Faillere uygulanan ‘iyi hal’ indirimi Meclis gündeminde 2019-12-31 13:08:11   ANKARA - HDP’li Serpil Kemalbay, kadın katliamı davalarında faillere uygulanan “iyi hal” ve “haksız tahrik” indirimlerini Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’e sordu.    Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, kadın katliamı davalarında faillere uygulanan “haksız tahrik” ve “iyi hal” indirimlerine ilişkin Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün yanıtlaması istemiyle Meclis Başkanlığı’na soru önergesi verdi. Önergede, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun kasım ayında erkekler tarafından en az 39 kadının 2019’un ilk 11 ayında ise toplamda en az 430 kadının katledildiğine dair verilerine yer verildi.    Kadına yönelik aile içi şiddet nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) Türkiye’ye karşı açılmış Nahide Opuz davasına ilişkin kararın hatırlatıldığı önergede,  “AİHM, tarihinde ilk defa aile içi şiddete karşı yurttaşını koruyamadığı gerekçesiyle bir devleti mahkûm etmiştir.  Nahide Opuz kararında AİHM oybirliğiyle, Türkiye'nin şiddet gören bir kadını, savcılığa başvurduğu halde, eşinden koruyamayarak ayrımcılık yaptığına hükmetmiştir” ifadeleri kullanıldı.   Önergede, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’den şu soruları yanıtlaması istendi:    “*Mahkemelerin uygulamalarında kadın cinayetlerine karşı cezai yaptırımların ve caydırıcılığının sağlanmamasının, ayrımcılığın nedeni nedir?   * ‘Fakat bugün davada katilin yargılanması yerine annemi yargıladılar’ diyen Fatma Şengül’ün kızının sesine kulak verilecek midir? Kadın cinayetlerinde ‘haksız tahrik’ ya da ‘iyi hal indirimleri’nin vicdanları yaraladığı ortadayken kadın katillerinin sürekli olarak cezalarının hafifletilmesi cinsiyetçi yargının varlığına işaret etmiyor mu?    *Fatma Şengül’ün avukatlarının mesafenin keşfi, katilin evinin civarındaki marketlerin keşfi, telefon kayıtları, iş yeri kamera kayıtlarının incelenmesine yönelik talebine ‘Başka işim yok bununla mı uğraşacağım’ diyen savcı hakkında bir işlem başlatılmış mıdır?   *Mahkemece müebbet hapis cezası istenmesine rağmen 20 dakikalık aradan sonra haksız tahrik indirimi ile 18 yıl ceza verilmesi yasalara ve uluslararası sözleşmelere göre nasıl mümkün olmaktadır? Mahkemelere yön veren adı konmamış, gölge bir hukuk mu vardır?   *Bakanlığınızca yayınlanan kadına şiddet genelgesinde yer alan sosyal medya paylaşımlarına yönelik ‘gizlilik’ düzenlemesi ile kadınlara yönelen şiddetin üstü örtülmeye mi çalışılıyor? Cezasızlık politikalarına verilen tepkilerin ortadan kaldırılması mı hedefleniyor?    *Kadına Şiddet Genelge hazırlığı öncesi barolardan 6284 Sayılı Kanunun uygulanmasında karşılaşılan sorunları içeren yazı istenmesine rağmen hazırlanıp gönderilen sorun ve taleplere bakanlığınız genelgesinde yer verilmemesinin nedeni nedir?   *İlk imzacısı bulunduğumuz İstanbul Sözleşmesi ve 6284 Sayılı Kanunun uygulanmamasının nedeni nedir?   *Yargıda cinsiyetçiliğe, ayrımcılığa, hukuk kurallarının ve uluslararası sözleşmelerin her mahkemede farklı şekilde uygulanıyor olmasına yönelik bakanlığınızın bir çalışması var mıdır?    *Başkanlığınızda AKP’nin hukukçu milletvekillerinin insan hakları, demokrasi ve yargıya güven konularındaki eleştirileri ortadan kaldırmaya yönelik toplanması aslında adaletin olmayışının iktidar partisi tarafından da ifşası anlamına mı gelmektedir?     *Yargıya olan güveni sağlamaya ve özellikle OHAL sonrası daha da kangrenleşen hak ve hukuk tablosunu ortadan kaldırmaya yönelik bakanlığınızın bir çalışması olacak mıdır?   *Bakanlığınız kadın cinayetlerinde 6284 ve İstanbul Sözleşmesi başta olmak üzere var olan yasaların, yasa uygulayıcıları tarafından yok sayılması ile ilişkili olduğunun farkında mıdır? Erkek şiddetine suç değil de kusurmuş gibi yaklaşılmasının kadın cinayetlerinin sayılarını her geçen gün daha da arttırıldığı düşünüldüğünde bakanlığınızca yapılacak bir çalışma programı bulunmakta mıdır?     *Artarak çoğalan hegemonik erkekliği besleyen yargıçların ortaya çıkardığı pratiklere yönelik olarak ne tür çalışmalarınız olacaktır?”