DTK ve DBP'den 'Kürt kadınlarla dayanışma' çağrısı 2020-05-22 13:26:58   DİYARBAKIR - Siyasetçilerin ve kadın hakları aktivistlerinin gözaltına alınmasına yazılı açıklama ile tepki gösteren DTK ve DBP, “AKP en büyük kadın düşmanlığını Kürt kadınlarına karşı yapmaktadır. Buna karşı tüm kadın hareketlerini Kürt kadınlarıyla dayanışma içinde olmalıdır" çağrısında bulundu.    Demokratik Toplum Kongresi (DTK) ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında Rosa Kadın Derneği üyeleri ve Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivistleri, Barış Annesi ile çok sayıda siyasetçinin operasyon yapılarak gözaltına alınmasına, yaptığı yazılı açıklama ile tepki gösterdi.   ‘Havva Ana serbest bırakılmalıdır’   “Acil koduyla çağrı yapmak istiyoruz. Barış Annesi Havva Kıran'ın yaşı 65 üzeri olup hem salgın açısından riskli grupta hem de başka hastalıkları var” denilen DTK açıklamasında, Hava Kıran’a dair en ufak olumsuzlukta “evine baskın yapanlar ve AKP’nin sorumlu olacağı” vurgulandı. Açıklamada, “Havva Ana bir an önce serbest bırakılmalıdır” çağrısı yapılırken, şunlar ifade edildi: “AKP-MHP ırkçı koalisyonu bütün insanlık dışı uygulamalarına rağmen siyaset sahnesinden silinmeye mahkumdur. Gün gelecek aradıkları hukuku bulamayacaklar. Yarattıkları düşmanlık, hukuksuzluk ve adaletsizlik her gün biraz daha girişlerini hızlandırmaktadır. Kadınlardan en çok korkan iktidar olarak tarihe geçecek olan AKP özellikle en büyük kadın düşmanlığını Kürt kadınlarına karşı yapmaktadır. Buna karşı tüm kadın hareketlerini Kürt kadınlarıyla dayanışma içinde olmalıdır.”   ‘Omuz omuza mücadele’   Kürt halkına dönük saldırıların kaynağının, “Kürt halkının tüm baskılara rağmen direnişi sürdürmesi” olduğu belirtilen açıklamada, saldırılar ile Kürt halkının kışkırtılmak istendiğine değinildi. Açıklamada, “Kürt halkı ne zaman nerede ne yapabileceğini gayet iyi bilen bir halktır. Onun için AKP'nin tuzaklarına karşı da temkinlidir. Demokratik Toplum Kongresi olarak Kürt kadınlarına ve siyasetçilerine pervasızca yapılan bu baskıları en sert şekilde kınıyoruz. AKP eninde sonunda kaybedecek, Kürtler ve kadınlar kazanacak! Gözaltına alınan Kürt kadınları ve siyasetçileri en kısa zamanda serbest bırakılmalıdır. Başta halkımız olmak üzere dostlarımızı, demokratik kitle örgütlerini ve tüm demokratik kamuoyunu AKP-MHP ırkçı koalisyonunun Kürt halkı, Kürt siyaseti ve Kürt kurumları üzerindeki baskılarına karşı sessiz kalmamaya ve faşizme karşı omuz omuza mücadele etmeye çağırıyoruz. AKP-MHP Irkçı Koalisyonu Eridikçe Saldırganlaşıyor” çağrısı yapıldı.   'Soykırım operasyonlarına karşı susmayacağız!'   DBP ise yayımladığı açıklamada şunları kaydetti:   "Ülkemiz son dönemlerde hiç olmadığı kadar yoğun bir karanlığa sürüklenmekte, Cumhur ittifakının başta Kürtler olmak üzere, tüm muhalif kesimlere karşı uyguladıkları politikalarıyla demokrasi, barış ve özgürlüklerden yana olanların düşman ilan edilmekte, sesini yükselten herkes devlet zoru ve baskısıyla ezilmeye ve sindirilmeye çalışılmaktadır. Bu baskılar ve zor aygıtı dün Ankara HDP il örgütünün kayyımlara yönelik basın açıklamasında HDP’lilere yönelik vahşice saldırmıştı. Bugün ise yine gün ışımadan bir kez daha zulmünü göstermiş, çözümün demokratik siyasetle olacağını haykıran Kürt siyasetçilerine operasyon düzenlemiştir.   'Arkadaşlarımızın can güvenliğinden endişeliyiz'   Bu siyasi soykırımda DBP bir önceki dönem eş başkanı Mehmet Aslan, DBP MYK üyemiz Celal Yoldaş, TJA ile Rosa Kadın Derneği aktivistleri: Narin Gezgör, Ayla Akat Ata, Adalet Kaya, Gülcihan Şimşek, HDP MYK üyesi Özlem Gündüz ve birçok siyasetçi arkadaşımız gözaltına alındı. Tamamı demokratik siyaset yürüten yöneticiler ve çalışanlara yönelik bu tutum Kürtlere yönelik sürdürülen kirli politikaların ürünüdür. Salgın döneminde insanların yaşam mücadelesi verdiği böylesi zamanlarda arkadaşlarımızın gözaltına alınmasını kabul etmiyoruz. Salgınla mücadele edilmesi gereken bir zamanda Kürt halkına karşı yapılan saldırılar kabul edilemezdir. Salgın koşullarında gözaltındaki arkadaşlarımızın can güvenliğinden endişeliyiz. Bir an önce arkadaşlarımızın serbest bırakılmasını talep ediyoruz.   'Demokratik siyasete olan inancımızdan taviz vermeyeceğiz'   Bilinmelidir ki, AKP-MHP kliği hangi kirli savaş yöntemlerini uygularlarsa uygulasınlar, bizler barış, emek ve demokrasi mücadelemizi yükseltmeye, ülkemizin ve insanlığın çekilmeye çalışıldığı karanlığa sürüklenmesine izin vermeyeceğiz. Tüm bedelleri karşın demokratik siyasete olan inancımızdan asla taviz vermeyeceğiz. Aydınlıklar günlerinin yakın olduğu inancıyla mücadelemizi sürdüreceğimizi tüm kamuoyuyla paylaşıyoruz."