Ebru Günay’dan hükümete: İnsanlarımızı uyutmaktan vazgeçin 2020-08-21 12:26:35   ANKARA - HDP Sözcüsü Ebru Günay, gündemdeki gelişmeleri değerlendirdiği basın toplantısında AKP iktidarına önerilerde bulunarak, “Öyle belirsiz tarihlerde, belirsiz projelerle insanlarımızı uyutmaktan vazgeçin” dedi.   Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay, güncel gelişmelere ilişkin partisinin Genel Merkez binasında haftalık olağan basın toplantısı gerçekleştirdi.   ‘Katliamların hiçbiri tesadüf değildi’   Antep Katliamı’nda yaşamını yitirenleri anan Ebru, “Çocuklar, kadınlar düğün halayında vuruldu. Tıpkı Ankara’da barış için toplananların barış halayında vurulduğu gibi, tıpkı Diyarbakır’da mitingimize yönelik saldırıda insanlarımızın halayda vurulması gibi, tıpkı Suruç’ta Kobanêli çocuklara oyuncak götürmeye çalışan gençlerin halayda vurulması gibi. Bu katliamların hepsi IŞİD eliyle gerçekleştirildi ama hepsinin ortak noktası, muhalifler, Kürtlere yönelik gerçekleştirilmiş olmasıydı. Hiçbiri tesadüf değildi. Tamamı 2015 yılındaki barış masasının devrilmesinden sonra gerçekleşti. Katliamların taşeronu IŞİD’ti ama ona yol verenler, yol gösterenler, Ankara’ya kadar eskortluk edenler bu ülkedeki barış düşmanlarıydı” dedi.    ‘Saldırılar katliamlarla sınırlı değil’   Bu barış ve çözüm düşmanlığının Kürt halkına ve Türkiye demokrasisine yönelik saldırıların katliamlarla sınırlı kalmadığına dikkat çeken Ebru, 19 Ağustos 2019’daki kayyım darbesine işaret etti. Ebru, “Şimdiye kadar 65 belediyeden 53 belediyemize zorbalıkla el konuldu. 4,5 milyon insanın iradesi gasp edildi. Kayyımlar eliyle belediyeler sadece rant ve talan alanına çevrilmedi aynı zamanda halkın diline ve kültürüne yönelik inanılmaz saldırılar gerçekleştirilen alanlara dönüştürüldü. Bu açıdan 19 Ağustos Kayyım Darbesi de 20 Ağustos Antep Katliamı da aynı zihniyetin ürünüdür. Katliamla, ölümle bitiremediğinin iradesini gasp ediyor, her türlü talanı, sömürüyü, kimliksizliği dayatıyor halklara. Bu AKP’nin Kürt düşmanlığının, sonucudur. Ancak bu düşmanlıkla gidilecek yol kalmadı” ifadelerini kullandı.     ‘Kürt sorunu herkesi söz kurmaya zorluyor’   Kürt sorununun ve çözümünün tekrardan gündem olmasını değerlendiren Ebru, sorunun yakıcılığının sil baştan herkesin Kürt sorunu konusunda söz kurmaya zorladığının altını çizdi. Ebru, “Bu iyi bir şeydir ve aslında ‘Türkiye’de siyaset yapacaksak ilk konuşmamız gereken, yüzümüzü ilk çevirmemiz gereken yer burasıdır’ da demek oluyor. Bunun doğru bir yol olduğu konusunda şüphemiz yok” diye konuştu.    ‘Demokrasicilik oynanıyor’   “Amaca giden yolda araçlar temiz değilse hiçbir sonuç elde edemezsiniz. Demokratik zihniyet oluşturmadan demokrasicilik oynayarak gerçeği örtbas edemezler” ifadelerine yer veren Ebru, Kürt sorunun çözülmeden ülkede hiçbir şeyin çözülemeyeceğini belirtti. Ebru, “Cumhurbaşkanı açık bir şekilde doların yükselişini, ekonomik krizin sebebini içerde ve dışarda yürüttükleri savaşa bağladı. Aslında açık bir şekilde şunu itiraf etmiştir; Kürtlere karşı düşmanca politikalar sonucu yürüttükleri savaş, Suriye ve Lübnan’da vekaletten yürüttükleri savaş ülke ekonomisinin yarısına yakınını heba ediyor” dedi.    ‘Hükümet hayal satıyor’   Her hafta ekonomi verilerinin açıklandığını ve resmi verilerin de işsizlik oranının yüzde 13’lerde, enflasyonun yüzde 12’lerde olduğunu ifade eden Ebru, “Dövizin artışıyla birlikte Türk lirası pul oldu, bu ülkenin ekonomik kaynakları değer kaybediyor. Vatandaş iş-aş derdinde, geleceğe umutla bakmak istiyor, ekmek sorunun çözülmesini bekliyor hükümet çıkmış hayal satıyor. Erdoğan iki gün önce yaptığı açıklama ile bugünü yani cuma gününü işaret ederek Türkiye’ye müjde vereceğini söyledi. O günden beri de spekülasyon yapılıyor, doğalgaz bulunduğu, Türkiye’nin zenginleşeceği ve buna benzer daha birçok laf dolaştırılıyor ortalıkta. Yandaşlar bu hayal tüccarlığı üzerinden propagandaya başladılar” şeklinde konuştu.    ‘İnsanları uyutmaktan vazgeçin’   “Halkın belirsiz hayal tüccarlığına karnı tok” diyen Ebru, hükümete yol gösterebileceklerini vurgulayarak, şu tavsiyelerde bulundu:    “*Savaşı bitirin, Libya’dan, Irak’tan, Suriye’den, Akdeniz’den askerleri çekin   *Talan ve sömürü politikasına, yolsuzluğa, hırsızlığa son verin   * Vergi adaletini sağlayın   * Ailecilikten, kayırmacılıktan, zenginlikleri yandaşlara peşkeş çekmekten vazgeçin   Bakın o zaman ülkenin hiçbir kaynak sorunu olmayacak. Öyle belirsiz tarihlerde, belirsiz projelerle insanlarımızı uyutmaktan vazgeçin.”    ‘Her şeye düşmanlar’   Dünya’nın Covid-19’la mücadele ettiğini, Türkiye’nin ise ekolojik kırım ve talan girişimlerine tüm hızıyla devam ettiğini söyleyen Ebru, yağmalanacak doğal varlık bırakılmadığını ifade etti. Ebru, “Her gün yandaş sermayeye yeni rant ve talan alanları açılıyor. Ellerinden alınacak verimli tarım alanları yok edilecek, insanlar yerlerinden edilecek, doğa ve kültür yok edilecektir. Her şeye düşmanlar: insana, tarihe, kültüre, doğaya, uçan kuşa, dağ keçilerine düşmanlar. Her şeye düşmanlar. Doğa ve insanlar üzerindeki işgale karşı bizler Türkiye ve Kürdistan’daki mücadeleyi ortaklaştırmak, direniş hattını yeniden örgütlemek zorundayız” ifadelerini kullandı.    Barış isteyen herkese çağrı   Partilerinin “Demokratik Mücadele Programı”nın 3’üncü aşamasının startını verdiklerini hatırlatan Ebru, son olarak şunları söyledi: “Başlatmış olduğumuz bu mücadele tüm demokrasi, adalet ve özgürlük isteyen halklara çağrıyı içinde barındırıyor. Toplumsal dayanışmanın sağlanamadığı her gün, İktidarın faşizmini kurumsallaştırması açısından bir fırsata dönüşmektedir. Bugün, bu tekçi ve faşist zihniyete karşı, demokrasi güçleri olarak bir araya gelme günüdür. 1 Eylül’de 9 merkezde oluşturacağımız insan zincirleri bu anlamıyla büyük bir anlam taşımaktadır. Oluşturacağımız bu barış zincirleri ile iktidarın faşizmini bağlama şansına sahibiz. Bu yüzden tüm Türkiye halklarına bir kez daha çağrımızı yineliyoruz: Haydi sende bu zincirin bir halkası ol ve hep birlikte faşizmi yok edelim.”