Pandemi sürecinde artan erkek şiddeti Meclis gündeminde 2020-05-29 12:08:35   ANKARA - HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, pandemi sürecinde artan kadına yönelik şiddet ve katledilmeleri Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’a sordu.   Halkların Demokratik Partisi (HDP) Siirt Milletvekili ve HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, pandemi sürecinde hukuki mekanizmaların çalışmaması ve yeni infaz düzenlemesiyle ile gerçekleşen tahliyeler sonucunda kadına yönelik şiddet ve kadın katliamlarındaki artışa ilişkin Meclis Başkanlığı’na araştırma önergesi, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Sayın Zehra Zümrüt Selçuk’un yanıtlaması istemiyle ise soru önergesi sundu.   ‘Önlem almayan idare cinayetlerin birinci sorumlusudur’   Araştırma önergesinde, kadına yönelik şiddet vakalarının ülkenin temel gündemlerinin başında geldiğini ve bu gündemin, pandemi sürecinde çeşitli başvuru ve yargı mekanizmalarının işletilmemesinden kaynaklı daha da vahim bir noktaya geldiği belirtildi. Önergede, “Kamuoyuna yansıyan verilere göre yeni infaz düzenlemesinin Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmesinin ardından 15 Nisan – 5 Mayıs dönemini kapsayan 20 günlük dönemde Alo 183 hattına 2 bin 506 başvuru yapılmıştır. Bu veri aynı zamanda kadına şiddet faillerinin tahliye edilmesinin yarattığı sakıncayı da gözler önüne sermektedir. Kadınların maruz kaldıkları şiddete yönelik başvuru mekanizmalarının işletilmesi yönündeki yaygın talep iktidar tarafından karşılanmadığı gibi şiddet faillerinin tahliye edilerek yeniden şiddet uyguladıkları evlerine dönmelerine ilişkin süreç kadın cinayetlerindeki artışın birincil sebebi, tüm çağrılara rağmen önlem almayan idare ise cinayetlerin birincil sorumlusu konumundadır” denildi.   ‘Şikayet mekanizmalarına erişim engellenmektedir’   İçişleri Bakanlığı tarafından açıklanan verilerde katledilen kadınların sayısında azalma olduğuna, ancak bu azalmanın, kadınların 183 hattına ulaşmamasından kaynaklı olduğuna dikkat çekilen araştırma önergesinde, “Yani bu veriler, erkek şiddetindeki azalmanın değil, devletin gerekli mekanizmaları işletmemesinin bir sonucudur. Evde yahut kapalı mekanlarda kalmanın etkisi olarak, şiddet uygulayanla şiddete maruz kalanların aynı mekanda kalma zorunluluğu şiddeti artırırken, kadınların şikayet mekanizmalarına erişimini de engellemektedir. Bu nedenle ev içi şiddet artarken, bunun kayıt altına alınamaması, şiddetle mücadele yöntemlerini sınırlamaktadır” diye belirtildi.   ‘Ne iktidar ne yargı gereğini yapmamakta’   İstanbul Sözleşmesi’nin, 6284 Sayılı yasanın uygulanması, sığınma evlerine yapılan başvuruların kabul edilmesi, adliye ve kolluğun şiddet başvurularında tam zamanlı ve etkin çalışma yürütmesi şeklindeki taleplerin dile getirilmesine rağmen gerekli önlemlerin alınmadığı kaydedilen önergede, “Dahası şiddet faillerinin tahliyeleri sağlanarak adeta şiddet meşrulaştırılmıştır. Tüm bunlar erkek şiddetini artırırken, bir de verilerin sağlam tutulmaması, topluma sanki şiddet verilerinde azalma yaşanıyormuş izlenimi verilmesi ne yazık ki tehlikeyi büyütmektedir. Her gün onlarca kadın erkek şiddetinin mağduru olarak sokak ortasında can verirken; ne yargı, ne iktidar gereğini yapmamakta direnmektedir. Üstelik yargı mercilerinin ve hükümetin yaklaşımı ile bu olgular meşru kılınmaktadır” ifadelerinde bulunuldu.   Meral Aile Bakanına ise şu soruları yöneltti:   “* 7242 Sayılı yasa kapsamında tahliye edilenlerin kaçı şiddet failidir?   * Halihazırda 183 hattına yapılan şiddet başvurularından kaçı, cezaevinden tahliye edilenlerin faili olduğu hadiselerdir?   * 13 Mart 2020 tarihinden bu yana kaç kadına şiddet vakası gerçekleşmiş, şiddet faillerinin kaçı hakkında hukuki işlem başlatılmıştır?   * 13 Mart 2020 tarihinden bu yana kaç kadın öldürülmüştür? Kadın cinayetlerini faillerinden kaçı infaz yasası kapsamında cezaevinden tahliye edilenlerdendir?   * Pandemi kapsamında alınan önlemler arasında neden şiddet mağduru kadınlara yönelik önlemler bulunmamaktadır?   * Neden pandemi döneminde kadınların ekonomik ve sosyal açıdan güçlendirilmesine yönelik çalışmalar yapılmadı?   * Neden pandemi döneminde işlerinden edilen kadınların iş güvencelerini sağlayıcı tedbirler alınmadı?   * Neden pandemi döneminde kadınların ev içi şiddete uğramalarını engelleyici tedbirler alınarak başvuru mekanizmaları çoğaltılmadı?   * Neden pandemi döneminde şiddet uygulama riski bulunanlar için uzaklaştırma tedbirleri uygulanmadı?   * Neden şiddet uygulayanlar hakkında gerekli cezai yaptırımlar uygulanmadı?   * Neden faille mağdurun aynı mekanda bulundurulmamasına yönelik tedbirler alınmadı?   * 6284 Sayılı yasanın uygulanması, sığınma evlerine yapılan başvuruların kabul edilmesi, adliye ve kolluğun şiddet başvurularında tam zamanlı ve etkin çalışma yürütmesi şeklindeki talepler neden Bakanlığınızca değerlendirilmedi ve gerekli çalışmalar yürütülmedi?   * İstanbul Sözleşmesi’nin gerekleri neden yerine getirilmemektedir? Türkiye bu sözleşmeye ev sahipliği yapmış olmanın dışında neden meselenin çözümü noktasında hiçbir faaliyet yürütmemektedir? İstanbul Sözleşmesi’nin gerekleri yerine getirilecek midir? Bu hususta yasal düzenleme yapılması yahut yasa hükümlerinin uygulanmasındaki eksikliklerin giderilmesi yönünde bir çalışma yürütülecek midir?   * Pandemi sürecinde artan şiddet ve cinayetlerin engellenmesi için tedbirler alınacak ve gerekli çalışmalar yürütülecek midir?”