Pervin Buldan: Kadınlar zorluklar karşısında birlikte mücadele etmeli 2020-11-05 15:18:05   DERSİM - HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, 25 Kasım etkinlikleri kapsamında Dersimli kadınlarla bir araya geldi. Pervin, “AKP hükümetine karşı, bize uygulanan her türlü haksızlık ve hukuksuzluğa karşı büyük bir mücadele vermediğimiz sürece bu iktidarın bizi yaşatmaya hiç niyeti yok” dedi.   Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi, 25 Kasım etkinlikleri kapsamında HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan'ın katılımıyla Dikilitaş Restorantı’nda Alevi Kadın Buluşması gerçekleştirdi. “Kadınlarla değişir”, “Renklerimizle mücadeledeyiz”, “İnanç ve özgürlüklerimiz için mücadeledeyiz” pankartları asılırken, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kadın Kolları Başkanı Handan Kahraman Şanlı ve ilçelerden birçok kadın katıldı.   'Kürt coğrafyasına yönelik farklı konseptler var'    Dersim’in herkes için çok özel bir yerde durduğunu vurgulayan Pervin, Dersim deyince akıllara, Sakinelerin, Beselerin, Mazlum Doğanlarların geldiğinin altını çizdi. Bu yüzden devletin Dersim’e yönelik farklı yönelimlerinin olduğuna dikkat çeken Pervin, “Dersim'in insanına, doğasına, suyuna yönelik büyük oyunlar oynanıyor. Dersim'in sadece insanlarına dönük değil, doğasına, coğrafyasına, ağaçlarına, suyuna kadar her şeyine devlet ve sistem tarafından bir müdahale var. Bugün Gülistan Doku başta olmak üzere Dersimli kadınlara dönük sistematik bir konsept ile karşı karşıyayız. Her gün bir ilimizde kadın katliamlarının yaşandığı, kadınların intihara zorlandığı, kadınlara taciz ve tecavüzün yapıldığı haberlerini alıyoruz. Şırnak’ta, Batman’da, Mardin ve Dersim’de olması hiç de tesadüfi değil. Sistemin özellikle Kürt kadınlarına, Kürt gençlerine, Kürt coğrafyasına, Kürtlerin yaşadığı topraklara yönelik farklı bir konsepti devrede" dedi.   'Kürtler ve Alevilere aynı politikalar uygulanıyor'    Pervin, Munzur Gözeleri’nin bugün "peyzaj" olarak ele alınmasının ve değiştirilmesinin Alevi halkına yapılan en büyük haksızlık olduğuna işaret etti. Alevi geleneğinde, kültüründe sadece insanların can olmadığını söyleyen Pervin, “İnsanların yaşadığı yerler de canlıdır ve Munzur Gözeleri dediğimiz yerler, Alevilerin ikrarlarını tekrarladığı yerlerdir. İşte devletin Alevi kültürüne saldırısı, Alevi canların kendi ibadetlerini yerine getirdiği yerlere saldırısı hiç de tesadüf değildir. Alevilerin yaşadıkları ile Kürtlerin yaşadıkları arasında hiçbir fark yoktur. Bugün Alevi canlarımızın cemevlerine yapılan saldırı ile Kürt halkının mezarlarına yapılan saldırı arasında hiçbir fark yoktur. Yakın zamanda İstanbul’da Alevilerin Cemevi’ne, cenaze mezara götürülmek üzereyken orada bir saldırı yapıldığını hiçbirimiz unutmadık. Yine aynı şekilde Alevilere yapılanlar, Kürtlere yapılan arasında bir fark yoktur derken, şuraya getirmek istiyorum. Alevilerin ibadet yerlerine saldırılırken, Kürtlerin mezar taşlarına saldırıyorlar” şeklinde konuştu.   'Direnmesek yaşayamayız'   Her şeye rağmen Aleviler başta olmak üzere, Türkiye’de AKP yönetimine karşı Kürtlerin de, Sünnilerin de farklı mezhep ve inançların, farklı kültürlerin de büyük itirazları olduğuna değinen Pervin, bu ülkeyi yönetenlerin Alevilere, Kürtlere, farklı kesim ve inançların hiçbir şekilde inançlarına ve mezheplerine saygı duymayan ve onu inkar eden bir yerden bakmakta olduğunu vurguladı. Pervin, “İktidara karşı çıkanlar bir şekilde gözaltına alınıp cezaevlerine gönderiliyor. İşte Figen Yüksekdağların, Selahattin Demirtaşların, Gültan Kışanakların, Aysel Tuğlukların, Sebahat Tuncellerin cezaevinde olmasının nedeni budur. Bu arkadaşlarımız AKP hükümetine itiraz ettikleri için cezaevindedir ama aynı yolu milyonlar yürüyor, aynı itirazı milyonlar yapıyor artık. Dolayısıyla bizler birlik ve beraberliğimizi koruduğumuz, birlikte yol yürümediğimiz, birlikte mücadele etmediğimiz, AKP hükümetine karşı, bize uygulanan her türlü haksızlık ve hukuksuzluğa karşı büyük bir mücadele vermediğimiz sürece bu iktidarın bizi yaşatmaya hiç niyeti yok” sözlerine yer verdi.   