‘Yeni yargı paketi ile kadına dönük şiddetin önü açılıyor’ 2020-04-09 09:14:00     Gülistan Azak   İSTANBUL -"Yeni infaz paketinde kadına dair bir düzenlemeye yer verilmedi" eleştirisini yapan HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, “İnfaz paketiyle şiddet ve tecavüz failleri bırakılmak isteniyor. Peki, bu serbest bırakılan erkekler dışarı çıktığında kadınları koruyacak mekanizmalarınız var mı? Hayır yok! İktidar erkek zihniyetini sürdürüyor” dedi.   Yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınının yayılmasını durdurmak için şehirlerde sokaklar boşaldıkça daha fazla hayat kurtarmanın gereği olarak önlemler yeni bir tehlikeye de kapılarını araladı: Ev içi şiddet. Dünyanın pek çok ülkesinde kadına yönelik şiddet vakaları artıyor. Türkiye'de henüz resmi rakamlar açıklanmasa da kadın örgütleri vakalarda ciddi oranda artış olduğuna dikkat çekiyor.   KCDP: Başvurular arttı   Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP),  eve kapanma dönemine girildiğinden beri acil yardım telefon hatlarına gelen aramaların oldukça arttığını söylüyor. Platform yaptığı açıklamalarda,  "Platformumuza ve kadın örgütlerine başvurular arttı. Aynı zamanda kamu başvuru hatları olan 155,156 ve 183'e de başvuruların arttığını ve bu hatların yetersiz kaldığını, bu hatlara ulaşamayınca bize gelen başvurulardan biliyoruz" ifadelerine dikkat çekiyor.   İnfaz yasasının geri çekilmesi isteniyor   Peki, şiddet gören kadınlar ne yapabiliyor? Pandemi süresi için kadınların korunmasına yönelik ek önlemler alınmadığı gibi var olan önlemlerin de bugün işlevsiz kaldığı söylenebilir. Koronavirüs salgını nedeniyle cezaevlerini boşaltma gerekçesiyle gündeme getirilen ancak cinsel suç işleyenler, kadınlara şiddet uygulayanlar, çocukları istismar edenlerin de cezaevinden çıkabilmesine olanak tanıyacak olan infaz yasası da kadınlar tarafından büyük tepkiyle karşılanan konulardan. Meclis’te görüşülmesine devam edilen infaz yasası başta kadın örgütleri olmak üzere Halkların Demokratik Partisi ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) tarafından da geri çekilmesi için çağrılar yapılıyor.      Adliyeler çalışmıyor: Kadına dönük şiddetin önü açılıyor   Kadınların şiddete maruz bırakıldığı en bilindik yerlerin evler olduğu gerçeğine atıfta bulunan HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, hükümetin kadınların güvenli bir şekilde evde kalabilme zeminini oluşturması gerekirken, bunun aksine kararlar almayı sürdürdüğünü ifade etti.  Züleyha, “Kadınları koruyacak hiçbir mekanizmanın üretilmediği, aksine var olan mekanizmaların kullanılmasının daha da zorlaştırıldığı bir sürece girdik. Çünkü adliyeler çalışmıyor. En son Çağlayan Adliyesi’nde sadece bir nöbetçi mahkemenin bırakıldığı duyuruldu. Diğerleri çalışmayacak. Dolayısıyla nöbetçi mahkemenin kadına dönük şiddet suçlarına nasıl değerlendirmesi bekleniyor? Oysa ki kadına dönük suçlarla ilgilenen ayrı bir mahkemenin nöbetçi olarak bekletilmesi gerekirdi. Tüm bunlar yerine getirilmiyor. HSYK tarafından ‘tedbir kararları verildiğinde hükümlünün sağlık koşullarının düşünülmesi gerekir’ denildi. Aslında bu kararın kendisi pratikte kadınların şiddete maruz kalmasının önünü açmaya yol açacağı ortada. Tek taraflı, yalnızca erkeği korumaya dönük vurgu yapıldı maalesef. Biz daha fazla tedbir isterken var olanın da kaldırılan bir yaklaşımla karşılaştık” diye konuştu.   ‘İnfaz paketi kadını korumuyor'   Meclis’te görülmekte olan infaz yasasının kabul edilmesi halinde yol açacağı sorunlara da dikkat çeken Züleyha, bu sorunları şöyle özetledi: “Kadına ve çocuğa dönük suçlar Türkiye’de ayrı bir bent halinde düzenlenmiş değil ne yazık ki.  Hal böyle olunca infaz paketinde ‘kasten yaralama’ suçuna dönük indirim hakkı getirildiğinde kadına dönük işlenmiş ‘kasten yaralama’ suçluların da bu indirimden yararlanma hakkı tanınmış oluyor. Bir tek ‘kasten öldürme’ suçları infaz yasasında kapsam dışında tutuldu. Ama bunun dışında, ‘şantaj, tehdit,yaralama’ gibi suçlar da ortak madde üzerinden değerlendirildiği için aslında kadına yönelik şiddet suçlularının serbest bırakılması öngörülmüş oldu. Peki bu serbest bırakılan erkekler dışarı çıktığında kadınları koruyacak mekanizmalarınız var mı? Çünkü İstanbul Sözleşmesinde ‘Eğer kadına karşı suç işleyen kişi cezaevinden çıkacaksa, buna karşı kadına dönük yeniden bir fiilde bulunmaması için gerekli önlemlerin alınması ve kadının da bilgilendirilmesi gerekir’ der. Buna karşı bir düzenleme var mı? Yok. İnfaz paketi hiçbir şekilde kadını korumadığı gibi son dakika Adalet Bakanına verilen bir önergeyle tecavüz suçlularının açık cezaevine çıkarılmadan direk izinli sayılması istenerek tehdide açık hale getiriliyor. Ayrıca bu senenin sonuna kadar da bu düzenlemenin geçerli olması istendi. Aslında bu şekilde peyderpey tecavüz suçlularının tahliyesinin yolu da açılmak isteniyor. Yine erkek zihniyeti ve yaklaşımı devreye girdi.”   ‘Türkiye’de kadını koruyacak önlemler alınmadı’   Birçok ülkenin koronavirüs sürecinde kadına dönük şiddeti önleyecek tedbirler geliştirmesine karşın Türkiye’de bu durumun aksine kararlar alınmaya devam edildiğini vurgulayan Züleyha, Avrupa ülkelerinden örneklendirme yaptı. Züleyha, “Bu döneme dair kadına karşı şiddetin önlenmesine ilişkin birçok yöntemin geliştirildiğini görüyoruz. Kadınlara sunulan ekonomik destekler de bu önlemlerden biri. Ama Türkiye’deki iktidarın erkek egemen anlayışı gereği kadına yaklaşımı hep bilindik oldu. İktidarın kadını dört duvarın arasına hapsetmeye çalışan ve o duvarlar arasında ne yaptığını önemsemeyen yalnızca ittihat etmesi beklenen bir bakış açısı var ne yazık ki. Birçok insanın yaşamını tehdit eden bu koronavirüs sürecine dahi ideolojik yaklaşımları ile bakıyorlar. Bu yaklaşım aslında doğrudan kadına dair özel bir önlem alma gereğinden uzaklaştırıyor” ifadelerini kullandı.