‘İktidar kadının kendini ifade etmesini tehlike olarak görüyor’ 2019-11-10 09:14:46   VAN - Belediye eşbaşkanlarının gözaltına alınması ve kayyım atanmasına ilişkin konuşan HDP Van Milletvekili Muazzez Orhan, “Kayyım atamaları ile amaçlananı iki şekilde açıklayabiliriz. Biri Kürt halkını inkar, imha politikalarıyla bastırmak, diğeri ise kadının siyasette görünür kılınmasını amaçlayan eşbaşkanlık sistemini hedef almaktır. İktidar kadının kendini ifade etmesini tehlike olarak görüyor” dedi.   Van Büyükşehir Belediyesi’ne 19 Ağustos’ta kayyım atanmasının ardından Erciş, Saray ve İpekyolu ilçe belediyelerine de kayyım atandı. 3 gün önce İpekyolu Belediye Eşbaşkanları Şehsade Kurt ve Azim Yacan evlerine baskın yapılarak gözaltına alınırken, yerlerine İlçe Kaymakamı Sinan Aslan kayyım olarak atandı. Eşbaşkanlar ilçe için kısa sürede birçok proje hayata geçirirken, 5 yıllık stratejik yerel yönetim planlaması için ilçeye bağlı köy ve mahallelerde halkla bir araya gelerek önerilerini aldı. Halkın talepleri doğrultusunda spor kompleksleri, kadın yaşam merkezi, kadına yönelik şiddete karşı ‘Alo şiddet hattı’ ile kültürel, sanatsal alanlarda birçok çalışma hayata geçirildi.   HDP Van Milletvekili Muazzez Orhan kayyım atamalarının, iktidarın kendisi gibi düşünmeyen herkesi terörize etme politikasının sonucu olduğunu belirterek, “Özellikle Kürtler ve Kürtlerin yanında yer alan sol, sosyalist, demokratik güçlere karşı hayata geçirildi” sözlerini kullandı.   ‘Medya aracılığıyla eşbaşkanlarımız terörize ediliyor’   31 Mart yerel seçimlerden bu yana İpekyolu ile birlikte partisinin 16 belediyesine kayyım atandığını hatırlatan Muazzez, “Hiçbir dayanağı olmayan, çeşitli söylemlerle yaratılan suçlamalarla belediye eşbaşkanlarımız görevlerinden alındı. Bizler bu zihniyetle yeni tanışmadık. 17 yıldır bu zihniyet var” dedi. Belediye eşbaşkanlarına dönük ciddi bir algı operasyonu yürütüldüğünü belirten Muazzez, “Sanki belediye eşbaşkanlarımız bir suç işlemiş gibi, abartılı bir gözaltına alma şekliyle gösteriyorlar. İktidarın arka penceresi durumundaki medya aracılığıyla aslında hiç olmayan bir şeyi Türkiye halkalarına, kendi tabanına duyurarak yapıyor. Eşbaşkanlarımızı bu şekilde kriminalize ederek, terörize ederek toplumda bir algı yaratmaya çalışıyorlar” ifadelerini kullandı.   ‘Kayyım atamalarının amacı irade gaspı ve eşbaşkanlık sistemine saldırıdır’   Gözaltına alınarak serbest bırakılan ya da tutuklanan eşbaşkanlarına dönük suç teşkil eden herhangi bir delilin olmadığına dikkat çeken Muazzez, “Kayyım atamaları ile amaçlananı iki şekilde açıklayabiliriz. Birincisi halkın iradesini kabul etmeme, tanımama, inkar, imha politikalarının devam etmesi. Diğer yönüyle de partimizin Kürt kadın mücadelesinin tüm dünya kadınlarına armağan ettiği, eşbaşkanlık sistemine düşmanlık olarak özetleyebiliriz” dedi.   ‘İktidar kadının kendini ifade etmesini tehlike olarak görüyor’   Eşbaşkanlık sisteminin eşit temsiliyet, kadının kendini ifade etmesi, haklarıyla, yaşamlarıyla ilgili karar alması olduğunu ifade eden Muazzez, “İktidar ise kadının kendini ifade etmesini tehlike olarak görüyor” sözlerini kullandı. “Bu ülkenin halklarının, tüm inançların, kadının, erkeğin, gencin bir arada yaşadığı bir partiyiz” diyen Muazzez, tüm kirli politikalara karşı mücadele edeceklerinin altını çizdi. AKP’nin artık topluma verecek hiçbir şeyinin olmayışı nedeniyle bu tür saldırgan politikalar uyguladığını ifade eden Muazzez, “Son dört yıldır partimize yönelik ciddi bir baskı var. Kayyım atamalarını daha seçim sürecinden dile getirmişlerdi. Bunu da tek tek hayata geçiriyorlar ama inkar ve imha politikaları sonuç vermeyecek. Bu anlayışla mücadele etmeye devam edeceğiz” diye konuştu.