Saliha Aydeniz: Sokakları boş bırakmayacağız 2020-08-17 09:20:07   DERSİM - “Demokratik Mücadele Programı" kapsamında 8 ilde başlattıkları programa ilişkin konuşan DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, “Faşizm, karanlık ve sessizlikte kendini daha çok kurumsallaştırıyor. Biz de sokağı boş bırakmayan, sürekli aydınlığı işaret eden bir yolla faşizmi yeneceğimizi biliyoruz. Mücadele her zaman her yerde ve her şekliyle devam edecek” dedi.    Demokratik Toplum Kongresi (DTK) ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) “Demokratik Mücadele Programı” kapsamında, 8 ilde 13 günlük eylem ve etkinlik programı çıkardı. Bölge illerinde sırasıyla Dersim, Mardin, Şırnak, Hakkari ve Van, batı illerinde ise İstanbul, İzmir ve Mersin’de program kapsamında eylem ve etkinlikler düzenlenecek. Programın ilk ayağı ise 15 Ağustos’ta Dersim’de başladı.   DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, başlattıkları programın amacına ilişkin ajansımıza değerlendirmelerde bulundu.     ‘Diktatoryal sistemden çıkış yolu demokratik mücadelede’   Türkiye’de tekçi bir zihniyetin inşa edilmeye çalışıldığını vurgulayan Saliha, 2017’den bu yana “Başkanlık Sistemi” adı altında diktatoryaya doğru giden bir sistemin hayata geçirilmeye çalışıldığını kaydetti. Saliha, yargının bağımsızlığından bahsedilemeyeceğinin altını çizerek, “Her gün kadın katliamlarının, çocuk tecavüzlerinin, uyuşturucunun, doğa talanının arttığını görüyoruz. Savaş politikalarının hem içte hem de dışta hat safhaya çıktığı Türkiye’de, toplumsal, siyasal, diplomatik, ekonomik ve her açıdan her geçen gün krizin ve kaosun derinleştiği bir süreci yaşamaktayız. Bu süreçten, faşizmden, oluşturulmak istenen diktatoryal sistemden çıkış yolu, demokratik mücadeleden, birlikte mücadeleden geçer. Çıkış yolu, buna karşı sessiz kalmayıp, karanlığa gömülmeden aydınlıkta ısrar etmektedir. Bunu kurullarımızda değerlendirdik” ifadelerini kaydetti.   ‘Yürüyüş korku iklimine bir umut oldu’   1 Haziran’da HDP’nin 9 maddeden oluşan bir tutum belgesi yayımladığını ve bu kapsamda 3 aylık bir program önüne koyduğunu hatırlatan Saliha, bir kolu Hakkari’den bir kolunun ise Edirne’den başlatılan yürüyüşe dikkat çekti. Bu yürüyüşün, Türkiye’de yaratılmak istenen korku iklimine bir umut, bir çıkış yolu yarattığını ifade eden Saliha, “Yürüyüşümüzün ardından hukuk ve emek alanı da yürüyüşe geçti. Yine her dönem olduğu gibi bu dönemde de kadınlar sokaklarda mücadele yürüttü. 2’inci ayakta demokrasi buluşmaları gerçekleştirdi. Bu süreç içinde demokratik kurumlara, kongre sistemine, siyasi partilere çok ciddi yönelimler oldu. Bu yönelimlere karşı 3’üncü ayağını da DBP ve DTK olarak devam ettiriyoruz” diye belirtti.   ‘Süreci konuşacağız’   DTK’nin Kürt sorununun demokratik yol ve yöntemlerle çözümü ve Türkiye’nin demokratikleşmesi için 2007’den bu yana çalışma yürüttüğünü dile getiren Saliha, “Kürdistan’daki sivil toplum örgütlerinin halkın ve inanç gruplarının içinde temsiliyetini bulan bir kongredir. DTK, son yıllardaki tutuklamalar sonucunda mühürlendi. Tüm bunlar içinde bulunduğumuz tecrit sisteminin bir parçasıydı. Tecrit sistemine karşı mücadele yürütmek için DBP ve DTK olarak, belirlediğimiz 13 gün içinde 8 ilde, halkımızla, sivil toplum örgütleriyle, demokratik kitle örgütleriyle bir araya gelerek bu süreci konuşacağız. Süreçten demokratik bir zeminle çıkmak için böyle bir karar aldık” sözlerine işaret etti.   ‘Halkımızın değer yargılarına saldırının olduğu iller seçildi’   Program kapsamında bölgede 5, batıda ise 3 ilin belirlendiğini söyleyen Saliha, bu planlamanın 2 heyet şeklinde yürütüldüğünü ifade etti. Çalışmalarının devam edeceğinin altını çizen Saliha, seçilen illerin önemine dikkat çekti. Saliha, programın başladığı Dersim’in erkek şiddetinin, fuhuşun, gençlere yönelimin, doğa talanının, inançlara ve değerlere saldırının olduğu yerlerden biri olduğunu vurgulayarak, “Kürdistan illerinin tamamında ama özellikle seçilen 5 ilde faşist güruhun çetevari yöntemlerle halkımızın bin bir emekle elde etmiş olduğu değer yargılarına, kazanımlarına çok ciddi yönelimleri var. Bu yönelimlere karşı tüm kesimlerle bir araya gelerek, faşizme karşı birlikte mücadele edilirse faşizmin yenilebileceğini söylemek için bu iller seçildi. Türkiye tarafında da DTK ve DBP eşbaşkanlarımız aynı minvalde bir çalışma yürütüyorlar. Birlikte mücadele edilirse faşizm kaybedecek” sözlerini kullandı.   ‘Savaşa karşı barış, tecride karşı özgürlük’   Çözüm Süreci’nin yarattığı toplumsal ve siyasi atmosfere dikkat çeken Saliha, sonrasında geçen 5 yılda siyasi darbelerin yaşandığını dile getirdi. “1 Eylül Dünya Barış Günü’ne doğru giderken, savaşa karşı barışı, tecride karşı özgürlüğü inşa etmenin mücadelesi olarak böyle bir program önümüze koyduk” diyen Saliha, “Bir programla bütün sorunların giderileceğini söyleyemeyiz. Mücadelemiz devam edecektir. 3 aylık program sonrasında da demokratik kitle örgütleriyle bir araya gelip genel bir değerlendirme yapacağız. Değerlendirme sonrasında nasıl bir yol izleyeceğimize karar vereceğiz. Kadın çalışmaları devam edecek. Kadın kampanyaları 25 Kasım’a kadar devam edecek. Faşizm, karanlık ve sessizlikte kendini daha çok kurumsallaştırıyor. Biz de sokağı boş bırakmayan, sürekli aydınlığı işaret eden bir yolla faşizmi yeneceğimizi biliyoruz. Mücadele her zaman, her yerde ve her şekliyle devam edecek” dedi.   ‘Dersim özel savaş politikalarının yürütüldüğü bir yer’   Saliha, son olarak da Dersim’de özel savaş politikalarının devrede olduğunu ve bu yüzden üniversite öğrencisi Gülistan Doku’nun aylardır bulunamadığını söyleyerek, “Kadından çocuğa, doğadan inanca kadar her yönüyle saldırı altında olan bir yer Dersim” diye vurguladı.