‘İktidar salgına dönük çalışma yürütmek yerine belediyelere kayyım atıyor’ 2020-03-23 15:10:15   ANKARA - HDP Milletvekili Meral Danış Beştaş belediyelerine atanan kayyımlara ilişkin TBMM Başkanlığı’na araştırma önergesi verdi.    Önergede, “İktidarın mevcut salgına dönük çalışmalar yürütmek yerine belediyelere kayyım ataması; yönetimin Kürt halkına bakışını somut olarak ortaya koymaktadır” denildi.   Halkların Demokratik Partisi (HDP) Siirt Milletvekili ve Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, bu sabah Ergani, Silvan, Lice, Eğil ve Batman belediyelerine kayyım atanması ve belediye eşbaşkanlarının gözaltına alınmasına ilişkin Meclis’e araştırma önergesi sundu.   İçişleri Bakanlığı’nın Diyarbakır, Mardin ve Van Büyükşehir Belediye başkanlarının görevden alınarak yerlerine il valilerinin atanmasına ilişkin kararı 19 Ağustos 2019 tarihinde alınarak ülke gündemine girdiğini ve o tarihten bu yana HDP’li belediyelere yönelik gözaltı operasyonların devam ettiği belirtilen önergede, “Üstelik tüm ülkeyi ve tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgınının çok sayıda can aldığı ve olağanüstü önlemlerin alındığı bir dönemde iktidarın mevcut salgına dönük çalışmalar yürütmek yerine Batman, Ergani, Lice, Eğil ve Silvan belediyelerine kayyım ataması; yönetimin Kürt halkına bakışını somut olarak ortaya koymaktadır” denildi.   ‘AKP halk sağlığını düşünmediğini gösterdi’   Koronavirüs salgınından kaynaklı halkına çözüm üretmesi gereken iktidarın tavrının son derece vahim olduğuna dikkat çekilen önergede, “Bu noktada iktidarın mevcut salgının yarattığı kriz ortamını kendi lehine işlemler tesis edebileceği bir zemine çevirmesi ise kabul edilemezdir. Bundan da vahimi ise Covid-19’un herkesi tehdit ettiği, tüm kamuoyunun toplu ölümler yaşanmaması adına cezaevlerinin boşaltılmasını beklediği bir noktada, yeni kayyım atamaları ve gözaltı işlemleri; AKP’nin halk sağlığını hiçbir şekilde düşünmediğini ortaya koymuş olmasıdır” ifadeleri kullanıldı.   ’36 belediyeye kayyım atamıştır’   Yerel seçimlerden önce Sayıştay raporlarında kamuoyuna açıklandığı ve kayyımların belediyelere yönelik verdikleri zararların hatırlatıldığı önergede, şunlar kaydedildi: “Göreve gelen HDP’li belediye başkanları kayyımlardan devraldıkları belediyelerde yapılan akıl almaz harcamaları kamuoyuna duyurmuştur. Ancak ne var ki iktidar Kürt illerindeki belediyelere aktarılan kaynakları sorumsuzca kullanabilmek adına kayyım uygulamasını hayata geçirmiş; 3 büyükşehir, 1 il, 29 ilçe ve 3 belde belediyesine kayyım atamıştır. Bu kadar çok kayyım demek belediye seçimlerinde partimize oy veren milyonların demokratik taleplerini, seçme hakkını ve gösterdiği iradeyi yok saymaktır. Yerel yöneticileri görevden alacak olan halkın iradesi;  görevden alınma yöntemi de demokratik seçimlerdir. Seçme ve seçilme hakkı yok sayılarak bir bölge üzerinde kurulmaya çalışılan bürokratik-askeri hâkimiyet, hukuken başka bir rejime tekabül etmektedir.”   ‘Farklı amaçlar ortaya konuluyor’   Yapılan uygulamanın anayasa ile güvence altına alınmış olan seçme ve seçilme hakkına aykırı olduğu belirtilen önergede, “Dahası bu uygulamanın ülkede olağanüstü bir döneme denk getirilmesi çok daha başka bir amacı yani mevcut salgın ortamını otoriterleşmeyi artırmak, geçmişte yaptığı yanlış uygulamaları temize çekmek ve tüm istediklerini halka yaptıracak düzenlemeleri hayata geçirmek için bir fırsat olarak değerlendirme amacını ortaya koymaktadır” ifadelerinde bulunuldu.   Önergenin devamında şunlar belirtildi: “Mevcut iktidar, darbe girişimi ve ardından ilan edilen OHAL’i gerekçe göstererek seçimlerde kazanamamış olduğu yerel yönetimleri rövanşist bir bakış açısı ile iktidara yakın saflarda oldukları tüm kamuoyunun malumu olan kaymakam ve valileri kayyım atayarak yerel yönetimleri denetimi altında tutma saiki ile yasalara aykırı işlemler tesisi etmiştir. Şimdi ise bu tavrını Covid-19’un yarattığı olağanüstü dönemde devam ettirerek Kürt halkı başta olmak üzere kendisine muhalif gördüğü tüm kesimleri sindirmek için kullanmakta, kriz ortamını kendi lehine çevirmeye çalışmaktadır. Bu bahisle belediyelere ve belediye başkanlarımıza yönelik hukuk dışı uygulamaların değerlendirilmesi, araştırılması, ülkeye ve ülke demokrasisine verdiği zararların tespit edilmesi ve alınacak olan önlemlerin ivedilikle belirlenmesi çalışmalarının; halk iradesinin temsil edildiği bu çatı altında gerçekleştirilmesi demokrasinin gelişmesine sunacağı katkı ve Covid-19 salgının yaratacağı olası tahribatların önlenmesi açısından da son derece mühimdir.”