Pervin Buldan: Demokrasi, adalet, özgürlükler için yürüyeceğiz 2020-06-11 14:27:26   İSTANBUL - Demokratik Mücadele Programı kapsamında HDK Genel Merkezi’ni ziyaret eden Halkların Demokratik Partisi Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, 15 Haziran’da başlatacakları “Demokrasi Yürüyüşü”ne ilişkin “Demokrasi, adalet, özgürlükler, Kürt sorunu, kadın sorunu, gençlik sorunu aş ve iş sorunu, doğa sorunu çözülmesi için yürüyeceğiz. Tüm demokrasi güçlerini birlikte mücadele etmeye davet ediyoruz” dedi.   Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, “Demokratik Mücadele Programı” kapsamında Halkların Demokratik Kongresi (HDK)  Genel Merkezi’nde, bileşen partilerin genel başkanları ve eşbaşkanlarıyla bir araya geldi. Pervin, basına kapalı gerçekleştirilen toplantı öncesi genel merkez önünde programlarına ve gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Toplantıya parti bileşenleri başkan ve eşbaşkanlarının yanı sıra HDP milletvekilleri ve il yöneticileri de katıldı.   ‘Karar 1 Haziran’da başladı’   AKP’nin saldırılarına karşı birlikte mücadele etme istemiyle HDK’yi ziyaret ettiklerini belirten Pervin, tüm Türkiye toplumunun gidişattan rahatsız olduğunu, dayanışa ve mücadeleyi büyüterek kötü gidişatın önünü almayı amaçladıklarını kaydetti. Pervin, “Biz biliyoruz ki bu gidişattan Türkiye’nin birçok kesimi rahatsız. Toplum yaşanan tüm bu saldırılar karşısında büyük bir rahatsızlık yaşıyor. Biz tüm bu saldırılar karşısında çaresiz olmadığımızı, alternatifsiz olmadığımızı söylemek üzere bu demokrasi yürüyüşünü başlattığımızı ifade etmek isterim. Demokrasi yürüyüşümüzü aslında 1 Haziran tarihinde yayınladığımız Demokratik Tutum Belgemizle birlikte hayata geçirdik. Bizim demokrasi yürüyüşümüz sadece Edirne ve Hakkari’yle başlayacak olan ve Ankara’ya gidecek olan bir yürüyüşle sınırlı olmadığı gibi, onunla başlayan bir planlama da değildir. Biz bu ‘Demokrasi Yürüyüşü’müzü darbeye karşı 1 Haziran tarihinde tutum belgemizle birlikte Türkiye kamuoyuna açıkladık ve ilan ettik” diye konuştu.   ‘Yeni anayasaya ihtiyaç var’   Tutum belgesinin iki önemli mesajı olduğunu dile getiren Pervin, “Birinci mesajı Türkiye’de demokrasi, adalet, kadın özgürlüğü, çevre için; Kürt sorununun demokratik çözümü için savaşların son bulması, aş ve iş için ortak bir mücadele çağrısıdır. Bütün bu ifade ettiklerim Türkiye’de iktidarın yarattığı siyasi iklim sonucunda büyük bir tehdit ve tehlike altındadır. Türkiye’de çözülmesi gereken ana başlıklardır aslında. Demokrasi, adalet, özgürlükler, Kürt sorunu, kadın sorunu, gençlik sorunu aş ve iş sorunu, doğa sorunu çözülmesi gereken sorunların başında geliyor. Yeni bir anayasa çağrısı da yaptık açıkladığımız tutum belgesiyle. Ve Türkiye’nin en fazla ihtiyaç duyduğu şu an yürürlükte olan halkları inkar eden, özgürlükleri kısıtlayan bu anayasanın bir an önce değiştirilmesi ve yeni bir anayasaya duyulan ihtiyaçtır aslında. Buna dönük bir çağrımız oldu bugünlerde. Bundan rahatsız olanlar var. Tüm bu saydığımız başlıkların hayata geçmesi için sadece HDP’nin değil tüm demokrasi güçlerinin birlikte ortak hareket etmesi gerektiğini vurguluyoruz” ifadelerini kullandı.   