HDP Kadın Meclisi: Toplumsal yaşam idealimiz yüzyılın rehberi olacak 2020-12-30 10:41:46   ANKARA - 27 Aralık’ta gerçekleştirdikleri toplantının sonuç bildirgesini yayımlayan HDP Kadın Meclisi, “Kadın özgürlüğü ve cinsiyet eşitliğine dayalı yeni toplumsal yaşam idealimiz önümüzdeki yüzyılın rehberi olacak" dedi.    Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi 27 Aralık’ta siyasi süreci değerlendirdikleri ve hakkında 22 yıl 3 ay ceza verildikten sonra tutuklanarak cezaevine gönderilen Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Tevgera jinên Azad (TJA) aktivisti Leyla Güven’e ithaf ettikleri toplantının sonuç bildirgesini yazılı bir açıklama ile yayımladı.   ‘Mücadele geleneğimizi 25 Kasımlardan 8 Martlara taşıyacağız’   Kapitalist sistem ve onun yönetim biçimi olan ulus devletlerin, dünya ölçeğinde uzun süredir çoklu bir kriz yaşamakta olduğunun belirtildiği bildirgede, “Bu kriz, pandemi de kullanılarak, halk sağlığını yok sayan, sermayeyi kollayan bir siyaset ile aşılmaya çalışılmaktadır. Tüm dünyada iktidarlar pandemiyi de fırsat haline getirerek erkek egemenliğini ve otoriterleşmeyi daha fazla güçlendirmek istemektedir. Buna karşın dünyada kadın hareketi ve feminist hareket mücadeleyi tarihsel birikimlerden alınan güçle yükseltmiş, 2020 yılı biz kadınlar açısından mücadele ve direniş yılı olmuştur. Bundan sonra da bu güçlü dinamiği yerel çerçeveden enternasyonal çerçeveye yükselteceğiz, tarihsel mücadele geleneğimizi 25 Kasımlardan 8 Martlara taşıyacağız” ifadelerine yer verildi.   ‘Erkek şiddeti cezasızlık ile ödüllendirilmektedir’   Kapitalizmin krizi ile AKP iktidarının 18 yıldır uyguladığı siyasetin bir sonucu olarak baskı, şiddet ve inkâr politikalarının derinleştiğine vurgu yapılan bildirgede, sermayeden savaştan ve erkeklerden yana bir siyaset izlenmiş olduğunun altı çizildi. Açıklamada, krizin yükünün kadınlara yıkılmaya çalışılmakta olduğu ifade edilerek, “Kadınlar bir yandan işsiz bırakılırken diğer yandan esnek, güvencesiz, düşük ücretli işlere mahkûm edilmektedir. Bakım emeği ev işleri tümüyle kadınların sırtına yüklenmek istenmektedir. Erkek şiddeti beslenmekte ve cezasızlık ile ödüllendirilmektedir” denildi.   'İktidarın çabaları nafiledir'   Sivil Toplum Örgütleri'ne (STÖ) kayyım atama yetkisi sunan yasanın Meclis’ten geçmesine değinilen bildirgede, “Hali hazırda zayıflamış olan, AKP-MHP bloğu, çareyi kayyımlarla eş başkanlık sistemimize, kadın kazanımlarımıza, İstanbul Sözleşmesi’ne saldırmakta bulmuştur. Tüm Türkiye'yi kayyım rejimi ile yönetmeyi hedefleyen iktidar son çıkardığı yasayla derneklere, sivil toplum örgütlerine kayyım atama kararı alacak kadar ileri gitmiştir. İktidar, ülkeyi adeta ‘Kayyım Cumhuriyeti’ne dönüştürmek istemektedir. Biz kadınlar biliyoruz ki bu yasanın amaçlarından biri de iktidarın muhalefet ile gasp yoluna gitmeden başa çıkamamasıdır. Bu yasa muhalefeti tamamen susturma yasasıdır. Gün geçtikçe büyüyen mücadelemiz karşısında gittikçe zayıflayan iktidarın bu çabaları nafiledir. Tüm baskılara rağmen kadın mücadelesini durdurmaya gücünün yetmeyeceği gerçeği iktidarın yüzüne kuvvetle bir daha çarpmıştır ve biz mücadelemizi genişlettikçe de çarpmaya devam edecektir” diye belirtildi.    