‘Muhalif kesimler ‘amasız fakatsız' mücadele etmeli’ 2020-06-05 09:09:58   İSTANBUL - DTK Eşbaşkanı ve HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven ve iki milletvekilinin daha vekilliklerinin düşürülmesinin binlerce insanın iradesinin Meclis dışına itilmesi anlamına geldiğini belirten HDK Eş Sözcüsü İdil Uğurlu, tüm muhalif kesimlerin ‘amasız fakatsız’ mücadele etmesi gerektiğini söyledi. ESP Eş Genel Başkanı Özlem Gümüştaş da tek çözümün birleşik halk direnişi olduğunu söyledi.    TBMM Genel Kurulu’nda Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri Leyla Güven ve Musa Farisoğulları ile birlikte Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Enis Berberoğlu’nun ‘kesinleşmiş cezası’ olduğu gerekçesiyle vekilliği düşürüldü. Vekilliklerin düşürülmesinin ardından hem Meclis’te hem sosyal medyada protestolar yükseldi. Birçok siyasetçi, kurum ve kuruluş tepkisini dile getirdi.  AKP ve MHP ortaklığıyla verilen karara sosyal medya kullanıcıları “#MeclisteDarbeVar” etiketi ile tepki gösterdi.   Vekilliklerinin düşürülmesinin ardından Meclis’te başlayan protestolar nedeniyle Genel Kurul yarıda kesilirken, HDP Merkez Yürütme Kurulu (MYK), Eş Genel Başkanlar Pervin Buldan ve Mithat Sancar başkanlığında HDP Genel Merkezi’nde toplanacak.    HDP Kadın Meclisi de Leyla Güven’in vekilliğinin düşürülmesine ilişkin “Leyla Güven irademizdir, irademizi gasp etmenize sessiz kalmayacağız” başlıklı yazılı bir açıklama yayınladı.   ‘Mücadele parlamento ile sınırlı değildir’    Leyla Güven ise ilk yaptığı açıklamalarda, mücadelenin sadece parlamento ile sınırlı olmadığını dile getirerek, “AKP şu an toplumdan bir şey saklıyor o da ekonomik kriz ve iktidarın çöküşüdür. Bu çöküşü gizlemek için her gün yeni bir gündem yaratıyor. Bu da onlardan biridir. Ama bu gündemlerden birisi AKP’yi götürecektir. O nettir. Biz de mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.    Gün boyuncu tepkiler devam ederken, gece saatlerinde Leyla Güven hakkında ‘arama’ kararı çıkartılırken, Musa Farisoğulları ise gözaltına alındı.  Leyla ve Musa, götürüldükleri adliyede çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.    Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü İdil Uğurlu ve Ezilenlerin Sosyalist Partisi  (ESP) Eş Genel Başkanı Özlem Gümüştaş da tepkilerini dile getirdi.    ‘Hem HDP hem de tüm muhalefet bunu iyi okumalı’    Leyla’nın binlerce insanın oyuyla Meclis’e gönderildiğini belirterek, ömrünü siyasete adadığını dile getiren İdil, Leyla için “Kadın iradesini yansıtan ve örnek olan bir kadın” ifadesini kullandı. İdil, şu anda HDP ve DTK’ye yönelik kriminalize amaçlı saldırılar gerçekleştiğini, sadece Leyla Güven’in vekilliğinin düşürülmesi olarak okumamak gerektiğini belirterek şöyle konuştu: “Çünkü bir kişi değil, binlerce insanın iradesinin Meclis dışına bırakılması ve söz söyleme hakkının elinden alınması olarak değerlendirmek gerekiyor.  Diğer vekiller için de aynı şey geçerli. Bu bir mesaj da içeriyor. Bunu hem HDP hem de muhalif kesimler çok iyi okumalıdır. Bu iktidarın HDP’yi boğmak, nefes alamayacak, siyaset yapamayacak duruma getirmek isteği anlamına geliyor. Aynı zamanda muhalif kesimlere de gözdağı vermek anlamına geliyor” dedi.   ‘Amasız fakatsız’ HDP ile bir araya gelerek ‘dur’ denilmeli’    Türkiye’de yargının adaletle bağının kalmadığını, yargı sisteminin siyasileştiğini vurgulayan İdil, “Tek adam rejimine bağlı bir yargı sistemi var. Aslında vekilliklerin düşürülmesi beklenen bir durumdu. Çünkü parmak sallayan bir iktidar ve talimatla hareket eden bir yargı var. Muhalefetin bir araya gelerek bu gidişata ‘dur’ demesi gerekiyor. HDP bir anlamda Türkiye’deki bütün kurumların bir kalkanı durumunda. Çünkü HDP’yi bertaraf ettikten sonra sıra, AKP-MHP bloku gibi düşünmeyen kesimlere gelecek. O yüzden bir an önce muhalif kesimlerin ‘amasız fakatsız’ HDP ile beraber bu gidişata ‘dur’ demesi gerekiyor. Bu gün Leyla Güven’in vekilliğinin düşürülmesine ‘hayır’ demek yarın kendilerine gelebilecek bir müdahalenin önünü kesmek demek oluyor. Eğer ‘dur’ denilmezse gittikçe daha otoriter, daha tekçi bir sistemle baş başa kalacağız” diye konuştu.   ‘HDP’yi büyütmek gerekiyor’    HDP’ye yönelik siyasi bir darbe yapıldığını ve devamının de getirileceğini ifade eden İdil, “Cesur bir şekilde adımlar atmak gerekiyor. Haklı olan kazanacak. Ama emek vermek gerekiyor. Örgütlenmek ve HDP’yi daha çok büyütmek gerekiyor. Daha da çok kapsayıcı olmak, ittifakları genişletmek gerekiyor. Çünkü HDP Türkiye toplumunun kaderini belirleyebilecek bir parti” diye ekledi.    ‘Seçme ve seçilme hakkı gasp edildi’   ESP Eş Genel Başkanı Özlem Gümüştaş, 4 Kasım 2016 tarihinde HDP’ye yönelik operasyonu hatırlatarak, bugün yaşananların da seçmen hakkına ve demokrasiye darbenin devamı olduğunu kaydetti. Özlem, Türkiye’de baskılanan parlamenter sistem, seçme ve seçilme hakkına işaret ederek,  halkın seçimlerinin anti demokratik uygulamalarla karartıldığına ve gasp edildiğine dikkat çekti.   ‘Vekillerimiz zaten Meclis’te oturarak vekillik yapmadı’    Dayatılan anti demokratik uygulamalara karşı yapılabilecek tek şeyin birleşik halk direnişi olduğunu söyleyen Özlem şunları belirtti: “Kürdistan halkı başta olmak üzere tüm Anadolu ve Mezopotamya halkları hiçbir iradenin kendisinden üstün olmadığını defalarca ilan etti. Ama geride kalan bütün siyasi tarih bize göstermiştir ki, halkın gerçek tercihi, demokrasi isteği, özgürlük arayışı hiçbir egemenin, muktedirin egemenlik kibriyle, baskı ve zoruna yenilmez, mutlaka yolunu bulur. Vekilliği düşürülen vekillerimiz, millete, sokağa, halkın örgütlenmesinin içindeki yerlerinde vekillik sürdürmeye elbette ki devam edecekler. Biz onları bir Meclis koltuğu için seçmedik. Vekillerimiz de orada oturarak hiçbir zaman vekillik yapmadılar."