Selin Sayek Böke: Her 4 kişiden 3’ü borçlu 2020-12-19 08:07:33   ANKARA - Meclis'te bütçe üzerine konuşan CHP'li Selin Sayek Böke, 2014'ten beri, fiilen başkanlık rejimi ile birlikte Türkiye’nin fakirleştiğini belirterek, “Bu bütçe bir talan bütçesidir, bu bütçe torpilin bütçesidir, bu bütçe kayırmanın bütçesidir, bu bütçe, toplumu bölüp parçalamanın bütçesidir” dedi.    Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke, Meclis Genel Kurulu’nda bütçenin geneli üzerine konuştu.   ‘Bütçeyi yapanların halkın yaşadığı gerçekleri anlaması gerekir’   Bir ülkenin bütçesinin ülkedeki iktidarı çok açık ortaya koyduğunu belirten Selin, “İktidar ne söylerse söylesin, nasıl bir algı yaratmaya çalışırsa çalışsın bütçelerde o gerçek olduğu gibi gün yüzüne çıkar.İşte, gözü kulağı burada olan esnaf için, çiftçi için, emekli, emekçi için, çalışamayan işsizler için, gençler, kadınlar için bütçe "Acaba yarınım ne olacak?" diye beklediği metinlerdir ve o bekleyen halkın yaşıyor olduğu sorunlara bütçelerin çare olabilmesi için önce o bütçeyi yapanların, halkın yaşadığı gerçekleri anlıyor olması gerekir” dedi.    ‘Saray’dan halkın yaşadığı gerçekler gözükmüyor’   “Bütçede halkın yaşadığı sorunlara çare yok” diyen Selin, “Çünkü saraydan halkın yaşadığı gerçekler gözükmüyor. Sarayın söyledikleri başka, halkın yaşadığı gerçekler bambaşka. Mesela, saraya göre uçuyoruz, oysa 2014'ten beri, fiilen bu Başkanlık rejimine Türkiye'yi hapsettiğinizden beri fakirleştik. 2014'te kişi başına millî gelir 12.158 dolardı, bugün 8.455 dolar ve düşüyor; uçmuyoruz, yuvarlanıyoruz, hep birlikte fakirleşiyoruz. Yaşanan gerçek bu.Mesela, saraya göre ülkede işsizlik yok, size göre 4 milyon yurttaş işsiz ama zaten o da önemli değil. Oysaki gerçek veriye baktığınızda, 10 milyonu aşkın işsiz var Türkiye'de, görmediğiniz; iş aramadığı için, iş aramaya umudu kalmadığı için işsiz saymadığınız, yaşanan gerçeği görmezden geldiğiniz. Mucizevi çözüm, yurttaş iş aramazsa o zaman zaten işsizlik sorunu da olmaz. Bu çözüm, yurttaşı kuru ekmeğe mahkûm eder” ifadelerini kullandı.   ‘Son bir yılda 733 bin istihdam yok olmuş’   Selin, “Son bir yılda 733 bin istihdam yok olmuş, uçmuş var olan işler. Nereye şahlanıyoruz? Saraya göre ülkede yoksulluk yok, açlık yok, dert edecek bir şey de yok. Oysa TÜİK verilerine göre bile 22 milyon yurttaşımız ciddi maddi yoksunluk yaşıyor, bir sıkıntı var; 22 milyon yurttaşımız. Açlık sınırı 2.516 lira, asgari ücret 2.324 lira. Çalışanlarda yoksulluk var, çalışamayan zaten yaşayamıyor. Saraya göre hayat pahalılığı da yok zaten. TÜİK'in enflasyonuna inanırsak yüzde 14 enflasyon varmış oysa mercimek yüzde 59 artmış, ayçiçeği yağı yüzde 34 artmış, yumurta yüzde 76 zamlanmış, elektrik faturaları yüzde 30 artmış ama bizim, enflasyon olmadığına inanmamız bekleniyor” diye konuştu.    ‘Günde 39 liraya mahkum ettiğiniz insanlar nasıl ödeyecek?’   