Ebru Günay: İktidarın saldırılarına karşı mücadele devam edecek 2020-10-02 14:04:10   ANKARA - HDP Sözcüsü Ebru Günay, haftalık gündem değerlendirmesinde, "HDP bu saldırılar ile zayıflamaz, tam tersine HDP her geçen gün daha da güçleniyor. İktidarın zorba saldırılarına karşı mücadele devam edecek” dedi.    Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay, partisinin genel merkez binasında düzenlediği haftalık basın toplantısında Merkez Yürütme Kurulu'nun (MYK) gündemlerini değerlendirdi.    ‘Adliye binası polis ablukasında tutuldu’   Konuşmasına Kobanê soruşturması gerekçe gösterilerek gözaltına alınan 20 siyasetçiden 17’snin tutuklandığını belirterek başlayan Ebru, bu tutuklamaların hiçbir hukuki dayanağının olmadığını, Ankara Adliyesi’nin suç işlediğini söyledi.  Ebru, “Günlerdir gözaltında olan arkadaşlarımız tam 24 saat adliyede tutuldular. Asılsız iddialarla gözaltında tutulan arkadaşlarımızın avukat görüşleri kısıtlandı. Ortada somut hiçbir delil yokken, uydurulmuş iddialarla savcılık tutuklama talep etti ve başsavcının emri ile milletvekilleri adliyeye alınmadı. İfadeler alınırken adliye binası polis ablukasında tutuldu” sözlerini kullandı.    ‘Yandaş TV ve gazetelerin haberleriyle adeta iddianame yazılıyor’   Tutuklama kararına şaşırmadıklarını ve söz konusu kararın adliye binalarında alınmadığını ifade eden Ebru, şöyle devam etti: “Günlerdir yandaş TV ve gazetelerin haberleriyle adeta iddianameler yazılıyor ve tutuklama müzakereleri hazırlanıyordu. Bu tutuklamalar HDP’nin çoklu ve renkli yapısını hedeflemiştir. Hedeflenen Türkiye’nin birleşik demokratik siyaset cephesidir. Bugün gerçekleştirdiğimiz Merkez Yürütme Kurulu toplantımızda başta, partimizin önceki dönem MYK üyelerine ve yöneticilerine yönelik gerçekleştirilen siyasi darbe olmak üzere gündemdeki birçok konuyu değerlendirdik ve önemli sonuçlara da ulaştık.”   ‘İktidar toplumsal meşruiyetini yitirdikçe saldırganlaşıyor’   Türkiye tarihinin en despotik ve toplum düşmanı iktidarının AKP ve MHP bloğu olduğunu belirten Ebru,  iktidarın iç ve dış politikada sıkıştıkça başta partileri ve muhalif olan her kesime saldırdıklarının altını çizdi. Ebru, “Anlatacak bir başarı hikayesi kalmayan bu iktidar, toplumsal meşruiyetini yitirdikçe, kaybettikçe saldırganlaşıyor ve toplumun tüm kesimlerine karşı zulmünü arttırıyor. Ama zulüm ve zorbalığa başvurdukça ve saldırganlaştıkça da daha fazla kaybedecek” şeklinde konuştu.   ‘HDP her geçen gün daha da güçleniyor’   Kobanê soruşturması gerekçe gösterilerek, yapılan tutuklamalara dair Ebru şunları söyledi: “Kobanê protestoları olarak bilinen oysa gerçekte 2014 yılının eylül ayının sonlarında başlayan ve 1 Ekim’de artmaya başlayan protestolar bahane edilerek 25 Eylül sabahı yapılan siyasi soykırım operasyonu bunun kanıtıdır. Olayların üzerinden 6 yıl geçmiştir. Ama o günlerde dünyanın büyük bir kısmının dayanışma gösterdiği, AKP Genel Başkanı’nın 'düştü düşüyor' naralarına rağmen direnişiyle IŞİD çetelerini yenilgiye uğrattığı Kobanê’nin acısını bu iktidar hala sindirememiş olacak ki, HDP’yi düşürmeye uğraşarak rahatlamaya çalışıyor. Ama unuttukları şey şu ki; HDP bu saldırılar ile zayıflamaz, tam tersine HDP her geçen gün daha da güçleniyor.”   Duyarlılık çağrısı   Ebru, konuşmasına şöyle devam etti: “Dönemin HDP MYK’sı süregelen protestolara ilişkin siyasi sorumluluğunun bir gereği olarak 6 Ekim’de bir dayanışma ve duyarlılık mesajı yayınladı. Önemle belirtmek gerekir ki, Hükümetten izin almadan gösteri ve yürüyüş yapma hakkı Anayasal bir haktır. Sınırımızın yanı başında yaşanan bir insanlık suçuna karşı yardım koridoru açılabilsin diye Hükümeti duyarlı olmaya çağırmak kadar normal bir şey olamaz. Nitekim tüm vicdan sahibi siyasi parti ve kuruluşlar da aynı duyarlılık içinde oldular”   ‘Mücadeleye devam edeceğiz’   DAİŞ çetelerine karşı evini, toprağını savunan Kobanê halkının yanında olduklarını ifade eden Ebru, “Sizlerin ise kimin yanında olduğunu hem tüm dünya hem de Kobanê halkı biliyor. Suriye’de kimlere silah taşıdınız? Şimdi dolar ile maaş verdiğiniz IŞİD ve El Kaide artığı binlerce çetecinin kimlere saldırdığını herkes biliyor. Suçlu sizsiniz ve bunun hesabını bu ülkeye demokrasi geldiğinde bu ülkenin bağımsız yargısına da vereceksiniz, uluslararası mahkemelerde de vereceksiniz. Bunun hesabını vermeniz için de HDP olarak her türlü faşist politikanıza karşı, elinizde sopaya çevirdiğiniz yargınıza karşı da hakikatleri ortaya koyarak mücadele etmeye devam edeceğiz” diye belirtti.    ‘Sizin yeriniz lüksle donatılmış saraylardır’   Dün Meclis’te HDP’ye yönelik saldırılara karşı Genel Kurul’a katılmadıklarını ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın konuşmasını protesto ederek, Meclis bahçesinde oturma eylemi yaptıklarını söyleyen Ebru,  “Erdoğan'ın bu tavrımızdan rahatsız olduğu anlaşılıyor ki 'Onların yeri zaten sokaktır' diye buyurmuş. Evet, HDP'nin yeri sokaktır, fabrikadır, çarşıdır, meydanlardır, Meclis’tir. Yani halkın olduğu her yerdir. Peki, sizin yeriniz neresi? Halk yoksulluktan kırılırken, sizin yeriniz dört tarafı şatafatla, lüksle donatılmış saraylardır. Kusura bakmayın ama bizim yerimiz orası olmadı ve olmayacaktır. Bizler halkımızın yanındayız” dedi.        ‘Faşist düzeninizi yenilgiye uğratacağız’   İktidarın kendilerine yönelik adeta intikam savaşı yürüttüğünü vurgulayan Ebru, “Bizler de emek, demokrasi, insan hakları, evrensel hukuk kuralları, eşitlik, adalet, kadınların geleceği ve ekoloji için mücadele ediyoruz. Savaş politikalarınızı, tek adam rejiminizi, faşist düzeninizi yenilgiye uğratacağız. Partimize üye olmak için seferber olan insanlarımıza, partimizi ziyaret eden ve destek açıklamaları yapan her partiye ve örgüte tekrardan teşekkür ediyoruz ve faşizme karşı dayanışmanın ötesinde birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz” sözlerini kullandı.    ‘Latin Amerika diktatörlüğü gibi’   Van’ın Çatak ilçesinde 11 Eylül’de köylülerin gözleri önünde tarlada çalışırken özel harekatçılar ve askerler tarafından gözaltına alınan ve hakaretlerden sonra helikoptere bindirilen Osman Şiban ve Servet Turgut adlı iki yurttaşın maruz bırakıldığı işkenceyi hatırlatan Ebru sonrasında ise Servet’in yaşamını yitirdiğini söyledi. Ebru, “Hastaneye götürenler kolluk kuvvetleriydi ve yatışları yapılırken yaralanma sebebi kayıtlara 'helikopterden atılma' olarak geçildi. İki köylü tıpkı Latin Amerika diktatörlükleri zamanındaki gibi helikopterden atma işkencesine maruz kaldılar. O işkencelere maruz kalan 7 çocuk babası Servet Turgut önceki gün yaşamını yitirdi. Osman Şiban ise hafızasını yitirmiş durumda” diye belirtti.   ‘İnsanlık dışı işkenceye maruz kalıyorlar’   Servet’in taziyesinde vekillere yönelik hakaretlere değinen Ebru, “Düşünebiliyor musunuz bu ülkede ağabeyi kolluk güçlerinin işkenceleri sonucu katledilen bir insanın taziyede konuşmasına kameralar önünde lümpence müdahale edildi. Köylülerin nasıl insanlık dışı bir işkenceye maruz kaldığını anlamak isteyenler, Van'da polisin taziyeyi bastığı ana ait görüntüleri izlemeleri yeterli olur” diye ekledi.   ‘Kendi bekası için halkları boğazlamayı teşvik ediyor’   İktidarın Ermenistan, Azerbaycan,  Libya ve Suriye'de kendi bekası için halkların birbirini boğazlamasını teşvik ettiğini dile getiren Ebru, “Bu iktidarın gözünde toplumun bir değeri ve önemi kalmamıştır. İktidara göre insanlar, helikopterden atılabilir, zindanlarda çürütülebilir, sokak ortasında linç edilebilir, tehdit ve hakaretlere maruz bırakılabilir” ifadelerine yer verdi.   ‘İktidarın zorba saldırılarına karşı mücadele devam edecek’   Türkiye'de adaletin çözümün, demokrasi ittifakında olduğunu kaydeden Ebru, halkların kardeşliğini ve tüm demokrasi güçlerinin ortak ittifakını savunan tarafın HDP olduğuna dikkat çekti. AKP-MHP iktidar bloğunun önündeki en büyük bariyerin HDP olduğunu ifade eden Ebru, “Şimdi kendilerince bu bariyeri yıkmak, yok etmek ve ortadan kaldırmak istiyorlar ve bunun için ellerinden geleni yapıyorlar. İktidarın gayri insani ve zorba saldırılarına karşı durduğumuz ve mücadele ettiğimiz için iktidarın hedefi oluyoruz” diyerek konuşmasını sonlandırdı.