DİK üyesi Hüda Kaya: Cenazeye yapılanlar örgütlü kötülüğün devamıdır 2020-04-17 09:07:00   Gülistan Azak   İSTANBUL - Dersim’de çatışmada hayatını kaybeden Agit İpek’in cenazesinin posta yoluyla ailesine gönderilmesine ilişkin konuşan DİK üyesi Hüda Kaya, “Bu ülkedeki insanlar birçok kötülüğe şahit oldu. Kadınlara yapılanlar, yerde sürüklenen cenazeler, yakılan insanlar, bebeğinden yaşlısına. Agit İpek'in cenazesine yapılanlar aslında örgütlü kötülüğün devamı” dedi.   Dersim’de 23 Mayıs 2017 yılında çıkan bir çatışmada hayatını kaybeden HPG’li Agit İpek’in Cenazesi Diyarbakır’da yaşayan annesi Halise Aksoy’a geçtiğimiz günlerde koli içerisinde PTT aracılığıyla teslim edilmişti. Posta ile gönderilen çocuğunun cenazesini alan annesi yaşananlardan duyduğu üzüntüyü ajansımıza anlatmıştı.    Kamuoyunda tepkilerin devam ettiği duruma ilişkin konuşan Demokratik İslam Kongresi (DİK) üyesi ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, yaşananların hukuki ve ahlaki olmadığını söyledi.    ‘Yaşananlar örgütlü kötülüğün devamı’   İnsanların tarih boyunca birçok örgütlü kötülüğe şahit olduğunun altını çizen Hüda, karşılaşılan her yeni kötülük pratiğinin “böyle de olabilir mi?” ve “bu kadar da olur mu?” dedirttiğini ifade etti. Hüda, “Yaşanan örgütlü kötülükleri bir bir anımsatmam abes olur çünkü herkesin malumu artık. Kadınlara yapılanlar, yerde sürüklenen cenazeler, yakılan insanlar, bebeğinden yaşlısına kadar. İnsanlara yapılan zulmün haddi hesabı yok. Bir anneye evladının kemiklerinin bir kutu ile kargo yoluyla verilmesi, bu anne evladının bu şekilde verileceğini bilmeden bu durumla karşılaşması kötülüğün tarifinin ve sınırının olmadığının göstergesi. Maalesef toplumu yöneten iktidarın bu sınırsız ve sonsuz kötülüğü örgütleyen bir zihniyete sahip olduğunu görüyoruz. Biz bugün böyle bir yönetim zihniyeti ile mücadele ediyor olmanın ve iyiliğin sesini güçlendirmeye çalışıyor olmanın zorluğunun farkına vardığımız gibi,  bu durum bana tarihsel sorumluluğun yerine getirilmeye çalışıldığı dönemlerde olduğumuzu hatırlatıyor” ifadelerini kullandı.    ‘Tarihsel bir süreçteyiz’   Konunun HDP’li milletvekilleri tarafından Meclis’te dile getirildiğini, ancak iktidar cephesinin nefret dili ile kendini savunduğunu aktaran Hüda, şöyle devam etti:  “Agit İpek duruma ilişkin öylesine duyarsız, öylesine pespaye ve sorumsuzca ifadeler kullanıldı ki, ‘sınırsız ve sonsuz kötülük’ tarifini bu nedenle yapıyorum. Yani bire bir karşısındasınız ve bunun mücadelesini veriyorsunuz. Karşınızda ise sonsuz örgütlü kötülük var. Ve kötülüğe karşı verilen iyilik çabası bana tarihsel bir süreçte olduğumuzu ve büyük sorumluluk taşıdığımızı düşündürüyor, hatırlatıyor.”   ‘Bu süreç gasp politikasının bir sonucu’   Hüda son olarak şu sözleri kullandı: “Her gün her dakika karşılaştığımız kötülük örnekleri var. Her biri bu zihniyetin bir parçası. Attıkları her adım, söyledikleri her söz bulaşıcı bir virüs gibi. Bu virüs ile bütünsel anlamda mücadele etmek gerekiyor. Evet, spesifik olarak vicdani, ahlaki, uluslararası, politik çalışmalar yapılmak zorunda elbette ki. Ama insan haklarından tutun da, düşünceyi ifade edememeye kadar, seçilmişlere dönük kayyım politikalarından tutun da özgürlüklerin kısıtlanmasına değin tüm bu süreç bir gasp politikasının sonucu. Bu bir kayyım zihniyeti, bu bir ganimetçi zihniyet.”