‘Evine ekmek götüremeyen vatandaşa hiçbir kolaylık sağlanmamıştır’ 2020-03-24 09:04:02   Filiz Zeyrek   ADANA – Cumhurbaşkanının açıkladığı 19 maddelik paketten işçi, emekçi, yoksullar ve kadınlar için olumlu bir tedbir çıkmadığını belirten EMEP Adana İl Başkanı Sevil Aracı, “Çalışmadığı gün evine yiyecek ekmeği götüremeyecek olanlar evde kalmayı değil, ‘fabrika kapanırsa ne yaparız’ diye düşünüyor. Devlet vatandaşına hiçbir kolaylık göstermemiştir” dedi.   Koronavirüs salgını nedeniyle Türkiye’de vaka sayısı bin 529'a, yaşamını yitirenlerin sayısı ise 37'ye yükseldi. Sağlık Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı tarafından kısmi önlemler alınsa da, işyerlerinin kapatılması, çalışanlara ücretsiz izin verilmesi, kadınlar başta olmak üzere işçilerin işten çıkarılması halkı ekonomik olarak da etkilemiş durumda. Bu tablo karşısında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 18 Mart günü açıkladığı 19 maddelik “Ekonomik İstikrar Kalkanı” ise işçileri, emekçileri, yoksul kesimi bir kez daha hayal kırıklığına uğrattı. Paket yalnızca patronların kurtarıcısı oldu.   Emek Partisi (EMEP) Adana İl Başkanı Sevil Aracı, yurttaşlara “Evde kal” diyen ancak fabrikaları kapatmayan bir politika ile karşı karşıya olduklarını belirterek, “Alınan tüm önlemler işverenlerin bu süreci hasarsız atlatmalarına yöneliktir. İşçilerin evde kalabilmesi için ücretli izin, parasız sağlık hakkı sağlanmalı” dedi.   ‘Fabrikada çalışan evde kalmayı düşünemiyor’    Çalışmadığı gün evine yiyecek ekmeği götüremeyecek olanların evde kalmayı değil, “Fabrika kapanırsa ne yaparız” diye düşünmek zorunda bırakıldığını söyleyen Sevil, “Devlet vatandaşına hiçbir kolaylık göstermemiş, imkan sağlamamıştır. Oysa işsizlik fonunda yıllardır biriktirilenlerin kullanılmasıyla dahi imkanlar sağlamak mümkündür” diye belirtti.    ‘Ebeveynler zor durumda’   Fabrika, atölye ve hizmet birimleri gibi toplu üretim yapılan ve hizmet verilen yerlerde çalışanların korunmadığını ifade eden Sevil, şöyle konuştu: “Dolayısıyla tüm toplumun sağlığını korumayı esas alan tasarruflarda bulunulmamış oluyor. Halen hiçbir önlem alınmaksızın kalabalık alanlarda çalışmak zorunda bırakılan insanlarımız bulunmaktadır. Okulların tatil edilmesi ile birlikte çalışan kadınlar çok büyük bir mağduriyet içerisinde kalmıştır. Ebeveynlerin çocukları ile ilgilenebilmelerini sağlayacak bir düzenleme kimi belediyelerde ve kamu kurumlarında kısmen yapılmış olsa da fabrikalarda, atölyelerde böyle bir önlem alınmamış, çalışanlar kaderlerine terk edilmiş, devlet bu konuda bir kolaylık sağlanması için adım atmamıştır.”   ‘Paketten sadece hayal kırıklığı çıktı’    Cumhurbaşkanı  Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı 19 maddelik paketten işçiye, emekçiye, halka sadece hayal kırıklığının çıktığını dile getiren Sevil, “En düşük emekli maaşının bin 500 TL olacağı bir müjde gibi verilirken, emeklinin neden asgari ücret dahi alamadığı açıklanmamıştır. Çalışmadığı gün evine yiyecek ekmek götüremeyecek olanların bu süreci nasıl geçireceği üzerine hiçbir çalışma yapılmamıştır” ifadelerinde bulundu.   ‘Emek ve meslek örgütleri ile koordineli çalışılmalı’   Öncelikle siyasi iktidarın ve sorumlu bakanlıkların sağlık alanında örgütlü emek ve meslek örgütleriyle koordineli çalışmayı esas alması gerektiğini ifade eden Sevil, “Toplum her gelişmede kuşkuya yer bırakmadan bilgilendirilmelidir. Özel hastaneler kamu kurumları işleviyle, herhangi bir ücretlendirmeye gitmeden sağlık hizmeti vermelidir. Öğrenci yurtları yerine geçici olarak, kamu kurumları sosyal tesisleri, misafirhaneler, turizm işletmeleri ve oteller, sağlık hizmeti sunmaya ve karantinaya uygun hale getirilmelidir. Kamplar ve mülteci yerleşim alanları toplum sağlığına, insani yaşam koşullarına uygun olarak yeniden gözden geçirilmeli ve buralarda sağlık hizmetleri, barınma, temizlik, su, elektrik vb. gibi gerekli tıbbi ve insani tedbirler alınmalıdır. Su, elektrik, doğalgaz borçları silinmeli, ücretsiz kullanım sağlanmalıdır. Temizlik ve dezenfektan ürünleri ücretsiz olmalı” dedi.   ‘İşten çıkarmalar yasaklanmalı’    Çalışma yaşamında da düzenlemelere ihtiyaç olduğunu kaydeden Sevil, “Acil ve zorunlu haller dışında üretim ve hizmetler geçici askıya alınmalı, çalışanlar ücretli izinli sayılmalıdır. Üretim yapmak, hizmet vermek zorunda olan yerler için yedekli çalışma, vardiyalı çalışma planlanmalı, çalışma süreleri düşürülmelidir. İşsizler için herhangi bir koşula bağlı olmadan işsizlik fonundan aylık bağlanmalıdır. Zorunlu üretim hallerinde de herhangi bir ücret kısıntısına gitmeden çalışma süreleri kısaltılmalıdır. İşten atmalar yasaklanmalı, ücretsiz izin uygulamasına son verilmelidir” şeklinde konuştu.   ‘Bütçe halkın yararına harcanmalı’   Bütçenin işverenlerin değil halkın yararına harcanması ve yurttaşların ödenmeyen banka ve kredi borçları için erteleme getirilmesi gerekliliği üzerinde duran Sevil, ayrıca takibat işlemleri başlatılmaması, başlatılmış olanlarında durdurulması gerektiğini söyledi.    ‘Cezaevleri için düzenleme yapılmalı’    Cezaevlerindeki doluluk kapasitesine de değinen Sevil, “Çocuklu veya hamile kadın, hasta ve yaşlı tutuklu ve hükümlülerin durumları öncelikli olmak üzere, tutuklu ve hükümlülerin serbest bırakmak üzere hızla düzenleme yapılmalı, siyasi mahkumlar yapılacak düzenlemelerin dışında bırakılmamalıdır. Sosyal mesafe zorunluluğu siyasi iktidarın demokratik tepkileri bastırdığı, talepleri susturduğu bir sosyal kapatmanın vesilesi haline getirilmemelidir” diye konuştu.