Ayşe Acar Başaran: Bu af dönemsel değil, parça parça devamı gelecek 2020-04-09 17:59:01   ANKARA - İnfaz düzenlemesine ilişkin Meclis Genel Kurulu’nda konuşan HDP’li Ayşe Acar Başaran, affın dönemsel olmadığına dikkat çekerek, “Toplumsal muhalefetten korktuğunuz için parça parça adım adım yapalım diyorsunuz. Onlar üzerinden kendinizi var ediyorsunuz. Toplumsal beklenti ile kendi beklentinizi karıştırıyorsunuz” dedi.   AKP ve MHP tarafından hazırlanan ve infaz düzenlemesi başta olmak üzere 11 kanunda değişiklik öngören, 70 maddelik “Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nin Genel Kurul görüşmeleri üçüncü gününde devam ediyor.   Meclis Genel Kurulu’nda düzenlemenin birinci bölümü üzerine HDP Grubu adına Batman Milletvekili ve Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, kürsüden söz aldı.   ‘Koronaya karşı bir düzenleme değil’   300 bin insan ve aileleri ile birlikte milyonlarca insanın yaşamını etkileyen bir düzenlemenin alelacele getirilmeye çalışıldığını belirten Ayşe, “Bu koronaya karşı bir düzenleme değil. Bunu biz söylemedik teklif sahipleri söyledi. Topluma beklenti içerisinde olan ailelere, cezaevinden, meclisten bekleyen insanlara biz korona tedbirleri alıyoruz diye birbirimizi kandırmayalım” dedi.   ‘Bu dönemsel bir af değil kalıcı bir aftır’   BM ve AKPM’nin “siyasi tutukluları serbest bırakın” çağrısına işaret eden Ayşe, AKP ve  MHP’nin bu çağrıları da çarpıttığını belirtti. Ayşe, “BM AKPM bir çağrı yaptı ‘tedbirleri alın, bir çağrı daha yaptı ‘tutukluları serbest bırakın’ bir çağrı daha yaptı ‘size muhalif olan kişileri bırakın’ dedi. Siz kendi yandaşlarınıza af çıkarıyorsunuz fiili olarak idam cezasını uyguluyorsunuz. Bir de bir af tartışması var. Bu dönemsel bir af değil kalıcı bir aftır. Siz bazı suçları işleyebilirsiniz size yarısını yatırtırız’ diyorsunuz. Kadını katleden kısmen kalacak kadını öldürmeye teşebbüs eden, kezzap atan cezaevinde  çıkacak. Bu tip yüzlerce binlerce insan tedbirsiz ir şekilde dışarı salınacak” İfadelerini kullandı.   'İnfaz düzenlemesi yandaşları çıkarma operasyonudur'   Salgın dönemlerinde kadına yönelik şiddettin arttığını ve 6284 sayılı yasanın uygulanmadığına işaret eden Ayşe, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu süreçte 29 kadın katledildi.  Önlem almadan bu failleri tekrar dışarı salıyorsunuz. Siz buna da ‘af değil’ diyorsunuz. Buradan da sürekli toplumu manipüle ediyorsunuz. Bu bir manipülasyon çalışmasıdır. Her defasında arkanıza aldığınız kamu gücü ile fırsatçı tavrınızla yandaşlarınızı dışarı çıkarma operasyonudur. Zaten infaz kanunumuz adaletsiz kanun. Bir kadını öldüren bu suçun belli bir kısmını yatarken üç tweet atan örgüt üyesi olarak tanımlanıp onlarca yıl cezaevinde kalacak. Bunla da yetinmiyorsunuz cezaevleri içinde ağırlaştırılmış koşullar getiriyorsunuz. Ama siz haberleşme  ve bilgiye ulaşım hakkını engelleyecek düzenlemeler getirdiniz. Savunma hakkını kısıtlayacak düzenlemeyi bu kanunla getirdiniz. Savunma nedeniyle  bir tutsak disiplin cezası alabilecek ve infazı yanabilecek. Siz bu kanunla sağlık hakkını elden alıyorsunuz. Bir tutsak hastaneye gittiğinde kelepçeli muayeneyi kabul etmediğinde disiplin soruşturması açacaksınız. Bu meclis açısından utanç verici bir tablodur.”   ‘Toplumsal beklenti ile kendi beklentinizi karıştırıyorsunuz’   İktidarın siyasi tutsakları bırakarak öldürmeye teşebbüs ettiğine dikkat çeken Ayşe, “Bu ülkede terörizm kavramını nasıl lastik gibi her tarafa çekildiğini siz de biz de iyi biliyoruz. Siz bu kavramla desteği arkasına nasıl aldığınızı siz de biz de  biliyoruz. Toplumdaki kimse hırsızın, rüşvetçinin kadına yönelik şiddet uygulayan erkeklerin dışarı çıkmasını istemiyor. Ama kimlerin çıkmasını istiyor biliyor musunuz? Oy verdikleri eşbaşkanların çıkmasını istiyor, gazetecilerin, Selçuk Kozağaçlı gibi onlarca avukatın dışarı çıkmasını istiyor. Toplumsal beklenti tam bu yönde ama siz toplumsal beklenti ile kendi beklentilerinizi karıştırıyorsunuz” şeklinde konuştu.   ‘Parça parça adım adım yapılıyor’   Hükümetin ve ortağı MHP’nin “fırsatçılık” yaptığını vurgulayan Ayşe, “Aslında siz cinsel istismar faillerini de uyuşturucu tacirlerini de bu pakete koyacaktınız. Toplumsal muhalefetten korkuttuğunuz için parça parça adım adım yapalım diyorsunuz. Onlar üzerinden kendinizi var ediyorsunuz. Gerçekten yaşam hakkını önceleseydiniz bu kadar ihlal eden düzenlemeler olmazdı. Bu kanunda hasta tutsaklar ile ilgili düzenlemede bile ayrımcılık yapıyorsunuz” dedi.    Ardından Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı ve HDP Diyarbakır Milletvekili Saliha Aydeniz söz aldı.    Başta cezaevleri olmak üzere herkesin gözü kulağının buradan çıkacak kararlarda olduğuna dikkat çeken Saliha, “Bu tasarının yaşanan bu krizleri fırsata çevirebiliriz sözü ile bir farkı yoktur. Tüm dünya çok yönlü tedbirlerle mücadele ederken iktidarın Kürt halkına düşmanlık yaparak Türkiye halkları için tehlike oluşturmaktan vazgeçmiyor. İrade gaspı ve sömürge mantığı olan kayyım politikanız devam ediyor. Askeri operasyonlar hız kesmeden devam ediyor. Ekolojik kıyıma neden olacak projelerden vazgeçmek yerine toplumsal politikalarınız, savaşta ısrar politikanız krizden çıkamadığınızı gösteriyor” dedi.   ‘İşkence sistemini yasalaştırma derdindesiniz’   “Siz bin odalı sarayda kendinizi korumaya almışken, saray harcamasından tasarruf yapmazken halk için, emekçiler için tasarruf kararı veriliyor. Hiçbir önlem alınmayan cezaevleri için de kapsam tartışması yapıyorsunuz” diyen Saliha, “ Yapılmak istenen cezaevlerinde hak ihlallerine yasal kılıf uydurma tasarısıdır. Devlet mekanizmaları hukuka adalete göre değil sarayın isteğine göre çalışmaktadır. Bugün fiiliyatta bitirmiş olduğunuz eşitlik ve adaleti ortadan kaldırmayı amaçlıyorsunuz.  Bu yasa tasarısıyla birilerine af çıkarırken birine de işkence sistemini yasallaştırma derdindesiniz. Bu, kamu vicdanını ve toplumsal barışı zedeler” diye ekledi.    ‘Kendimizi koruma yöntemlerini bulacağız’   Saliha son olarak şu ifadeleri kullandı: “Avukatlar, öğrenciler, emekçiler, ağır hasta mahpuslar ve suçsuz yere ebeveynle kalmak zorunda kalanlar yararlanamayacaklar. Bunun yanında kendiniz gibi düşünmeyen herkesi terörist ilan ederek tüm kesimlere fiili bir idam uygulama derdindesiniz. Düşman hukuku kindar bir tutumda ısrar etme politikasıdır. Bu yasa tasarısı bir ıslah projesidir. Bu hakkı nerede kendinizde buluyorsunuz?  Bu hükümet başta Kürt halkına ve Türkiye halklarına düşmanlık gütmektedir.  Bu düzen iktidarın bitişi olacaktır. Bizleri yüzlerce yöntem ile yakmaya yıldırmaya katletmeye çalıştınız ama bizi vazgeçiremediniz. Bize bu şekilde getirdiğiniz yasa tasarısını tanımayacağız, elbette kendimizi koruma yöntemlerini bulacağız.”