CHP’li Gülizar Biçer: İstanbul Sözleşmesi pazarlık konusu edilemez 2021-01-30 09:06:31   Habibe Eren    ANKARA - İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme tartışmalarını değerlendiren CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, İstanbul Sözleşmesi’nin siyasi pazarlık konusu edilemeyeceğini belirterek, “Meclis gündemine getirmemek en temel mücadele alanı olmalıdır” dedi.    AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu (YİK) Başkanı Oğuzhan Asiltürk'ü ziyaretinden sonra İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılması tekrar gündeme getirildi. Geçen günlerde yapılan görüşme sonrası Oğuzhan Asiltürk, AKP Genel Başkanı ile yaptığı görüşmede, İstanbul Sözleşmesi’nin gündeme geldiğini ve kesin olarak kaldırılacağını söylediğini aktardı.   2011 yılının Mayıs ayında İstanbul'da gerçekleşen Avrupa Konseyi Bakanlar Kurulu toplantısında imzaya açılan ve Türkiye’de 1 Ağustos 2014’te yürürlüğe giren sözleşme kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddetin önlenmesini konu alan, bu anlamda imzası bulunan ülkelerde hukuki bağlayıcılığı olan tek uluslararası belge olma özelliğini taşıyor. Hükümetin her fırsatta ısıtıp ısıtıp kadınların önüne getirdiği sözleşmeye karşı özellikle son iki yıldır ciddi bir kadın muhalefeti yürütülüyor. Erken seçim tartışmaları ve AKP’nin ittifak arayışlarının gündemde olduğu bu süreçte İstanbul Sözleşmesi’nin bir kez daha hedef alınması “seçim çalışmaları” olarak yorumlanırken, kadınlar ne olursa olsun “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyeceğiz” diyor. Öte yandan İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme tartışmaları devam ederken neredeyse her gün 3 kadın erkekler tarafından katlediliyor.   Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Denizli Milletvekili ve İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme tartışmalarının tekrar gündeme getirilmesine ilişkin ajansımıza değerlendirmelerde bulundu.   ‘Siyasi pazarlık konusu edilemez’   İstanbul Sözleşmesi’nin kadınlar açısından hiçbir siyasi çıkar ve amaç için malzeme edilemeyecek kadar güçlü bir mücadele alanı olduğunu söyleyen Gülizar, “Bu nedenle ne İstanbul Sözleşmesi’ne ne de kadın mücadelesine yönelik bu tür yaklaşımların AKP Genel Başkanı tarafından siyasi pazarlık konusu olarak görüşmelerde ele alınmasını doğru bulmuyoruz” dedi.   ‘Kadınların geri çekilmesi isteniyor’   İstanbul Sözleşmesi’ne ilk imza atan ülkenin Türkiye olduğunu anımsatan Gülizar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu sözleşme Adalet Kalkınma Partisi, iktidarı döneminde onun yetkilileri tarafından imzalanmış bir sözleşmedir. Hiçbir şekilde çekince ve şerh konulmadan imzalamış ardından TBMM’de onaylanmıştır. Bu nedenle İstanbul Sözleşmesi’nden geri adım atmak söz konusu değildir. Sürekli gündemde tutulmasının sebebi, siyasi düşüncesi ne olursa olsun kadınların, özgürlük mücadelesi için gerçekten güçlü bir direnç noktası ve çok uzun yıllardır sürdürülen kadın mücadelesinin en büyük kazanımı olmasıdır. Kadınların hak ve özgürlük mücadelesinin önüne set çekebilmek; bunu kırmak ve kadınların bu mücadele alanlarından geri çekilmesini sağlayabilmek, aynı zamanda kadınların toplumsal, siyasal, ekonomik ve sosyal alanlardaki güçlenmesi, dayanışmasından dolayı duydukları rahatsızlıktan dolayı çekilmeyi gündeme getiriyorlar.”   ‘Gidişleri kadınların ellerinden olacak’   “Kadınların hak mücadelesi, ‘tek adamın’ hedeflerine ulaşmadaki en büyük engel olarak görülüyor” diyen Gülizar, şöyle devam etti: “Ve şunu çok iyi biliyorlar, hiçbir şekilde otoriter rejime geçemeyecekler. Çünkü karşılarında çok net ve güçlü duran kadın mücadelesi var. Bu nedenle gidişleri kadınların elinden olacak. Bunun kaygılarını taşıyorlar. Her şeyden önce vatandaşlarımızın gerçekten her günü bir isyan ile geçiyor. Ekonomik buhranın yanı sıra adalet ve hukuk buhranının yaşandığı ülkemizde, vatandaşların isyanlarını bastırmak ve bu isyanlarını görünür kılmamak adına gündem, başka gerekçelerle oyalanmak isteniyor. Tabi AKP, giderek eriyen oy oranlarını ve eriyen desteklerini görüyor. Bu yüzden İstanbul Sözleşmesi’ni tartışmaya açıp her defasında gündemde tutarak kendi çekirdek kadrolarını ve seçmenlerini bir arada tutmaya yönelik bu hamleyi tekrar gündeme getirdiler.”   ‘Kadın cinayetlerinin meşru görüleceği bir ortam yaratılacaktır’   Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesi durumunda kadınların güvencesiz ve saldırıya daha açık bir hale geleceğinin altını çizen Gülizar, “Son zamanlarda giderek artan kadın şiddeti ve kadın cinayetlerinin de daha meşru görüleceği bir ortam yaratılacaktır. Bu nedenle İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçilmesi ya da herhangi bir maddesine dokunulması dahi kabul edilemez. Kadınlar ve tüm siyasiler hep bir ağızdan sadece ve sadece ‘İstanbul Sözleşmesi uygulansın’ diye tek ses halinde çığlıkları duyurmaları gerekir” diye konuştu.   ‘Meclis gündemine getirmemek temel mücadele alanı olmalı’   İstanbul Sözleşmesi’ne ilişkin Meclis’te henüz bir çalışma olmadığını dile getiren Gülizar, “2020 yılında çekilme tartışmaları tekrar gündeme getirildi ama siyasi düşüncesi ne olursa olsun kadın örgütleri, hak mücadelesi verenlerin itirazları ve yine AKP içerisindeki bazı erkek ve kadın milletvekillerinin itirazları ile gündemden geriye çekildi. Öncelikle temel hedefin, İstanbul Sözleşmesi hakkında tüm kamuoyunun bilgilendirilmesi, kazanımların ne olduğunun açıkça ifade edilmesi ve İstanbul Sözleşmesi’ne neden sahip çıkmamız; mücadele etmemiz gerektiğini topluma anlatmak gerekir. CHP’de bunun için mücadele ediyor. Çünkü Meclis gündemine getirmemek en temel mücadele alanı olmalıdır. Meclis gündemine gelmesi durumunda Cumhur İttifakı Meclis’teki sayısal çoğunluğunu kullanarak bu konuda bir adım atabilir. Bunun önüne geçmenin en doğru yolunun da asla ve asla Meclis gündemine getirilmemesini sağlamak olur” diye konuştu.