Fas Birleşik Sosyalist Parti Genel Sekreteri: Kürtler haklı bir mücadele veriyor 2020-02-27 09:02:27   Dilan Babat - Habibe Eren   ANKARA - Fas Birleşik Sosyalist Parti Genel Sekreteri ve Demokratik Sol Federasyon Sözcüsü Nebile Münip, Kürt halkının özgürlük ve kabul edilme mücadelesi verdiğini, bu mücadelenin de adil bir mücadele olduğunu kaydetti. Nebile, Türkiye’nin Kürt sorununa yaklaşımına ilişkin ise “Siyasi otoriterlerin bu hareketleri bastırma ve yok saymaktan vazgeçip bu soruna bir an önce çözüm bulmaları gerekmektedir” dedi.   Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP), 23 Şubat’ta Ankara Arena Spor Salonu'nda 4’ncü Olağan Büyük Kongresi'ne Ortadoğu’dan gelen katılımcılar “barış ve mücadelenin yükseltilmesi” mesajı verdi. Kongreye gelen kadınlardan biri de Fas Birleşik Sosyalist Parti Genel Sekreteri ve Demokratik Sol Federasyon Sözcüsü ve aynı zamanda Mağrip’te ilk kadın parti başkanı olan Nebile Münip idi. Nebile, Ortadoğu ve dünya siyaseti ile kadın mücadelesine ilişkin ajansımıza değerlendirmelerde bulundu.    ‘Uluslararası bir dayanışma olması zorunlu hale geldi’   HDP’nin kongresine katılmalarının kendileri için mutluluk verici ve partilerin böyle dönemlerde yakınlaşmasının önemli olduğunu belirten Nebile, “Dünyada yürütülen bu büyük ihanete karşı halkların kendi haklarına ve özgürlüklerine sahip olabilmesini, herhangi bir ayrımcılık olmaksızın bu noktaya gelinmesini önemsiyoruz. Bugünlerde tüm dünyada baskıların çok yoğun olduğu, demokrasiden ve hukukun üstünlüğünden uzaklaşıldığını görüyoruz. Halklara müdahale edildiğini ve savaşların çok yoğun devam ettiğini görüyoruz. Halklara ait zenginliklerin talan edilmesini görüyoruz. Bütün servetlerin, zenginliklerin bir azınlığın elinde biriktiğini görüyoruz. Bundan dolayı uluslararası bir dayanışma olması zorunlu hale geldi” dedi.   ‘Halkların emperyalist sömürüden kurtulması gerekiyor’   Halkların neo-liberal politikalara karşı mücadele ettiğini ve bu mücadelenin temelinin uzun süredir atıldığına dikkat çeken Nebile, dünyada gelişen eylemselliklere ilişkin ise şunları belirtti: “Aslında yoğunlaşmamız gereken gençliğin bu harekete dâhil edilmesidir. Gençliğin de bu sürece cevap olabilmek için kendisini geliştirmede ciddi bir pozisyon alması gerekir. Tecrübeleri paylaşmak gerekiyor. Bizim ülkemizde hem direnişte hem de bilimin ve ilmin kurtuluşu konusunda Arap baharı halkların hareketiydi. Korku ve korkutulma kültüründen kurtulmak için halkların hareketi önemli bir yere sahip. Esas olan mücadelelerin en önemli nedenlerden birisi de yolsuzluk ve hırsızlığa karşı mücadeledir. Bu mücadele de ancak halkların eşit şekilde zenginleşmesiyle sağlanabilir. Dolayısıyla halklarımızın emperyalist sömürüden kurtulması gerekiyor.”    ‘Türkiye farklılıkları kabul ederek çok şey kazanabilir’   Mevcut rejimlerin halkların eşitliğine inanmadığını belirten Nebile, konuşmasına şöyle devam etti: “Farklılıkların kabul edilmesi, bu farklılıkların karar alma mekanizmalarına dâhil edilmesiyle bir vatan kurulabilir. Halkın bir kesimini baskı altına almakla, yok etmeye çalışmakla bir vatan inşa edilemez. Türkiye halkların, farklı kesimlerin haklarına saygı duyarak ve farklılıkları kabul ederek çok şey kazanabilir. Birçok yerde toplumdaki farklılıkları ayrıştıran, ötekileştiren ve sorunları ortaya çıkaracak olan güçlerin ve yapıların olduğunu görüyoruz. Mağrip’te Amazilerin konuştuğu dili, resmi dil olarak yasalarımıza koyduk. Bizim farklı kimliklerimiz var, bu kimlikleri kabul etmemiz lazım. Bizim mücadelemizin bir yönü de budur. Aynı şeyin Türkiye’de olması gerekiyor.”   ‘Kadın mücadelesinin önünde üç sorun var’   Dünyadaki kadın mücadelesine de değinen Nebile, sadece Türkiye’de değil bütün dünyada kadın sorunun tek başına ele alınamayacağına dikkat çekti. Daha demokratik bir toplum inşası için ortak mücadele zemininde kadın sorunun ciddi bir şekilde ele alınması gerektiğini kaydeden Nebile, “Ülkelerimizde en azından kadın mücadelesinin önünde üç önemli problem vardır. Bunlardan birincisi, gerçek demokrasinin olmaması, ikincisi İslamcı yapıların baskısı ki bu son dönemlerde zirveye tırmandı ve kadın düşmanlığına kadar gidiyor. Öyle ki, kadının bir vesayet altında olması düşüncesi hâkim oluyor. Üçüncü sorun ise erkek egemenliğinin kadın üzerinde hem siyasi hem ekonomi anlamda pekiştirilmesi. Bu sistem hem eğitimde hem medyada kadına çok kötü bir imaj hazırlıyor. Onun için bu mücadele ilericilerin ve demokratiklerin mücadelesidir” sözlerini kaydetti.    ‘Kürtler kendi varlıklarını ispat etme mücadelesi veriyor’   Yıllardır mücadele eden, bunun yanı sıra baskılara maruz kalan bir Kürt halkı gerçekliğinin olduğunu ifade eden Nebile, son olarak şunları söyledi: “Kürtler özgürlük mücadelesi ve kabul edilme mücadelesi veriyor. Dünyada birçok ayrılıkçı halklar var ama Kürtler kabul edilme ve kendi varlıklarını ispat etme mücadelesi veriyor. Bu da adil bir mücadeledir. Bunun için siyasi otoriterlerin bu hareketleri bastırma ve yok saymaktan vazgeçip bu soruna bir an önce çözüm bulmaları gerekmektedir. Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki, bilimciler ve araştırmacılar bizi bizden iyi bilip, bizim zaaflarımızı köleleşmemiz için kullanıyorlar. Bu yüzden bunları bilmemiz gerekiyor. Bunları bilirken de özgürlüğümüzün bizim ellerimiz arasında olduğunu da unutmayalım. Biz dünyayı anlarsak bu yıkımı ve savaşı ortadan kaldırabiliriz.”