‘Kayyım ataması halk sağlığını hiçe saymaktır’ 2020-03-26 09:01:02   DİYARBAKIR - HDP’li belediyelere kayyım atanmasını değerlendiren HDP milletvekilleri, “Kayyım ataması halk sağlığını hiçe saymaktır. Bu iktidardan hiçbir şey beklenmemelidir. Bundan dolayı kendi tedbirlerimizi kendimizi alacağız. Biz HDP olarak halk sağlığını da halk iradesini da sonuna kadar savunacağız” dedi.   Halkların Demokratik Partisi (HDP) yönetimindeki Batman, Diyarbakır'ın Silvan, Lice, Eğil ve Ergani Belediyesi ile Iğdır’a bağlı Halfeli ve Siirt’e bağlı Gökçebağ belde belediyelerine İçişleri Bakanlığı tarafından kayyım atandı. Belediyelere kayyım atanması ile tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüse (Covid-19) karşı yürütülen çalışmalar da durdu. Belediyelerde abluka sürerken dezenfekte çalışmaları da günlerdir yapılmıyor. Kayyım atamalarını HDP Milletvekilleri Meral Danış Beştaş ve Pero Dündar değerlendirdi.   ‘Vicdanınız bunu kabul ediyor mu?’   Bu günlerde dünyanın tek gündeminin koronavirüs olduğunu belirten HDP Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş, bu virüsün tüm insanlığı tehdit ettiğinin altını çizdi. AKP’nin virüs gündemini fırsat bilerek partilerine özelde de Kürt halkına saldırılarına devam ettiğini vurgulayan Meral, “Halk iradesi aynı zamanda bir halk sağlığıdır. Kayyım ataması halk sağlığını hiçe saymaktır. Biz HDP olarak halk sağlığını da halk iradesini da sonuna kadar savunacağız. Milyonlarca insanın oylarıyla seçtiği belediye başkanlarını görevden alınması Kürt düşmanlığının bir kez daha ilan edilmesidir. Belediyelerimizin halk sağlığını korumak aldığı tedbirler Ankara’daki iktidarı rahatsız etmiştir. Onlar kendi iktidarlarını hangi yöntem olursa olsun devam ettirmek istemektedir. Bu bir kez daha ortaya çıkmıştır. Biz Türkiye halklarına ‘vicdanınız bunu kabul ediyor mu?’ diye soruyoruz. Etmiyorsa, bu yöntem, iradenin bu kadar hiçe sayılması vicdanımızı rahatsız ediyorsa herkes bulunduğu yerden bu zulme karşı sesini yükseltsin. Biz planlamalarımızda halk sağlığını birinci sıraya koyuyoruz. Çalışmalarımızı koronavirüs ile mücadele kapsamında değerlendiriyoruz. Mücadelemize halk sağlığı ve halk iradesini koruyan bir yerden devam edeceğiz” dedi.    ‘İktidar gündemi değiştiriyor’   HDP Mardin Milletvekili Pero Dündar da kayyım atamalarını “Kürt düşmanlığı” olarak değerlendirdi. “Bu iktidarın derdi halkın, toplumun sağlığını tehdit eden koronavirüs değil ‘halk iradesini nasıl gasp edebilirimdir” diyen Pero, “Yani iktidarın halk sağlığı, toplum sağlığı ile ilgili bir derdi tasası yoktur. Oysa bugün yapılması gereken şey halk iradesini gasp etmek değil halkın sağlığını, ekonomisini korumak huzur ve refah ortamının sağlanması için politika üretmektir. Ama bunu yapmak yerine sabahın erken saatlerinde beş belediyemize baskınlar düzenleniyor, meclis üyelerimiz, belediye eş başkanlarımız yaka paça gözaltına alınıyor. İktidar koronavirüs krizini yönetemiyor, kayyım atamaları yaparak kendi çıkmazlarının üstünü örtüyor. Kısacası gündemi değiştirerek krizi fırsata çevirmeye çalışıyor. Bu iktidardan hiçbir şey beklenmemelidir” ifadelerini kullandı.    ‘Koronavirüsü değil ayrımcılık öldürür’   HDP belediyelerinin virüs salgınına karşı halkın sağlığını koruyabilmek ve halk ile dayanışma sağlayabilmek adına çok ciddi çalışmalar yaptığını söyleyen Pero, AKP iktidarının bu çalışmaları hazmedemediğini ve kayyım atamaları ile halkı ölüme terk ettiğini kaydetti. Pero, “Kürt düşmanı politikalar ile iktidarını sürdürmeye çalışanlar şunu çok iyi bilsin ki, talan ve işgal politikaları, bizleri halkımız ile bir arada olmaktan, halk sağlığını korumak için aldığımız tedbirleri soğukkanlılıkla devam ettirmekten asla geri bırakmayacaktır. Halk sağlığını tehlikeye atarak halkı öldürecek virüsten daha tehlikeli ve daha bulaşıcı olan bir şey varsa oda iktidarın uyguladığı faşizan ayrımcı ve Kürt düşmanı politikalarıdır. Türkiye’de koronavirüs değil ayrımcılık ve adaletsizlik öldürür. AKP de MHP de halkımızı ölüme terk ediyor. Bizlerde buna karşı yine tedbirimizi alacağız” dedi.    ‘Cezaevleri boşaltılmalı’   Cezaevlerinin durumuna da değinen Pero, iktidarın cezaevlerini boşaltmak yerine yeni gözaltılar, baskılar, tutuklamalar uygulayarak baskıyı gün geçtikçe daha da arttırdığını ifade etti. Cezaevlerinde kapasitenin üstünde kişi sayısının olduğunun altını çizen Pero, “Cezaevleri bulaşıcı hastalıkların daha hızlı yayıldığı, hijyen koşullarının neredeyse hiç olmadığı alanlardır. Buradan bir kez daha yetkililere sesleniyoruz. Başta yaşlılar, hasta tutsaklar, kadınlar ve çocuklar olmak üzere cezaevleri bir an önce ayrım güdülmeksizin boşaltılmalı, tutsaklar tahliye edilmelidir. Bu durumun karşısında bizlerin de toplumun da daha duyarlı olması gerekmektedir. Başta cezaevleri olmak üzere toplumun sağlığını, halkın güvenliği ve tedbirinin mutlaka alınması gerektiğini düşünüyoruz. Bencil olmadan kendi sağlımızın yanında halkın sağlığını da düşüneceğiz. Aşımızı ekmeğimizi dayanışma duygusu ile paylaşacağız” diye belirtti.    ‘Halk tedbirini alsın’   Hastanelerin ve sağlıkçıların en az olduğu bölgelerden birinin Kürdistan olduğunu dile getiren Pero, halkın kendi tedbirlerini kendisinin alması gerektiğini aktardı. Pero, halka evlerinde kalmaları çağrısı yaparak, “Kayyım atayarak, gasp ederek halkla iletişimimizi engellemeye kalkışanlar şunu çok iyi bilsin ki; halkımız ile dayanışma içerisinde olmaktan, halkımıza hizmet etmekten asla vazgeçmeyeceğiz. Sokaklarda, evlerde, telefonlar ve televizyonlar sesimizi halkımıza duyurarak almamız gereken önlemleri, yapmamız gerekenleri anlatmaya çalışacağız. Bizim için halklarımızın sağlığı, güvenliği her şeyden önce gelmektedir. Zorunlu olmadığı sürece evlerimizden çıkmamalıyız. Temizliğimize dikkat edip birbirimiz ile dayanışma içinde olmalıyız” şeklinde konuştu.