'İzmir’de yurttaşlar kriz masalarından bilgi ve destek almaya çalışıyor' 2020-04-04 09:01:00   Melike Aydın   İZMİR - Koronavirüs salgını sonucu ölüm ve vaka sayısının en yüksek olduğu kentlerden biri olan İzmir’de, halkın bilgi almak ve dayanışmak amacıyla kendilerini aradığını belirten HDP İzmir İl Eşbaşkanı Besriye Tekgür, “Bunlara bizden çok hükümetin cevap vermesi gerekir. Yerellerde birçok ağ birbiri ile dayanışıyor ama yeterli olmuyor” dedi.   Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de hızla yayılan yeni tip koronavirüs (Covid-19) nedeniyle şimdiye kadar 425 kişi yaşamını yitirdi. Enfekte olan vaka sayısı ise 20 bin 921'e ulaşırken. en çok vaka görülen kentlerin başında İstanbul, İzmir, Ankara gibi büyükşehirlerin geldiği duyuruldu.   Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Eşbaşkanı Besriye Tekgür, İzmir’deki yurttaşların kendilerini arayarak bilgi almaya çalıştığını, oysaki bunlara hükümetin cevap vermesi gerektiğini söyledi.   ‘Şeffaf olunursa halk da önlemini alır’    Aralık 2019’da Çin’in Wuhan kentinde başlayan ve birçok ülkenin pandemiye karşı önlem aldığını ifade eden Besriye, ancak Türkiye’nin durumu ciddiye almadığını belirtti. Besriye, İzmir’de de vakaların ve ölümlerin çok olduğunu vurgulayarak, “Sağlık Bakanlığı Türkiye geneli açıklamalar yapıyor. Yerelde ise testlerin yeterince yapılmadığını duyuyoruz ama resmi olmadığı için açıklama yapamıyoruz. Bazı hastaların zatürre denerek eve gönderildiğini biliyoruz. Oysa şeffaf olunsa insanlar kendi önlemini alır. Bu nedenle insanlar neyle karşı karşıya olduğunu bilmiyor. Bulunduğumuz mahallede virüs var mıdır bilmiyoruz, tahmin de edemiyoruz” dedi.   ‘İl ve ilçelerde kriz masaları oluşturuldu’   HDP İzmir İl Örgütü olarak halka hijyen ve evde kalma çağrısı yaptıklarına, ancak çalışmak zorunda olan insanların sokağa çıktığına dikkat çeken Besriye, “gereken önlemleri alarak evde kal çağrısı yapılsaydı daha az kayıp olabileceğini” söyledi. Öncelikle sağlık çalışanları için yeterli önlem alınmadığını belirten Besriye, “Medyada da paylaşılıyor. İşe gitmek zorunda olanların, tüm ihtiyaçları karşılansa kolaylıkla eve çekildiğini görüyoruz. İzmir ili olarak kriz masası oluşturduk. Düzenli toplantılarımızı alıyoruz. 26 ilçemizde kriz masası kurduk. Her gün kriz masasından bilgi alınıyor. Herhangi bir ihtiyaç durumunda da belli yerlere yönlendirme içine giriyoruz. Varsa bir alışveriş görülüyor. Sağlıkla ilgili yönlendirme yapıyoruz, ağlara yönlendiriyoruz” ifadelerini kullandı.   ‘Dayanışmalıyız ama aslında sorumluluk devlete ait’   Besriye, koronavirüs salgını nedeniyle kurulan dayanışma ağlarında yer aldıklarını dile getirirken, her talebe cevap olabilecek güçte olmadıklarına dikkat çekti. Besriye, şunları söyledi: “Çeşme’de inşaat işçilerinin, iş durduğu için yerlerinin kalmadığı, dolayısıyla da memleketlerine gitmeleri gerektiği bilgisi geldi. Kalacak yerleri yok, şehirlerarası çıkışlar yasak. Oradan uçakla gitmek zor, fiyatlar fahiş. Otobüs firmaları da özel araç çıkarmak zorunda oldukları için çok yüksek rakamlarla çalışıyor. Bir esnaf mail atmış, ‘Her gün işleyen kira, vergi, sigorta, barınma karşılamak zorundayken işe geri döndüğünde biriken borçlarımı kim ödeyecek’ diye soruyor. Bir öğrenci arkadaşımız arıyor, ‘Yurtlar kapandı eve dönemiyorum kalacak yerim yok’ diyor. Bunlara bizden çok hükümetin cevap vermesi gerekir. Bunlar sivil toplum kuruluşlarının altından kalkacağı şeyler de değil. Buna rağmen yerellerde birçok ağ birbiri ile dayanışıyor ama yeterli olmuyor. Türkiye genelinde bir politika yürütülmelidir. Yine de halkımıza evde kalması gerektiğini söylüyoruz, salgının yayılmaması için ve dayanışma çağrısını yineliyoruz.”