'Gülistan'ın bulunmasını talep ediyoruz'     “Gülistan Doku’nun 305 gündür bulunamaması iktidarın ayıbıdır” diyen Pervin, Gülistan’ın ailesinin köprüde beklerken büyük bir ızdırap çektiğini söyledi. Türkiye’de binlerce insanın kaybedilerek katledildiğini dile getiren Pervin, “Hala 'faili meçhul' desek bile faillerinin belli olduğunu, bu suçları işleyenlerin yargılanmadığını, ceza almadığını biliyoruz. Bu ülkede adaletin, hukukun olmadığını da biliyoruz. Ama eğer ortada bir can varsa ve o can bir kadınsa, işte o zaman Gülistan Doku’nun nerede olduğunu bulmak ve bunu bilmek hepimizin hakkıdır. Bu ailenin yanında olmak hepimizin sorumluluğudur. Gülistan Doku, bugün sadece bir ailenin kızı değil, Dersim’in, Türkiye’nin kızıdır. Bu anlamda yapılan arama çalışmalarının farklı bir boyuta evrilmesi gerektiğini düşünüyorum. Gülistan Doku’nun intihar ettiğini asla düşünmüyoruz. Gülistan’ın kaçırıldığından ve katledildiğinden şüpheleniyoruz. Bunun için de etkin bir soruşturma başlatılarak, gerçek faillerin yakalanmasını ve Gülistan Doku’nun mutlaka bulunmasını talep ediyoruz” diye kaydetti.    'Her yerde olacağız'   Dersim’de çalıştığı iş yerinde taciz edilen H.K’yi hatırlatan Pervin şunları belirtti: “Bu tacizi gerçekleştirenlerin korunduğunu ve kollandığını duyduk. Kadın arkadaşımız büyük bir cesaretle sosyal medya üzerinden taciz edildiğini ve taciz edenin korunduğunu duyurdu. Bu olayın üzerinin kapatılmaması gerektiğini, taciz ve tecavüz meselelerinde suçu işleyenlerin cesaret almayacakları şekilde, suçluların cezalandırılması gerektiğini ifade ediyoruz. Kim suçluysa cezalandırılması gerekiyor. Evet, bizler HDP olarak kadınlar nerede, yaşamın neresinde bir sıkıntıya uğrarsa, orada olacağımızı her zaman söyledik. Kadın arkadaşlarımızın yoldaşlarımızın yaşamın her alanında karşılaştığı bütün zorlukların farkında olduğumuzu ama bu zorluklar karşısında kadınların birlikte mücadele etmesi gerektiğini söylemek isterim.”    '25 Kasım'da mücadele zemini yakalanmalı'   Bu yıl 25 Kasım’da tüm kadın gruplarıyla, kadın hareketleriyle birlikte ortak bir mücadele zeminini yakalamanın önemli olduğuna değinen Pervin, kadınların bundan sonraki yaşamında hiçbir zorlukla karşılaşmayacakları bir ülke yaratabileceklerini belirtti. Pervin, AKP hükümetinin iktidara geldiği günden bugüne, kadın katliamlarının, kadına yönelik şiddetin, kadına yönelik taciz ve tecavüz oranının her gün arttığının altını çizerek, “Bu anlamda kadın milletvekili arkadaşlarımız soru ve araştırma önergeleri ile konuyu her gün gündemde tutmaya çalışıyor. Sadece bununla yetinmeyip, hepimizin bulunduğu yerde, bulunduğu ve yaşadığı alanlarda, bu tür meseleler karşısında daha duyarlı, daha etkili ve yetkili bir şekilde müdahil olmamız gereken bir konudan bahsediyorum. En fazla siyasette kadını öne çıkaran, kadınların her mekanizmada söz sahibi olmasına önem veren HDP’nin, kadın meselesinde böyle bir duyarlılığı var. Biz kendi içimizde bile, kadına şiddet uygulayan birisi varsa, onu asla içimizde barındırmayız. Kadına tecavüz eden birisi varsa, asla içimizde barındırmayız. Bu meseleye böyle yaklaşmamız ve bakmamız gerekir” dedi.   Pervin, şu sözlerle konuşmasını sonlandırdı: “Bugün burada aslında sizleri dinlemek istiyorum. Dersimli kadınların yaşadığı sorunlar nedir? Dersim’de kadınlar hangi sıkıntılarla baş etmek zorunda kalıyor? Bunların burada dillendirilmesi, ifade edilmesi, bizler için önemli olacaktır. Sizlerin bunları atlatması ve hem de bunlarla nasıl başa çıkacağımızı tartışmak, bizlere güç verecektir."   Pervin'in konuşmasının ardından program basına kapalı olarak devam etti.