7 gün gözaltında kalan Eşbaşkan Berivan Kutlu hakarete maruz bırakıldı 2020-03-22 09:19:11   Rojda Aydın   ŞIRNAK– Urfa merkezli yürütülen soruşturma kapsamında 7 gün gözaltında tutulan yerine kayyım atanan Cizre Belediye Eşbaşkanı Berivan Kutlu, gözaltı sürecinde hem kendisine hem de bağlı olduğu partisi HDP’ye hakaretler edildiğini söyledi.    Urfa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında 12 Mart’ta Urfa, Diyarbakır, Şırnak ve Batman'da aralarında avukat, siyasetçi, yerine kayyım atanan Cizre Belediye Eşbaşkanı Berivan Kutlu, gardiyanların bulunduğu ve 12 hükümlünün dahil edildiği soruşturma kapsamında 40 kişi gözaltına alınmıştı. 2018 yılına ait dosya kapsamında "PKK/KCK Zindan Komitesi'nin iç ve dış koordinasyonu arasında bağlantı kurmak" iddiası ile 7 gün gözaltında tutulan yerine kayyım atanan Cizre Belediye Eşbaşkanı Berivan Kutlu, 19 Mart’ta çıkarıldığı mahkemede “adli kontrol” şartı ile serbest bırakıldı. 7 gün gözaltında tutulan Eşbaşkan Berivan, yaşadıklarını ve maruz bırakıldıklarını anlattı.   ‘Ters kelepçe ve hakaret ederek gözaltına aldılar beni’   12 Mart sabah 05.00 sıralarında evine baskın yapıldığını söyleyen Berivan, arama sırasında bilinçli bir şekilde evin dağıtıldığını söyledi. Baskının “örgüt üyeliği” iddiasıyla yapıldığını kaydeden Berivan, “Ev aramasının ardından ters kelepçe yaparak gözaltına almak istediler. Annem araya girerek izin vermemeye çalıştı. Anneme hakaret ve şiddet uygulanmasın diye araya girdim. Ardından ters kelepçe ve hakaret ederek gözaltına aldılar beni. İlk olarak beni Cizre ilçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürdüler ve akşam saatlerine doğru da bir ekiple beraber Urfa’ya götürüldüm. Bana yönelik farklı bir yaklaşımları vardı. Ben eskiden çok kez gözaltına alındım ama bu şekilde hiç gözaltına alınmadım. İşkence ve iradeyi yok ederek gözaltına almaya çalıştılar” dedi.      ‘Saldırılar karşısında giderek güçleniyorum’   “Polisler ellerimi arkadan ters kelepçe yaparak bir şey kazanmışlar havasındaydılar sanki” diyen Berivan, ters kelepçenin onlar için büyük bir başarı anlamı taşıdığını ve bu edayla suratlarında bir gülümseme olduğunu ifade etti. Ters kelepçenin başarı değil aksine bir korkunun açığa vurumu olduğunun altını çizen Berivan, “Bu onlar için bir başarı değil, sadece bir korkudur. Hiçbir zaman başımızı eğmedik ve eğmeyeceğiz. Onlar ellerimi tersten kelepçe yaptıklarında ben tam tersine güçlendim. Bizden korktukları için bunu yapıyorlar. Bir Kürt kadını olarak bu saldırılar karşısında giderek güçleniyorum” ifadelerini kullandı.       ‘Hem bana hem partime hakaretler edildi’   Cizre’de tutulduktan sonra Urfa’ya götürüldüğünü ifade eden Berivan, Urfa’ya gittikleri sırada yolda hem kendisine hem de bağlı olduğu partisi HDP’ye yönelik hakaretlerin edildiğini kaydetti. Berivan, “Hem bana hem partime hakaretler edildi. Tabi bu hakaretler karşısında ben de sessiz kalmadım ve gereken cevabı verdim. Jandarmalara ‘Jandarmaysan sadece işini yap. Bana, partime ve vekillerime hakaret etme gibi bir hakkın da yok’ diyerek tepki gösterdim. Arabada olan ve benimle konuşan kişi ‘senin gibi kanı bozuk olanları buradan kovacağız’ diyordu ve ben de ‘Ne olursa olsun bizler bu saldırılar karşısında durmaya devam edeceğiz. Saldırılarınızın karşısında boyun eğmeyeceğiz. İnsanlık düşmanlığı yapanlar kanı bozuktur’ dedim. Bana ve partime sürekli bir hakaret ve aşağılama durumu söz konusuydu” dedi.   ‘Savcının vereceği talimatı onlar veriyor’   7 günlük gözaltı süresince Urfa Haliliye Jandarma’da tutulduğunu dile getiren Berivan, gözaltı sürecinde maruz kaldıklarını şu sözlerle anlattı: “Beni Urfa’da tuttukları sırada bana yönelik kötü bir yaklaşımları vardı. Urfa’ya beni götürdükleri sırada aileme ve avukatıma haber vermediler. 2 gün sonra avukatım ve ailem benden haber alabildi. Tarihte çok kirli şeyler döndüğü için beni neden Urfa’ya getirdiler tedirginliği yaşadım. 7 gün gözaltında kaldım. Dosyanın içeriği o kadar boştu ki hangi gerekçe ile gözaltına aldıklarını dahi bilmiyorlardı. Biz gözaltına alındıktan sonra dosyayı Urfa’da kendi aralarında hazırladılar. Hukuka göre savcının talimat vermesi gerekirken onlar savcılığa talimat veriyordu. Kendi aralarında ‘dosyayı hangi savcılığa verelim’ diye konuşuyorlardı. 7 günün ardından 8’inci gün bizi adliyeye götürdüler.    Gizli tanık olan Rizgar adındaki şahıs hakkımızda ifadeler vererek, 20 yıldır parti ve kadın çalışmaları yürüttüğümü beyan etmiş. Ben bunu saklamıyorum ki kendimde söylüyorum. Evet, 20 yıldır bu çalışmalar içerisindeyim ve saklamıyorum. Benim siyasi bir kimliğim var. Hiçbir zaman bunu da inkar etmedim. Siyasetten ve partimden uzaklaştırmaya çalıştıklarını hissettim. Bize yaklaşımları çok farklıydı. Keyfi bir şekilde gözaltına alındık. Ama bilsinler ki hiç kimse bizi mücadelemiz ve direnişimizden vazgeçiremez. İrademizi hiçbir zaman yok sayamazlar.”