Bildirgenin devamında şu ifadelere yer verildi:   “Sokakta, mecliste, tarlada, fabrikada yaşamın olduğu, kadının olduğu her yerde HDP'li kadınlar olarak tüm kadınlarla birlikte sesimizi yükseltip sözümüzü kurduk. Taciz ve tecavüze karşı ‘kadının beyanı esastır’ ilkesini düstur edinerek, iktidarın çözümsüz ve cezasızlık politikalarına karşı, erkeği-faili aklayan yargının karşısında gerçek adaleti savunmayı sürdürdük. Bedenimiz, kimliğimiz, emeğimiz üzerinde egemenlik kurmak isteyen ve erkek egemen sistemden güç alan tacizci erkekler karşılarında kadınları buldu. Devletin erkek şiddetine zemin hazırladığı, erkek adaletiyle cezasızlık politikasını derinleştirdiği, yaşamın bütün alanlarında erkek egemenliğini geliştirdiğini kadınların yaptıkları ifşalarla bir kez daha gördük. Erkek şiddeti karşısında sessiz kalmayan her kadının yanındayız ve mücadelemizden asla geri adım atmayacağız!   İktidarın talan bütçesine karşı halkın bütçesi talebimizi dile getirdik   İktidarın rant ve talan bütçesine karşı, toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı halkın bütçesi talebimizi ve ısrarımızı dile getirdik. Kadın vekillerimiz genel kurul kürsüsünde doğayı korumak için sesini yükselten kadınların, LGBTİ+ ların, emeği sömürülen ve şiddete uğrayan kadınların sesi oldu, engelli kadınların sorunlarını anlattı, cezaevlerinde kadınların koşullarının düzeltilmesi talebinde bulundu ve insanlık dışı ve keyfi bir uygulama olan çıplak arama başta olmak üzere hak ihlallerine itiraz etti. Yandaşa ve ranta yarayan bir bütçeye karşı; emekçiye, kadınlara, gençlere yoksul halklara hitap eden bir bütçeyi savundu. Kadınların ev içinde görülmeyen emeğinden kaynaklı sosyal güvence ve emeklilik hakkını kapsayan yasa önerisinde bulundu.   Kürtler arası çatışma hedefleniyor   İktidar sadece içerde değil dışarıda da Kuzey ve Doğu Suriye ve Federe Kürdistan Bölgesi’nde yürüttüğü Kürt düşmanı siyasetle Kürtlerin tüm kazanımlarını yok etmeyi, Kürtler arası bir iç çatışmayı hedeflemektedir. Kadınların ulusal birlik temelli ortaya koydukları barış ve özgürlük eksenli iradeleri, Ortadoğu’da 21’inci yüzyılda asıl kazanan olacaktır.   Pandemi sebebiyle çıkarılan infaz yasası ile katiller, tacizciler, tecavüzcüler, mafyalar serbest kalmış, onurlu bir mücadele yürüten siyasi tutsaklar ise daha çok tecrit edilmiştir. Cezaevlerinde iktidarın tecrit, savaş, çözümsüzlük politikalarının ve hak ihlallerinin sonucu olarak cezaevlerinde başlatılan açlık grevleri bir ayı doldurmuştur. Açlık grevleri kritik eşiğe ulaşmadan bir an önce taleplerin karşılanması gerekmektedir.   Hukuksuz kararı tanımıyoruz   2018 yılında tecrite karşı kararlılıkla irade ortaya koyan Hakkâri milletvekilimiz Leyla Güven hakkında demokratik faaliyetleri nedeniyle 22,5 yıl ceza verilmiş ve arkadaşımız resmi prosedür dahi izlenmeden apar topar tutuklanmıştır. Bu kararın sebebini biliyoruz, dik duran her kadının iktidarın iliklerine kadar korku saldığının farkındayız. Yargının iktidar talimatıyla muhalefeti etkisiz kılmaya çalıştığı bir ortamda haksız hukuksuz verilen karar, bizim açımızdan yok hükmündedir. AİHM’nin bir önceki dönem Eş Genel Başkanımız Selahattin Demirtaş hakkında verdiği kararda DTK ve faaliyetlerinin legal olduğu ısrarla vurgulanmasına rağmen tutuklanan Hakkâri Milletvekilimiz Leyla Güven’in de dediği gibi, içeride dışarıda her yerde mücadelemiz devam edecektir. İktidar güdümlü yargının aldığı bu hukuksuz kararı tanımıyoruz.   Dimdik durmaya devam edeceğiz   2020 yılı hukuk dışı uygulamalardan pandemiye, birçok konuda zor bir yıl oldu. Ancak buna rağmen kadınlar olarak bütün ülkelerde mücadelemizi büyüttük. 2021 yılında ‘Kadın Özgürlük Mücadelemizi’ daha da büyütecek parti içinde, dışında, mecliste, evlerde, üniversitelerde, fabrikalarda, tarlalarda, meydanlarda erkek egemenliğine karşı dimdik durmaya devam edeceğiz. Kadın özgürlüğü ve cinsiyet eşitliğine dayalı yeni toplumsal yaşam idealimiz önümüzdeki yüzyılın rehberi olacak.”