Yürüyüşün önemine dikkat çekti   Pervin, tutum belgesinin ikinci mesajını ise şöyle açıkladı: ““İkinci mesajımız ise bütün bu saldırılar karşısında hükümete, siyasi iktidara asla geri adım atmayacağımızın mesajıdır. Yapılan saldırılar, vermiş olduğumuz demokrasi ve özgürlük mücadelesinden geri adım attırmayacaktır. Bu tutum belgemiz büyük bir yankı uyandırdı. Bunun hemen ardından diğer aşamaların hayata geçirilmesi için Edirne’den Hakkari’den başlatacağımız ve Ankara’ya gideceğimiz ‘Darbeye Karşı Demokrasi Yürüyüşü’ydü. Bunu da 15 Haziran tarihinde benim Edirne’den, Eş Genel Başkanımız Mithat Sancar’ın Hakkari’den yola çıkacağı ve Ankara’ya gideceğimiz zaman içerisinde bulunduğumuz kentlerde toplumda bütünleşmek, toplumla bir arada olmak, her kesimle görüşmektir amacımız. Bunu İstanbul’da özellikle işçilerle, emekçilerle, kadınlarla bir araya gelmeyi esas alıyoruz. İstanbul’da yapacağımız çalışmalar içerisinde sivil toplum örgütlerini, siyasi partileri, demokratik kitle örgütlerini, kadın örgütlerini ziyaret etmek ve onlarla aslında süreci tartışmak ve demokrasiyi yürüyüşünde ortak hareket etme çağrımızı yinelemektir. Edirne ve Hakkari Türkiye’nin doğu ve batısının sembolik iki önemli kentidir. Önceki dönem Eş Genel Başkanımız Selahattin Demirtaş ve Hakkari Milletvekilimiz Abdullah Zeydan’ın Edirne Cezaevi’nde olması, Hakkari’de ise birkaç gün önce milletvekilliği düşürülerek cezaevine konulan ve 5 gün aradan sonra tahliye olan DTK Eşbaşkanı Leyla Güven’in seçilmiş olduğu kent olmasıdır. Bu iki kentten vereceğimiz mesaj hem cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri, hukuksuzluklar hem de Hakkari’den verilecek olan mesaj siyasi iradenin darbeyle belediyelerimize, milletvekillerimize dönük saldırılarını kapsayacaktır.”   ‘Yürüyüş sadece HDP için değil, herkes için’   Pervin, partisinin çok sayıda yöneticisi ve seçmeninin gözaltına alınıp tutuklandığını ifade ederken, “Yapacağımız yürüyüş sadece HDP’ye yönelik değildir. Türkiye’nin akademisyenleri, kadınları içindir. Bugün Türkiye’de birçok kişi yoksulluğa, sefalete maruz bırakılmıştır. İktidar tarafından bu sorunlara maruz bırakılan herkes için yapılacaktır. Tüm demokrasi güçlerini birlikte mücadele etmeye davet ediyoruz” diye konuştu.   ‘İttifak çağrıları demokrasi güçleri için’   İttifak çağrılarının kimi çevreler ve yandaş medya aracılığıyla farklı yere çekilmeye çalışıldığını belirterek tepki gösteren Pervin, çağrılarının tüm demokrasi güçlerine dönük olduğunu vurguladı. Pervin, şunları belirtti: “Yaptığımız açıklamalarda şeffaf ittifak açıklamalarında bulunuyoruz. Yandaş medyanın bunu farklı yansıttığını görüyoruz. Şeffaf ittifak demokrasi ittifakı çağrısıdır. Bazı kesimler ve çevreler sürekli seçim çağrısı yapıyoruz gibi algılıyorlar ve bu algıyı yaymaya çalışıyorlar. Oysa bizim yaptığımız bir demokrasi ittifakı çağrısıdır. Ve bu demokrasi ittifakı çağrısı seçimlerden ibaret olmayan seçimlerle sınırlı kalmayan bu gidişatı durdurmaya ve birlikte demokrasi mücadelesi vermeye dönüktür.  Bizler zaten ittifak partisidir. Halkların Demokratik Partisi 6 birleşen birlikte bir çatı partidir. Ama hala bu ülkede eğer siyaset tasfiye edilmeye çalışılıyorsa, Türkiye’nin demokratları, aydınları, siyasetçileri, belediye başkanları hala cezaevindeyse ve hala bir saldırı varsa Türkiye toplumuna o zaman bu ittifakı daha da büyümesi  daha da genişlemesi gerekiyor. Hiç kimse yaptığımız çağrıları, yaptığımız ittifak çağrılarını farklı bir yere çekmesin. Bizim çağrımız tüm demokrasi güçlerinedir.”