‘Kürt sorununu müzakere ile çözebilirsiniz’ 2020-04-28 09:10:00   Hİkmet Tunç   VAN - Mezarlara yönelik saldırıların imha ve inkar politikasının devamı olduğunu belirten HDP Van Milletvekili Muazzez Orhan, “Kürtlerin dilini, dinini, kültürünü, kimliğini yok saymakla, şehirlerini yıkmakla, temsilcilerini, eşbaşkanlarını, iradelerini tutuklamakla, değerlerine, mezarlarına saldırmakla ne Kürt gerçekliğini ne de varlığını yok edebilirsiniz” dedi.   Bölge kentlerinde çeşitli tarihlerde yaşamını yitiren HPG’lilere ve YJA Star’lılara ait mezarlara, ‘W,Q, X’ gibi Kürtçe karakterlerin kullanılması, semboller, flamaların bulunması gibi gerekçelerle saldırılarak, mezarlar tahrip edildi. Sistematik bir şekilde devam eden mezar saldırıları son olarak Diyarbakır, Van ve Muş’ta gerçekleşti. Saldırıların duyulmasının ardından sosyal medyadan ve farklı alanlardan tepkiler gösterilirken, yaşananları Halkların Demokratik Partisi (HDP) Van Milletvekili Muazzez Orhan değerlendirdi.   ‘Yasada yazması gerekmez, insanlığın gereğidir’   Tarih boyunca toplumlarda, inançlarda cenazelerin ve mezarlıkların maneviyatının olduğuna dikkat çeken Muazzez, aynı zamanda evrensel hukuk kurallarına ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) karar ve içtihatlarına göre de mezarlara saldırının hak ihlali olduğunu söyledi. Herkesin inanç, örf ve adetlerine göre cenazesini gömme hakkı olduğuna vurgu yapan Muazzez, “Bunun yasada yazması gerekmez, bu insanlığın gereğidir. Doğal ve tartışmasız bir haktır. Ancak maalesef ki dünyanın korona salgınıyla mücadele ettiği bu süreçte Muş, Van, Diyarbakır, Bingöl, Mardin kentlerinde mezarlıklara bir saldırı söz konusudur” sözlerine yer verdi.   ‘Konu Kürtler olunca insani bir yaklaşım yok’   Kimi yerlerde ailelerin tehdit edildiğini, kimi yerlerde ise ailelerin gözleri önünde mezarlıkların tahrip edildiğini kaydeden Muazzez, “Ailelerin gözleri önünde çocuklarına ait mezarlıklar parçalanarak, hakaretler edilmiş. Mezarlıklarda Kürtçe W, X, Q gibi harfler kullanıldığı için tahrip edildiği öne sürülmüş. Hiçbir vicdanın kabul edemeyeceği bu çirkin saldırı, ne yazık ki Müslüman aleminin kutsal ayı olan Ramazan’da da devam etmiştir. Bu saldırı bir kez daha göstermiştir ki söz konusu Kürtler olunca dinine, kimliğine, değerlerine, ölüsüne mezarlarına, ne inanç ne de insani bir yaklaşım yoktur” ifadelerini kullandı.   ‘İmha ve inkar siyaseti devam ediyor’   İktidarın Kürtlere yönelik imha, inkar politikalarından vazgeçmediğinin altını çizen Muazzez, saldırıların her boyutuyla gerçekleştiğini söyledi. Muazzez, Rojava’ya yönelik saldırıların da devam ettiğini vurgularken, şunları dile getirdi: “Kürt şehirlerindeki demografiyi değiştirmek için başka yerlerden insan yerleştiriyor. Bir yandan 90’lı yıllarda devletin baskı ve zulmüne boyun eğmeyen Kürt halkının yerleştiği Maxmur Kampı’na yönelik saldırılar, bir yandan belediyelere kayyım atamalar, işgal çıkarmaları, bir yandan insanların kutsal mezarlıklarına saldırı bunların tamamı savaş konseptidir. Yüz yıllardır Kürtlere yönelik politikanın devamdır. Şunu bir kez daha söyleyelim Kürtlerin dilini, dinini, kültürünü, kimliğini yok saymakla, şehirlerini yıkmakla, temsilcilerini, eşbaşkanlarını, iradelerini tutuklamakla, değerlerine, mezarlarına saldırmakla ne Kürt gerçekliğini ne de varlığını yok edebilirsiniz.”   ‘Kürt sorunu demokratik yollarla çözülmelidir’   Kürt sorununun imha ve inkarla değil, muhataplarıyla müzakere yoluyla çözüleceğinin altını çizen Muazzez, “Halklar arasında daha fazla derin yaralar açmadan, Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit kaldırılmalıdır. Kürt sorunu demokratik yollarla çözülmelidir. Türkiye halklarının birlikte yaşamasının önü açılmalıdır” çağrısında bulundu.   ‘Diyanet sessiz kalamaz’   Ramazan ayında da mezarlıklara saldırının devam etmesine karşı Diyanet İşleri Başkanlığının açıklama yapması gerektiğini vurgulayan Muazzez, “Hiçbir inancın kabul edemeyeceği bu saldırıya Diyanet İşleri Başkanlığı sessiz kalmamalıdır” dedi.