Covid-19 rakamlarında gizlenen verilerle bile Türkiye’nin dünyada en kötü durumdaki 4'üncü ülke olduğuna dikkat çeken Selin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir şey yaşanıyor; sevdiklerimiz ölüyor, tanıdıklarımız hasta, herkes kaygı duyuyor. Saklayınca ne olacak?Saraya göre, zaten Türkiye'de, ne esnafın ne emekçinin ne öğrencinin ne sağlıkçının herhangi bir desteğe ihtiyacı da yok. Her şey, herkes için çok rahat; saraydan öyle gözüküyor. Saraya göre, günlük 39 lira sefalet ücreti ile esnafa günlük 33 lira destek yeter oysa herkes borçlu. KOBİ'lerin bankalara borcu 865 milyar lira, tüketicilerin bankalara borcu 830 milyar lira. Var ya o borçlar, "destek" diye diye verdiğiniz borçlar yüzde 40 arttı bu sene. Nasıl ödenecek onlar? O kaygı, o yük nasıl taşınacak çalışamayan bunca insan tarafından? Günde 39 liraya mahkûm ettiğiniz, günde 33 liraya mahkûm ettiğiniz insanlar nasıl ödeyecekler bunları?”   ‘Çetelere hukuk sessiz kaldı’   MHP’li Semih Yalçın’ın HDP’ye yönelik katliam çağrılarına ilişkin konuşan Selin, halk iradesiyle seçilmiş onlarca belediyeye kayyım atandığını, milyonlarca seçmenin oyunu alan bir partiye "İtlaf edilecek haşere” denildiğini anımsattı. Milyonlarca seçmenin oyunu almış bir partiye tehditler savrulduğunu kaydeden Selin, şöyle konuştu: “Çetelere hukuk sessiz kaldı, o tehditler görmezden gelindi, hatta kimi zamanda desteklendi. Saraya göre hukuk var, var ama ileri reformunda ısrarla devam ediliyor. Ama yerel mahkemeler Anayasa Mahkemesini dinlemiyorlar. Enis Berberoğlu'na oy veren milyonların seçme hakkı gasp edilmiş vaziyette. Sarayın danışmanlarından talimat alan hâkimler hizmetleri karşılığında Yargıtay’a atanıyorlar ama KHK'li akademisyenler, bu ülkenin emek emek yetiştirdiği bilim insanları suçsuzlukları tescillenmiş ama işlerine geri dönemiyorlar. Niye? Çünkü intikam peşindesiniz. Niye? Saraydan gözükmüyor tabii. Tutuklu siyasetçiler, Osman Kavala günlerdir değil, aylardır değil, yıllardır tutsaklar tutsak, adalet bekliyorlar. Saraydan gözükmüyor tabii.”   ‘Demokrasi geldiğinde bu ülke zenginleşecek’   “Bu bütçe bir talan bütçesidir, bu bütçe torpilin bütçesidir, bu bütçe kayırmanın bütçesidir, bu bütçe, toplumu bölüp parçalamanın bütçesidir ama hiç kimsenin endişesi olmasın, biz buradayız ve halkla birlikte halkın bütçesini ilk seçimden sonra biz yapacağız” diyen Selin, şöyle devam etti: “Bu düzen niye değişmeli biliyor musunuz? Çünkü bu düzen yüzünden fakirleşiyoruz, bu düzen yüzünden milyonlar işsiz. Fiilen bu başkanlık rejimine geçtiğimiz günden bugüne kadar her birimiz ortalama kişi başına 3.723 dolar daha fakiriz. Bugünün kuruyla 30 bin lira demek o, 30 bin lira daha fakiriz, niye? Kurduğunuz düzen yüzünden. O zaman, tarihi ve uluslararası deneyimi dinleyeceğiz. 1990'lardan bugüne kadar baktığınızda, demokrasiler, otokratik rejimlere kıyasla 7 kat daha çok zenginlik yaratmışlar, 7 kat. Biz o demokrasiyi getireceğiz, o demokrasi geldiğinde bu ülke zenginleşecek.”   ‘Türkiye’de ara malı, yerli üretim yok’   Ekonomide hangi sorun olsa iktidarın aklına “borç verelim” politikasının geldiğini söyleyen Selin, “Adına da ‘borç’ denmiyor, ‘kredi’ deniyor çünkü kredi verince o borcu yüklenenin kim olduğu ortaya çıkmıyor. Borç veriliyor, borç. Hangi sorun olursa olsun, vatandaşa yeni borç vaadi var; bas borcu, bas krediyi; harçla borçla talep artsın, artan talep sonucunda enflasyon artsın, halk hayat pahalılığının altında ezilsin. Ama ne olsun? İktidarın gözü zaten bunu sarayda görmüyor. Üreticiye borç bas; dönsün, ithal ara malı alsın çünkü Türkiye'de ara malı yerli üretim yok, ithal ara malı alınca cari açık patlasın, cari açık olunca o açığı kapatmak için orada burada döviz arasın ülke, orada burada döviz ararken bunca hukuksuzlukla Türk lirası değer kaybetsin, Türk lirası değer kaybedince halkın elektrik faturası şişsin. Kime ne? Sarayın umuru mu? Değil. İşte, bu yüzden biz bu düzeni değiştireceğiz.Hayat pahalılığına son vermek için, elektrik faturalarımızı düşürmek için, mercimeğin fiyatını yenebilir kılmak için, her sofraya her yurttaş et koyabilsin diye biz bu düzeni değiştireceğiz” diye belirtti.    ‘Her 4 kişiden 3’ü borçlu’   Her  4 kişiden 3'ünün borçlu olduğunu söyleyen Selin, “AKP seçmeni de borçlu, CHP'nin, MHP'nin, İYİ PARTİ'nin, HDP'nin, bütün partilerin seçmeni borçlu ve 2002'de 6 milyar lirayken hane halklarının borcu bugün 140 kat artmış, 140. Daha borçluyuz hem de sarayın siyasi talimatıyla kamu bankalarının verdiği borçlar bunlar. Vatandaş borcu almış, bir de dönüyor, kamu bankalarının görev zararlarını ödüyor. Niye? Siyasi talimatla iş yaptığınız için. İşte, bu yüzden bu düzeni değiştireceğiz. Borçluluğa son vermek için, batık kredilere son vermek için, acı reçete gerektiren işler yapılmasın diye bu düzeni değiştireceğiz” dedi.    ‘Kadın bütçesi yapacağız’   Milyonlarca kadınının hayatının çok daha zor olduğuna dikkati çeken Selin, şu sözleri kullandı: “Sizin için iş aramak maliyetli; hatta, evde bakmanız gereken aile büyüğünüz, çocuğunuz varken imkânsız. Arasak da biz kadınlar için iş bulmamız erkeklerden çok daha zor oluyor; bulunsa da daha düşük ücretler ve güvencesizlik oluyor. Acaba değişir mi diye milyonlarca kadın buraya bakıyor. Merak etmeyin, biz sosyal devleti kuracağız, her mahalleye kreş, her mahalleye geceli gündüzlü bakımevi yapacağız. Asgari ücretten vergi almadığımızda, asgari ücretten dahi düşük ücretlere mahkûm edilen kadınlar için işte o para kadınların özgürlüğü olacak ve kadın bütçesini biz yapacağız ve en önemlisi, aile destekleri sigorta programını başlatacağız. Belli bir gelir düzeyinin altındaki tüm evlere, hakları olduğu için, o evdeki kadınların banka hesabına bir düzeye kadar gerekli para yatırılacak. Devlet vatandaşın sigortası, güvencesi olacak ve bu aile desteği güvencesiyle tüm kadınlar, gençler ve engelliler eğitime ve istihdama erişecekler. Bütün bu saydıklarım yapacaklarımızın sadece çok azı, pek çoğunu daha yapacağız.”   ‘Hukuk sosyal devlet tarafından korunacak’   “Pandemiye rağmen fabrikada tutsak tutulan Gülay ve Hatice'ye de seslenmek istiyorum” diyen Selin, “Sigortasız çalışan 1 milyon ev işçisine de. ‘Acaba haklarımız olacak mı?’ diyorlar. Biz bütçe yaptığımızda olacak. Tüm çalışanlar sendikalı olacak, düzen hak temelli olacak. Sağlık, eğitim, barınma, güvenceli ücret, seçme ve seçilme hakkı; hepsi hukuk ve sosyal devlet tarafından korunacak” diye ekledi.