Hem şiddet uygulayanlar hem de emri verenler hakkında suç duyurusu 2019-09-09 09:08:56   ANKARA - Ankara’daki kayyım protestosu sırasında işkenceyi aratmayan uygulamalara maruz kaldıklarını belirten HDP Ankara İl Eşbaşkanı Zeyno Bayramoğlu ve parti üyesi Betül Koca, hem şiddeti uygulayanlar hem de emri verenler hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi.    Halkların Demokratik Partisi’ne (HDP) dönük baskı ve saldırılar, 19 Ağustos’ta üç büyükşehir belediyesine kayyım atanmasıyla artarak devam ediyor. Sandık iradesinin gasp edilmesine karşı gerçekleştirilen eylem ve etkinliklerin Valilik kararıyla yasaklanması ise sokaklarda işkenceyi aratmayan uygulamalara neden oluyor. HDP Ankara İl Eşbaşkanı Zeyno Bayramoğlu ve parti üyesi Betül Koca, hem kendilerine hem de partilerine yönelik saldırıları değerlendirdi.    Emniyet mensuplarının kendilerini yasalardan üstün gördüklerini ve demokratik haklarını sürekli engellediklerini belirten Zeyno Bayramoğlu, “Bizler diyoruz ki; ‘Valilik, Anayasa’nın üzerinde değildir.’ Anayasa’nın 2911 düzenlemesinin çok net olduğunu ve Valiliğin kararlarını hiçbir şekilde tanımadığımızı belirtiyoruz. Yasa dışı bir şey yapmıyoruz tamamen yasal hakkımızı kullanmak istediğimizi söylüyoruz. Kayyım atayarak, seçilmiş belediye başkanlarını görevden almak gibi bir durum var. Bunun yanı sıra bu ülkede her şey toz duman olmuş ve artık hiçbir şeyden eser kalmamış. Tabi ki de yurttaşlar olarak bu haksızlığa ses çıkaracağız. ‘Valiliğin izni yok, gözaltına alırız’ söylemleri bizi geri çeviremez. Sokağa çıkma hakkımız Valiliğin iki dudağı arasında değildir ve biz bir siyasi partiyiz.  Hiç kimseye haber vermeden çıkar eylemimizi barışçıl bir şekilde yaparız” dedi.    ‘İşkence yapanlar hakkında suç duyurusunda bulunacağız’   Geçtiğimiz günlerde Ankara’da gerçekleştirilen kayyım protestosu sırasında maruz kaldıkları saldırı ve şiddeti hatırlatan Zeyno, işkenceyi aratmayacak uygulamalara maruz kaldıklarını söyledi. Yapılan gözaltı esnasında sürekli hakaretlere maruz kaldıklarını vurgulayan Zeyno, “Bu ülkedeki cezasızlık politikasından yararlanacaklarını bildikleri için bizlere istedikleri gibi hakarette bulunabiliyorlar.  Ancak biz onlara saygıyı da, direnmeyi de, bu ülkeye bir gün demokrasiyi getireceğimizi de öğreteceğiz. Bir adım bile geri atmayacağız.  Geri adım atmadığımızın farkındalar ve bu yüzden sert müdahalelerde bulunuyorlar.  Onlar bu şekilde davranmaya bizler de direnmeye devam edeceğiz. Ankara’da bulunan polislerin işkenceyi aratmayacak uygulamalarını yasal yollarla, suç duyuruları ile kamuoyuyla paylaşacağız. İşkenceyi aratmayacak uygulamaları sineye çekecek değiliz” diye konuştu.     ‘Direngen kesimin görülmesini istemiyorlar’   Toplumun her alanına sirayet eden erkek egemen zihniyetin eylem ve etkinlikler sırasında kadınlara yönelik farklı bir boyut kazandığını ifade eden Zeyno, “Biz kadınlar ve toplum, kayyımların hiçbir karşılığının olmadığını, aslında iktidarın farkında olduğu gibi bizlerde farkındayız. Direngen kesimin görülmesini istemiyorlar. Kendi medya kuruluşlarından, yazılı basınlarından herkesin bununla yetineceğini görebiliyorlar. Bunların kendi tabanlarında karşılığı yok. Bizleri eylem sırasında gözaltına aldıklarında çevredeki insanların alkışla protesto etmesi aslında görmek istemedikleri durumlar. Karşılaştıkları zaman da şiddetin dozunu arttırıyorlar.  İktidarın her zaman kadın kazanımlarına dönük bir saldırı vardı. Şuan yapılan ise eşbaşkanlığa yönelik bir saldırı. Daha öncede söylemiştik bugün söylediğimizi daha artırarak söylüyoruz; ‘eşbaşkanlık bizim mor çizgimizdir.’ Kadın mücadelesini ve direnişimizi daha fazla büyüteceğiz” ifadelerini kullandı.    Zeyno, olağanüstü durumları yaşayan bir parti olduklarını, alanlarda direnmeye ve kayyımları ifşa etmeye devam edeceklerini dile getirerek, gözaltı ve tutuklanmalara rağmen haksızlığa karşı direnmekten vazgeçmeyeceklerinin altını çizdi.     ‘İktidarın şiddet dili her alana sirayet ediyor’   Ankara’da yapılan her eylem ve etkinlikte hedef alınan HDP üyesi Betül Koca ise, fiziksel şiddetin yanı sıra sürekli hakaretlere maruz kaldıklarını vurguladı. Betül, “Bu dilin bu kadar hoyratça kullanılması siyasi iktidardan alınan güçten geliyor. Siyasi iktidar, sürekli olarak HDP başta olmak üzere itiraz edenleri ötekileştiren bir dil kullanıyor. Bugün üç büyükşehir belediyesi olmak üzere İstanbul’da da belediye başkanlarına yönelik kullanmaya devam ediyor. İktidarın dili böyle olunca devletin şiddet aygıtının dili de buna eviriliyor. Kendilerine bir güç olarak görüyorlar, karşımıza çıkıp biz devletiz’ diyebiliyorlar. Halka karşı kullandıkları bu dili gittikçe toplumu kutuplaştırmaya dönük kullanmaya başladılar. Alenen bir suç işlediklerinin farkındayız. HDP olarak toplumun bu kadar kutuplaştırıldığı bir dönemde uzlaşıdan, barış dilinden vazgeçmeyeceğiz” dedi.    ‘Şiddeti emredenlerden de şikâyetçi olacağız’   Betül, partilerinin 7 Haziran sürecinden sonra ciddi baskılara maruz kaldığını ve partileri ile dayanışma içerisinde olan herkesin hedef alındığını söyledi. Betül, değerlendirmesine şöyle devam etti: “Türkiye halkları görüyor ki; HDP diğer halklara kapı aralamaktan vazgeçmiyor. En son süreçte üç belediyesine kayyım atandı. Buna yönelik Kürt halkı sokaktan vazgeçmedi ve iradelerini korudu. Türkiye halklarının Kürtlerle yan yana durmasını istemiyorlar. Ankara’da hiçbir demokratik hakkımızı kullanmıyoruz, bizleri görmezden gelmeye çalışıyorlar. Özellikle burada kadınlar, barış mitinginde de kayyıma yönelik eylemlerde en önde durdular. Kadın siyasetçilere yönelik bir korkuları var. Yaptığımız eylemlerde ciddi oranda bir şiddet görüyoruz.  Kişiler hedefli gözaltına alınıyorlar, en son gözaltında kolumu koparırcasına saldırdılar. İl eşbaşkanlarımız darp edilerek gözaltına alınıyor. 16 yaşındaki bir çocuk İsrail askerlerin aratmayacak uygulamalarla gözaltına alınıyor. Yapılan bu şiddette emir verenlerden şikâyetçi olacağız.”