Kürt siyasi parti ve yapıları: TSK bölgeden çekilmelidir 2019-10-11 14:21:42   DİYARBAKIR - Diyarbakır’da yaptıkları ortak açıklama ile Türkiye’nin yürüttüğü operasyona tepki gösteren Kürt siyasi parti ve yapıları, Kürt halkı ve Kürdistan’a yönelik olduğunu belirtikleri saldırıların bir an önce durdurulmasını ve TSK'nin bölgeden çekilmesini istedi.   Kürt siyasi parti, yapı, oluşum ve hareketleri, Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik operasyona dönük tepkilerini Diyarbakır’da yaptıkları ortak açıklama ile gösterdi. Hazırlanan metnin altında Azadi Hareketi, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Demokratik Partisi (HDP), Kürdistan Komünist Partisi (KKP), Partîya Azadi, Kürt Demokratlar Platformu (PDK), İnsan ve Özgülük Partisi (PİA), Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK), Türkiye Kürdistan Demokrat Partisi (TKDP) yöneticilerinin imzaları yer aldı.   PSK İl Örgütü binasında yapılan ortak açıklamada, hazırlanan metnin Kürtçesini PSK Genel Başkanı Mesut Tek, Türkçesini ise DBP Eş Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Şirin Tunç okudu.   “Saldırılar durmalı, TSK bir an önce Güneybatı Kürdistan'dan çekilmelidir” başlığı taşıyan metinde şu ifadeler yer aldı:     “Türk Silahlı Kuvvetleri uluslararası kamuoyunun ciddi ikaz ve kaygılarına rağmen, BM Sözleşmesinde yer alan devletlerin egemenlik haklarına ilişkin prensiplerini çiğneyerek, Rojava Kürdistan'ına karşı askeri saldırılara başladı.    Yaşam hakkı en temel insan hakkıdır. Savaşlar bu hakkı yok ederler. Temiz savaş yoktur, mağduru sivil halktır. Daha şimdiden onlarca sivilin yaşamına ve bir o kadar da yerleşim alanının yerle bir olmasına yol açan bu saldırılar, hükümet yetkililerin iddialarının aksine, barış, huzur ve güveni sağlayamayacak, aksine başta Suriye olmak üzere tüm Ortadoğu ve Türkiye'deki kaosu daha da derinleştirecektir.    Kamuoyunu manipüle etmeye yönelik   AK Parti hükümetinin, devletin askeri ve sivil yöneticilerinin saldırılara gerekçe olarak gösterdikleri ‘terör koridoru’ söylemi, kamuoyunu manipüle etmeye yöneliktir. Burası Kürd halkı ve öteki azınlıkların üzerinde birlikte yaşadıkları Kürdistan topraklarıdır ve bu saldırılar Kürdistan'a yöneliktir.    Hükümetin iddiasının aksine, bugüne kadar Suriye Kürdistan’ından Türkiye'ye yönelik hiçbir saldırı olmamış, bu ülkenin güvenliğini tehlikeye sokacak bir girişimde bulunulmamıştır.    Türkiye uzatılan barış elini tutmadı   Güneybatı Kürdistan'ın siyasi güçleri her zaman Türkiye'ye barış elini uzattı ama Türkiye bu eli tutmadığı gibi, Kürt sorununa ilişkin geleneksel devlet politikası uyarınca, buradaki gelişmeleri ve yapıyı ‘ulusal güvenliği’ için tehdit olarak algıladı.    Saldırının asıl nedeni budur, devletin halkımızın diğer parçalardaki mücadelelerine olan karşıtlığıdır, ‘Kürt anasını görmesin’ politikasının tank, top ve savaş uçaklarıyla hayata geçirilmesidir.  Bu saldırılar, faşistler ve Türk ırkçıları tarafından her fırsatta hayata geçirilen Kürt düşmanlığını daha da kışkırtacaktır, Türkiye'deki gerginliği artıracaktır.    Fırlatılan füzeler halkın lokmasını daha da küçültecek   Hükümetin, son gelişmeleri bahane ederek Olağanüstü Hal ilan etmesi, zaten kuşa çevrilmiş olan demokratik hak ve özgürlükleri tümden rafa kaldırması her an gündeme gelebilir.  Fırat'ın Doğu'suna fırlatılan füzeler, aynı zamanda ekonomik sorunlarla boğuşan, her gün yapılan zamlar altında inleyen halkın lokmasını daha da küçültecektir.    Özcesi, bu saldırıların faturası, başta Kürtler olmak üzere tüm vatandaşlara ve demokrasi güçlerine kesilecektir.    TSK bir an önce Güneybatı Kürdistan'dan çekilmeli    Bu nedenle biz aşağıda imzası olan parti, siyasi yapılar, siyasi oluşumlar ve hareketler olarak saldırıların durdurulmasını, TSK'nin bir an önce Güneybatı Kürdistan'dan çekilmesini talep ediyoruz. Başta ABD olmak üzere AB ve uluslararası toplumu ve kuruluşlarını, kamuoyunu saldırılarını durdurması için Türkiye'ye yönelik baskılarını artırmaya çağırıyoruz.  Türkiye'deki demokrasi, barış ve özgürlük güçleri, emek örgütleri ve sivil toplum kuruluşları saldırılara karşı seslerini yükseltmelidirler.”    ‘Savaş gerekçesiyle baskılar artırılıyor’   HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Hülya Alökmen ise, partililerine yönelik dün parti binası önünde yaşanan polis müdahalesine dair konuştu. Hülya, AKP-MHP iktidarının savaşı gerekçe göstererek baskılarını arttırdığını söyledi.