HDP'den darbelerin araştırılması için önerge 2020-06-09 16:15:07   ANKARA - HDP Grup Başkanvekilleri Meral Danış Beştaş ve Saruhan Oluç, darbe iddialarının araştırılması ve darbe mekaniği ile yüzleşilmesi amacıyla Meclis araştırması istedi.    Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekilleri Meral Danış Beştaş ve Saruhan Oluç darbe iddialarının araştırılması, demokrasi dışı müdahalelerle siyasal alanının dizayn edilmesinin engellenmesi, darbe mekaniği ile yüzleşilmesi ve darbe tehdidi çıkaranlarla mücadele edilmesi amacıyla Meclis araştırması istedi.    ‘Türkiye demokrasisi darbelerle sürekli sıfır noktasına dönüyor’   Araştırma Önergesinin gerekçesinde Türkiye siyasi tarihinde demokratik siyaseti yıkıma uğratarak halkların iradesinin üzerinde tasarrufta bulunan çok sayıda askeri darbe gerçekleştirildiği belirtilerek, “Kimi 1960, 1971 ve 1980 yıllarında olduğu gibi doğrudan yönetime el koyarak, kimi 28 Şubat’ta olduğu gibi tankları yürüterek, kimisi de 27 Nisan’da olduğu gibi e-muhtıra şeklinde gerçekleşen darbeler, Türkiye’de demokrasinin her daim sıfır noktasına dönmesine neden olmuş, demokrasi kültürünü gerileterek siyaseti bir arada yaşama sanatı olmaktan çıkarmış ve dost-düşman ikiliğine indirgemiştir” denildi.    ‘Darbeler bir arada yaşam bağlarını da zayıflatıyor’   Darbelerin bir arada yaşam bağlarını da zayıflattığına dikkat çekilen gerekçede, “Toplumu ayrıştıracak, kutuplaştırma üzerinden siyasal alanı domine edecek politikaları devreye koymuştur. Dünyadaki siyasi literatür askeri darbelerin yanı sıra ‘hükümet darbesi’, ‘yürütme darbesi’, ‘yeni nesil darbe’ şeklinde tanımlanan demokrasiye yönelik müdahaleleri de tartışmaktadır. Bu tartışmalara göre yürütme erkini elinde bulunduran iktidarlar, tahakküm araçlarını kullanarak yetkiyi kendisin de toplayıp demokratik işleyişi sekteye uğratmakta ve hukuki güvenceleri ortadan kaldırmaktadır. Kuşkusuz ki, bu tanımın Türkiye siyasi tarihindeki en bariz örneği 20 Temmuz 2016 tarihinde devreye konan ve ülkenin yönetim sisteminin değiştirilmesine kadar iktidar tarafından devam ettirilen OHAL uygulamasıdır. 15 Temmuz darbe girişiminden hemen sonra tüm siyasi partiler ve toplum tarafından darbe ile mücadelede destekleneceği ifade edilen iktidar, darbeye karşı demokrasi ve hukuk mücadelesi yürütmek yerine, 20 Temmuz’da OHAL ilan ederek demokrasiyi ve hukuku askıya almayı tercih etmiştir” ifadelerine yer verildi.    ‘Türkiye siyasetinin gündeminde hala darbe tartışmaları yer alıyor’   2020 yılı itibariyle Türkiye siyasetinin gündeminde hala darbe tartışmalarının yer aldığına vurgu yapılan gerekçenin devamında şöyle denildi: “4 Kasım 2016 tarihinde demokratik siyaset kesintiye uğratılarak milletvekillikleri gözaltına alınmış ve ardından tutuklanmış, son olarak da 4 Haziran 2020 tarihinde Leyla Güven, Musa Farisoğulları ve Enis Berberoğlu’nun milletvekillikleri teamüllere aykırı bir şekilde düşürülerek, halk iradesini yok sayan, parlamentonun eşitlikçi ve çoğunlukçu anlayışına aykırı tutum ve uygulamalara devam edilmiştir. Tüm bu yaşananlar darbe tartışmalarının kamuoyu gündemini artarak meşgul etmesine neden olmaktadır. Fakat Türkiye’de darbe tartışmaları devam ederken darbe ile ilgili sorumluluğu bulunan Genelkurmay, Milli Savunma Bakanlığı, MİT gibi kurumların sessiz kalması ve hatta TBMM gibi halk iradesinin temsilcisinin 4 Haziran’da yaptığı gibi demokratik siyaseti bertaraf edecek tutum alması mevcutta bir tehdit ile mi, yaratılmak istenen bir darbe korkusu ile mi karşı karşıya olduğumuzu muğlak hale getirmekte ve darbe tartışmalarını çetrefilli hale sokmaktadır.”