HDP mevsimlik tarım işçilerinin durumunu Meclis'e taşıdı 2020-05-05 16:33:35   ANKARA - HDP’li Filiz Kerestecioğlu, mevsimlik gezici tarım işçilerinin sosyal haklarından yararlanamamasını ve mevsimlik tarım işçisi çocukların eğitim hakkından mahrum bırakılmalarını Meclis gündemine taşıdı.    Hakların Demokratik Partisi (HDP) Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, mevsimlik gezici tarım işçilerinin yaşadığı sorunları Meclis gündemine taşıdı. Filiz, mevsimlik gezici tarım işçiliğinde her yıl yaklaşık 500 binden fazla insanın çalıştığını ve bu insanların ikamet ettikleri yerlerden uzak olmaları nedeniyle hiçbir sosyal yardımdan faydalanmamalarına ilişkin Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, mevsimlik gezici tarım işçilerinin çocuklarının eğitim olanaklarından mahrum kalma konusuna ilişkin ise Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk tarafından cevaplanması istemiyle Meclis Başkanlığı’na yazılı soru önergesi verdi.   ‘Sosyal ve ekonomik haklarından yararlanamıyorlar’   Türkiye’de tarımsal üretimde işgücünün ciddi bir bölümünün mevsimlik gezici tarım işçiliği ile karşılanmakta olduğuna dikkat çekilen ilk önergede, “Mevsimlik gezici tarım işçiliğinin hem geçici ve dönemsel oluşu hem de istihdamın neredeyse tümüyle kayıtsız gerçekleşmesi nedeniyle işçi sayılarına yönelik düzenli bir veri bulunmasa da her yıl 500 binden fazla insanın bu şekilde çalıştığı tahmin edilmektedir. Türkiye’de bu şekilde çalışan nüfus ise, çoğunlukla alt sınıflardan yoksul yurttaşlar ve göçmenler ile onların çocuklarından oluşmaktadır. Gerekli yasal düzenlemelerin yapılmaması nedeniyle, bu emek yoğun çalışma biçiminde sosyal ve ekonomik haklar ile insani yaşam koşulları ise halen sağlanmamıştır. Mevsimlik gezici tarım işçiliği yapanlar, sosyal güvence ve buna bağlı haklardan yoksun bir şekilde, uzun çalışma saatleri boyunca harcadıkları emeğin karşılığından çok daha düşük ücretlerle ve kötü koşullarda çalıştırılmaktadır” denildi.    ‘Çocukların uğradığı ayrımcılıklara karşı hiçbir politika geliştirilmemiş’   Tarım sektörünün genelinde olduğu gibi mevsimlik geçici tarım işçiliğinde de çocuk emeğinin sömürüsünün sürmekte olduğuna vurgu yapılan ikinci önergede ise, "Çocuklar, eğitim başta olmak üzere bir dizi haktan mahrum kalmaya devam etmektedir. Aileleriyle birlikte göç eden çocuklar ya tarlalara çalışmaya gitmekte ya da insanca yaşam koşullarının ve güvenliğin sağlanmadığı çadır yerleşkelerinde kalmaktadır. Ana yol, sulama kanalı veya barajların çevresine kurulan çadır yerleşkeleri ise çocuklar açısından ciddi riskler oluşturmaktadır. Şimdiye kadar bu çocukların uğradığı ayrımcılıklara karşı hiçbir gerçekçi politika geliştirilmemiş olması da bu çocukların uğradığı ihlaller dizisinde devletin sorumluluğunu açıkça gözler önüne sermektedir” ifadeleri yer aldı.    Önergede Bakanlara şu sorular yöneltildi:   “* Bu çocukların güvenli, sağlıklı ve insanca koşullarda yaşaması ve haklarından faydalanabilmesi için adım atacak mısınız?    * Mevsimlik gezici tarım işçilerinin çocuklarının eğitim olanaklarından mahrum kalmaması için tedbir alacak mısınız?   * Aileleriyle birlikte göç eden çocukların çalıştırılmasının önlenmesi amacıyla ailelere ekonomik destek sağlamayı ve çocukların eğitimden mahrum kalmaması için tedbir almayı düşünüyor musunuz?   * İkamet adreslerinden farklı illerde çalışan mevsimlik tarım işçilerinin çalıştıkları illerdeki sosyal ve ekonomik yardımlardan faydalanabilmesi için kişilerin ve ailelerinin izin belgelerinin ikamet belgesi olarak kullanılabilmesi gibi bir düzenleme yapılacak mıdır?   * Mevsimlik tarım işçiliği yapanların genellikle kalabalık bir şekilde çadırlarda kaldığı bilinmektedir. Sosyal mesafe kuralları gereği, çadırlara alternatif barınma alanları sağlamak veya çadır sayısını artırmak gibi planlamalar yapılmakta mıdır? Bu gibi planları kimin icra etmesi, masrafları kimin karşılaması beklenmektedir?   * Bir çadır yerleşkesinde Kovid-19 vakası çıkması durumunda alınacak tedbirler nelerdir? Böyle bir durumda tüm çalışanlara karantina uygulanırsa, bu kişilere ödemelerin devam etmesi için bir tedbir alınmış mıdır?   * Yeterli sayıda seyyar tuvaletin kurulması, yeterli su, sabun ve benzeri hijyen malzemesinin tedariki nasıl, kim tarafından sağlanacaktır? Masrafları kimin karşılaması beklenmektedir?   * İşçilerin çalışma alanlarına güvenli ulaşımı için nasıl tedbirler alınmıştır?”