HDP, katılmadığı Newroz’dan dolayı ceza alan Kader’i sordu 2019-10-17 13:53:55       ANKARA - HDP Milletvekili Meral Danış Beştaş, 2015 Newrozu’na katıldığı iddiasıyla, kimi görüntülerde yüzü kapalı kişiye benzediği için yargılanan ve ceza alan Kader Baysal’ı Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’e sordu. Meral, “Kuvvetle muhtemel ibaresi ise yüzde 70 oranında bir kesinlik içermekte olup, Kader Baysal’ın fotoğraftaki kişi olmama ihtimali değerlendirme dışı bırakılmıştır” dedi.   Halkların Demokratik Partisi (HDP) Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş, 2015 yılı Newroz kutlamaları sırasında gerçekleşen eylemlere katıldığı iddiasıyla yargılanan ve ceza alan Kader Baysal’ı Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’e sordu. Meclis’e sunduğu soru önergesiyle konuyu gündeme taşıyan Meral, şu an Siirt E Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan Kader’in, belirtilen tarihteki Newroz kutlamalarına hiç katılmadığını kaydetti.   ‘Fotoğraftaki kişinin Kader olmama ihtimali değerlendirilmedi’   “Yargılama esnasında tek bir bilirkişiden rapor alınmış olup o raporda da ‘kuvvetle muhtemel’ ibaresiyle fotoğrafta yer alan kişinin Kader Baysal olduğu kanaatine varılmıştır. Kuvvetle muhtemel ibaresi ise yüzde 70 oranında bir kesinlik içermekte olup bu bağlamda Kader Baysal’ın fotoğraftaki kişi olmama ihtimali değerlendirme dışı bırakılmıştır” diyen Meral, şunları kaydetti: “Yine söz konusu tarihte sorunlu bir gebelik geçiren Kader Baysal’ın sağlık durumuna dair bir değerlendirme yapılmamıştır. Sorunlu bir gebelik geçirmekte olan bir kişinin bir gösteriye katılmasının yaratacağı risklerin yargılama esnasında değerlendirilmemesi de yalnızca ceza verme saikiyle Kader Baysal’ın yargılandığına dair şüphe barındırmaktadır. Oysa ceza muhakemesinin temel ilkelerinden birisi ‘şüpheden sanık yararlanır’ ilkesidir.   Ortada açık bir şüphe olmasına rağmen başkaca bir delile başvurulmaksızın Kader Baysal hakkında hüküm kurulması yasaya ve usule aykırıdır. Üstelik Kader Baysal bu yargılamanın başlangıcındaki tutukluluk süresi içerisinde cezaevinde bir bebeğini düşürmüş, hâlihazırda 3 yaşında olan kızı Berçem Arjin’i ise cezaevi koşullarında büyütmek durumunda bırakılmıştır.”   Meral, Adalet Bakanına şu soruları yöneltti:   “* Kader Baysal davasından ve yargı sürecinden haberdar mısınız?   * Mahkemenin bir an evvel birilerini cezalandırma saikiyle ceza hukukunun temel ilkelerini hiçe sayan yaklaşımı hukuka olan güveni zedelemiyor mu?   * Kader Baysal için neden şüpheden sanık yararlanır ilkesi devre dışı bırakılmıştır?   * Neden Kader Baysal’ın başka bilirkişi raporu alınmasına dair talebi reddedilmiştir?   * Mahkeme kararlarında da açıkça yer aldığı üzere yüzleri tanınmayacak şekilde kapalı olan kişilerin kim oldukları araştırılmaksızın benzerleri üzerinden suçlu yaratılmıştır?   * Mahkemelerin söz konusu Kürtler ve muhalifler olduğunda hukukun temel ilkelerinden ve yasalardan taviz vermesinin izahı nedir?   * Hukuk kuralları kişilere ve coğrafyaya göre farklılık gösterir mi? Bu uygulamalar en başta anayasaya aykırı değil mi?   * Neden mahkemeler söz konusu Kürtler olduğunda anayasal suç işlemeyi dahi göze alabilmektedirler? Bu güç ve yetkiyi nereden alıyorlar?   * Yalnızca yüzde 70 oranında bir benzerlik saptandı diye masum bir kişinin ceza almasından nasıl bir kamusal yarar umulmuştur?   * Bir başkasına benzemek suç mudur?   * Kader Baysal’ın suçsuz olduğu halde kaldığı cezaevinde düşük yapması ve kızı Berçem Arjin’i cezaevinin olumsuz koşullarda büyütmek zorunda kalması gibi ödediği son derece ağır bedellerin telafisi mümkün olmayacağından bahisle yargı makamları masum bir kimse hakkında karar verirken neden sorumlu davranmamıştır?   * Kader Baysal’ın yargılaması istinaf mahkemesince onanmış olup olağanüstü yargı yollarına başvurulması ve Baysal ile ailesinin mağduriyetinin giderilmesi sağlanacak mıdır? Bu konuda nasıl bir çalışma yürütülecektir? Yargı yetkisini kişilerin zararına kullanan yargı görevlileri hakkında idari ve cezai işlem yapılacak mıdır?   * Kader Baysal’ın masumiyeti ortaya çıktığı vakit ödediği bedellerin sorumlusu kim olacaktır?”