüğünü söyleyen Muazzez, iktidara karşı demokratik siyaset yürüten HDP’nin kriminalize edilerek toplumda karşıt bir algı oluşturulmaya çalışıldığını ancak bu algıyı oluşturmada iktidarın başarısız olduğunu belirtti. Muazzez, şöyle devam etti: “Türkiye’nin her yerinde çalışmalarımız, eylem ve etkinliklerimiz engellenirken, hiçbir altyapısı olmadan uyduruk gerekçelerle parti üyelerimiz gözaltına alınıyor, tutuklanıyor. Artık sokakta yapılan her eyleme, ülkenin içinde olduğu ekonomik krize, içte ve dışta yürütülen siyasi krize itiraz eden her kesime, emekçiye, işçiye, kadına, gence, feminist harekete, diğer siyasi partilere durmadan faşizan bir saldırı gerçekleştiriliyor. Bu da artık iktidarın çıkmaz siyasetin, politikanın içinde olduğunu, kendini ayakta tutabilmek için devletin zor aygıtlarını devreye soktuğu diktatör bir rejime gittiğini gösteriyor. Sokaklarda kadın cinayetlerine karşı çıkan kadınlara yönelik gerçekleştirilen şiddet, gençlik meclisi üyelerimizin kaçırılarak ajanlık dayatması, tüm bu politikalar demokratik siyasetin önünü tıkayarak demokratik siyaset yapan partimizin çalışmalarını,  halklarla buluşmasının önünü kesmek içindir. Bu politikalar tutmuyor. Biz bütün baskılara rağmen onların istediği pozisyona düşmedik düşmeyeceğiz.  Demokrasiyi sağlayarak Türkiye halklarının barış içinde yaşaması için mücadelemizi sürdüreceğiz.”    ‘Kürt halkının kazanımları hedef alınıyor’   Ulusal birliğin Kürtler açısından önemini vurgulayan Muazzez, iktidarın KDP eliyle Kürt kırımı yapmak istediğini ifade etti. Muazzez, “Yüzyıllık bir süreçtir uluslararası güçler, bu toprakların kadim halkı olan Kürtlerin topraklarını bölerek o günden bugüne kendi kaderini tayin etme, kendi iradesi ile kendini yönetmesinin önüne geçti. İran’da Irak’ta da, Suriye’de, Türkiye’de de tanınmayan, hakları gasp edilen, asimile edilmeye çalışılan bir yaşam dayatılmış. Tabi ki buna karşı da Kürt halkı yüzyıllık bir direniş göstermiş ve ulusal birliğini sağlamak için de 1970’lerden beri çalışmalar yürütmüştür. Bu çalışmalar yürütülürken emperyalist güçler ve dört parçada bulunan iktidar devletler bunu parçalamak için de yine siyasi argümanlarını, zor aygıtını, imha ve inkârı devreye sokmuştur.  Öte yandan Rojava’da Kürt kazanımları hedef alınıyor. Rojava’ya operasyonlar düzenleyerek orada oluşturulan sistemi bozmaya, Kürt halkının oradaki halklarla ortak yaşamını parçalamak istiyor” sözlerini kullandı.   ‘Halk gerekli cevabı verdi’   İktidarın baskılarına rağmen ulusal birlik çalışmalarının devam ettiğini söyleyen Muazzez, iktidarın baskılarına ise halkın gerekli cevabı alanlarda verdiğine işaret etti. Muazzez şunları dile getirdi: “Halk aslında gözaltılara, tutuklamalara, açlığa mahkûm edilmesine, işsiz bırakılmasına her yönüyle bir diktatör rejiminin baskısı altında ulusal birlik çağrılarına gereken cevabı verdi. Diyarbakır’da, Van’da, Batman’da bunu gördük. Halk akın akın bu isteğini, umudunu bir kez daha gösterdi. Hiçbir baskı, hiçbir imha ve inkar politikası yüzyıldır hayat bulmadı. Halk mesajını verdi ama iktidar bunu görmek istemiyor ve hala bunun önüne geçmek istiyor. Yüzyıllık politikalar da buna engel olamadı, 18 yıllık AKP iktidarı da yok edemedi. Sadece AKP iktidarı boyunca değil,  Türkiye’de iktidar olan bütün partiler Kürtleri yok saydı, Kürtler üzerinden bir iktidar sağlamaya çalıştı başaramadı, bundan sonra da başaramayacak.”   ‘Soruşturmalar halkın sesi olmamızı engelleyemez’   Baskılardan birinin de milletvekillerine yönelik soruşturma ve fezlekeler olduğunu kaydeden Muazzez, “Bu politikayla yürümeye çalışan her iktidar kaybetti. Halk aynı talepleriyle, mücadelesiyle burada, bizler buradayız. Bize yönelik açılan soruşturmalar da yerini bulamayacak. Çünkü biz bir gerçekliği ifade ediyoruz. İnsan haklarını savunuyoruz. Bize açılan bu soruşturmalar, halkın taleplerini seslendirmemize engel olamayacak. Tıpkı diğer arkadaşlarımız gibi içerde de dışarıda da nerede olursa olsun bunu haykırmaya, söylemeye, bunun için mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.