Serpil Kemalbay: Kadınların yaşamsal sorunlarını erteleyemeyiz 2020-02-04 09:04:23   Dilan Babat   ANKARA - HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, AKP’nin “mağduriyet” üzerinden yaptığı sosyal yardımların yoksulluğu arttırdığını belirterek, “Bugünün acil sorunları var. Sermaye yanlısı bu iktidarı yıktıktan sonra çözeriz diyemeyiz. Kadınların yaşamsal sorunlarını geleceğe ertelemeden, bugünden yarına ayakta kalma yollarını birlikte yaratabilmeye ihtiyacı var” dedi.   Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi, Ankara’da 18-19 Ocak’ta “Özgürlükte ısrarcı mücadelede kararlıyız” şiarıyla konferans gerçekleştirdi. İki günlük konferansın ardından açıklanan sonuç bildirgesinde, kadın bütçesini oluşturma, kadın yoksulluğuna karşı çözümler ve politikalar da yer aldı.   HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, sonuç bildirgesinde yer alan kadın yoksulluğuna çözüm geliştirme ve buna yönelik politikalara ilişkin konuştu.    ‘Kadınlar eve hapsediliyor’   Ekonomik kriz, gelecek kaygısı, umutsuzluk ve intiharların dayanılmaz boyutlara geldiğini belirten Serpil, “Bu tablonun ağır yükü kadınların sırtında” dedi. Kadınların istihdamın dışına atıldığını, çocuk doğurmaya, sessizce ev içi rolleri üstlenmeye mahkum edildiğini vurgulayan Serpil, “Sermayenin saldırılarının meralarımıza, bahçelerimize, bağlarımıza kadar dayanması kadınları geçim kaynaklarından daha da uzaklaştırıyor. AKP iktidarının kadın emeğini değersizleştiren, kadınları eve hapseden, doğasını talan eden, kadınları güvencesiz bir hayata mahkum eden politikalarını kabul etmiyoruz” ifadelerini kullandı.   ‘Kadın emeği eksenli çalışmalarımızı artıracağız’   Kadınların yaşamlarını kendi ellerine alacağı, özgürleştirici bir ekonomik ve sosyal politikaya ihtiyaç duyulduğunu belirten Serpil, “Bugünün acil sorunları var. Sermaye yanlısı bu iktidarı yıktıktan sonra çözeriz diyemeyiz. Kadınların yaşamsal sorunlarını geleceğe ertelemeden, bugünden yarına ayakta kalma yollarını birlikte yaratabilmeye ihtiyacı var. Örgütlülüğümüzle, dayanışmamızla bunu başarabiliriz diye düşünüyoruz” diye vurguladı. Serpil, kayyımlardan önce yerel yönetimlerde kadınları güçlendirici politikaları hayata geçirdiklerini ancak kayyımların bu kurumlara, dernek ve kooperatiflere saldırdığını belirterek, şöyle devam etti: “İktidar kadının güçlenmesini varlığına tehdit olarak gördüğü için bunu yaptı. Yeni koşullarda da bu hedeflerimize doğru yeniden nasıl ilerleyebiliriz sorusuna cevap bulmalıyız. Bunun için mücadeleyle, dayanışmayı iç içe geçirerek kadın emeği eksenli çalışmalarımızı arttıracağız. Dayanışma ekonomileri oluşmasına önayak olmak, kooperatifler, geçimlik ekonomileri desteklemek, birlikler oluşturmak istiyoruz.”   ‘Daha fazla inisiyatif almaya kararlıyız’   HDP’nin bir kadın partisi olduğunu hatırlatan Serpil, “Şimdiye kadar eşbaşkanlık, eşsözcülük, eşit temsil konularında eksiklerimize rağmen önemli yol aldık. Bunu daha da ileri taşımak için yapısal olarak kendimizi daha iyi organize etmeliyiz, cinsiyet eşitlikçi ve özgürlükçü anlayışla partinin bütün çalışmalarını şekillendirebilmeliyiz. Kaynaklarımızı bu amaçla seferber etmekten geri durmamalıyız. Konferansımızda bu konudaki tekrar eden eksiklerimizi tespit ettik. Kadın bütçesi bunlardan biri ve kadın bütçesinin oluşturulmasından genel bütçenin yönetilmesine kadar kadınlar olarak daha fazla inisiyatif almaya kararlıyız” diye konuştu.   ‘Cinsiyetçi iş bölümü iş yaşamına da uzandı’   İşsizlik verilerinin Türkiye tarihinin en yüksek noktasında olduğunu, kadın işsizliğinin ise cinsiyet eşitsizliğinin kanıtı niteliğinde olduğunu ifade eden Serpil, TÜİK’in “şişirilmiş verilerinde bile” kadın istihdamının yüzde 30’ları geçemediğine dikkat çekti. Serpil, cinsiyetçi iş bölümünün iş yaşamına da uzandığını kaydederken, “Kadınların çalıştığı işlerin büyük kısmı düşük statülü, düşük ücretli, güvencesiz işler. Toplumda her geçen gün daha fazla görünür olan cinsler arasındaki çatışmanın, erkek-devlet şiddetinin temelinde kadının bedeninin, emeğinin, kimliğinin tahakküm altına alınmasına karşı kadınların direnişi var. Bu mücadeleye güç katmak, kadın dayanışması, feminist dayanışmanın yanı sıra enternasyonal kadın dayanışmasını da örmek sorumluluğu ile karşı karşıyayız” ifadelerinde bulundu.   ‘Emeklilik hakkı ve sosyal güvence için çalışacağız’   “Bir yandan kadın işçilerin yanında olacağız, sendikalarda ve alanlarda kadın direnişlerine güç vereceğiz. Bir yandan da ev içi emeğin görünürlüğü ve ev emeğinin değerinin tanınması için mücadelemizi yükselteceğiz” diyen Serpil, ev emekçisi kadınların emeklilik hakkına ve sosyal güvenceye kavuşmasını için çalışacaklarını vurguladı. Mahalle kreşleri başta olmak üzere kamu hizmeti olarak her çocuğa anadilinde kreş ve parasız eğitim sağlanmasının, bakım işlerinin kamusal hizmet olarak sunulmasının kadınlardan yana demokratik bir toplum yaratmak için önemli olduğunun altını çizen Serpil, “Kadın emeğinin en çok sarf edildiği evlerimizde de demokrasinin hayata geçmesini önemsiyor, evlerdeki yükü erkeklerle eşit paylaşmak için de mücadelenin önemine inanıyoruz” dedi.   ‘Yardımlar artık yoksulluğun sebebi haline dönüşüyor’   Serpil, AKP iktidarının “sosyal yardımları” her yıl artırmakla övündüğünü ancak sosyal yardımların hala Ekonomi Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD ) ülkeleri seviyesinin çok gerisinde olduğunu kaydetti. “İktidarın ‘mağdurluğun ispatlanması’ esasına göre verdiği yardımlar, kadınların yoksulluğuna pansuman dahi olamıyor” diyen Serpil, bu yardımları alabilmek için “mağdur olma şartını gerçekleştirmeyi bir başarı olarak görmeye başladığını” dile getirdi. Serpil, “Bugüne kadar AKP’nin uyguladığı sosyal politikanın kadın yoksulluğunu ortadan kaldırmadığı, aksine yoksulluğu kalıcılaştırdığı ve katmanlaştırdığı tespit edildi.  Dolayısı ile yardımlar artık yoksulluğun sebebi haline dönüşüyor. HDP olarak sosyal hak olarak sosyal politikanın hayata geçirilmesi gerektiğini savunuyoruz. Örneğin her yurttaş asgari düzeyde elektrik, su, doğalgaz, barınma ve iletişim gibi temel ihtiyaçlara şartsız olarak sahip olabilmeli. Arsenikle ailesiyle birlikte intihar eden kadını düşünelim. Öldükleri gün BEDAŞ elektriklerini kesmişti. Böyle bir sosyal politika olsaydı şimdi yaşıyor olacaklardı” şeklinde konuştu.   ‘Kadın inisiyatiflerin desteklenmesi kadınlara güç verecek’   Kadınların eşit ve özgür bireyler olarak toplumda yer alabilmelerini sağlayacak, cinsiyetçi toplum yapısını dönüştürecek politikalara ihtiyaç duyulduğunu vurgulayan belirten Serpil, “Eğitimde en çok ayrımcılığa uğrayan toplum kesimini oluşturuyor, bakım emeği kadınlara atfedildiği için sömürülüyor ve eziliyor. Kadınların sağlığa ve eğitime erişiminin sağlanması, kreş ve bakım hizmeti sunan kamusal tesislerin kurulması ve her yurttaşın bu haklardan eşit şekilde yararlanmasını sağlayacak sosyal politikalar toplumu da kadını da güçlendirecektir. Kadınlara iyi işler sağlanmasını önemsiyoruz, bunun kadar dayanışma kooperatiflerinden dayanışma ekonomilerine kadın inisiyatiflerinin desteklenmesi kadınlara güç verecek politikalar olarak görüyoruz” ifadelerini kullandı.   ‘Sosyal politikamız bu alanlara güç vermeli’   Kadının şiddete karşı korunmasında sığınaklar ya da kadın dayanışma merkezlerinin güncelliğini koruduğunu ifade eden Serpil, şunları söyledi: “Kadının değil şiddet uygulayan erkeğin tecrit edilmesi gerekiyor ve kadınların özsavunmalarını kurmaları şiddeti önlemek için son derece önemli. Sosyal politikamız bu alana güç vermeli ve bu konulara da yoğunlaşmalı diye düşünüyorum. Yine, kadına yönelik şiddet konusunda cezasızlık politikalarına karşı seferber olmalıyız. LGBT+’ların eşit yurttaşlar olduğunun kabulü ve haklarının savunulması için de sosyal politika geliştirmeliyiz.  Son olarak 6284 sayılı yasa ve İstanbul Sözleşmesi gibi mevzuatın da sosyal politikaya içerilmesi son derce önemli diye düşünüyoruz.”